CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yap-işlet-devret uygulamasının ülkeyi zarara uğrattığı değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bunların hesaplarını çok yaptık. O vergi memuru. Ama ben ekonomistim. Aramızdaki fark bu” dedi. Erdoğan üst yapı müteahhitlerinin bazı sıkıntılar yaşadığını ve bunları çözeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Özbekistan’a gerçekleştirdiği ziyaretinin sonunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Müteahhitlerin bazı sıkıntılar yaşadığını söyleyen Erdoğan, “Bir ülkede inşaat sektörü durursa adeta ekonomide hayat durur” dedi.
Erdoğan şunları söyledi:
MÜTEAHHİTLER BAZI SIKINTILAR YAŞIYORLAR: Bir gerçek var, o da şu; sanayici bu dönem içerisinde ciddi paralar kazandı. Ama para kazanan, ben para kazandım demiyor. Tam aksine, daha ver diyor. Örneğin diyelim altyapıda, üst yapıda müteahhit firmalar var. Bazı sıkıntılar yaşıyorlar. Maalesef çimento sektöründe, demir çelikte bu işi fırsata dönüştüren sanayiciler var. Bu bir gerçek. Bütün bunlara rağmen, onlar zam üstüne zam yapıyorlar. Bir taraftan da bu evlerin, bu inşaatların yapılması lazım.
BİR TARAFA KOYAMAYIZ: Bir ülkede inşaat sektörü durursa adeta ekonomide hayat durur. Çünkü inşaat sektörünün durduğu yerde yaklaşık 250 civarında kalemde faaliyet gösteren firmalar durur. Bunları biz bir tarafa koyamayız ki. Onun için arkadaşlar şu anda bu işin de üzerinde çalışıyorlar. Ama biz öyle veya böyle mümkün olduğunca vatandaşımızı korumak, onları güvence altında tutmak için bunu yapacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yap-işlet-devret uygulamasının ülkeyi zarara uğrattığı değerlendirmesi için ise şöyle konuştu:
HAVADAN PARA VERECEK DEĞİLİZ: Yetişemediği üzüme koruk deme meselesi var ya, bununki bu. Varsa alternatifin, alternatifi söyle. Bugün kamu özel anlayışıyla dünyada bu tür yatırımların yapılması en gelişmiş ülkelerde bile var. Yani bugün Amerika bu şekilde 1,5 trilyon dolarlık altyapı üstyapı yatırımının planlamasını yapıyor. Almanya hakeza öyle. Biz milli bütçeye yük olmadan bu işleri nasıl yaparız, onun üzerine gidiyoruz. Biz kalkıp da bu yüklenici firmaya durup dururken, havadan para verecek değiliz ki. Nedir? Sözleşmeye göre burada diyelim ki şu kadar sayıda araç veya yolcu taşındı, taşınmadı; o farkı biz devlet olarak öderiz.
DEVLETİN CEBİNDEN 1 KURUŞ ÇIKMIYOR: Kaldı ki şimdiye kadar da geçiş sayıları garanti edilenin üstünde olmuştur. Buradan niye rahatsız oluyor ki o? Bu yatırımda, devletin cebinden 1 kuruş çıkmıyor. Ama ben çok açık bir şey söyleyeceğim. Hazine’den 1 kuruş para çıkmayan böyle dev yatırımlar için kalkıp da kredi alsanız, bu kredinin faiz hesabını yapın. Bu faiz hesabı acaba nereye varır? Bu faiz hesaplamasını yaptığınız zaman ona, o yıl yapacağınız ödemeyi buluyor mu? Bulmaz.
ARAMIZDAKİ FARK BU: Biz bunların hesaplarını çok yaptık. O vergi memuru. Ama ben ekonomistim. Aramızdaki fark bu. İşim benim bu işlerle geçti. Ama ona bundan sonra zaten vergi memurluğu da vermezler çünkü SSK’de genel müdürken orayı batırdı. Rahmetli Savaş Ay programında, onun dönemindeki hastanelerin halini göstermişti, o zaman bu işin hesabını ona nasıl sormuştu. O yavrular, insanlar imkansızlıklar sebebiyle o hastanelerde ne hale düşmüştü, o günleri hatırlayalım.