Korkusuz yazarı Can Ataklı, Merkez Hakem Kurulu’nun 13 hakemi görevden almasının arkasında Rıdvan Dilmen’in bu alandaki çalışmalarının önüne geçme çabası olduğu iddiasıyla ilgili hiç kimsenin “Bu doğru değil, Rıdvan Dilmen bu işlerin içinde değildir” demediğine dikkati çekti.
Ataklı, Dilmen’in söz konusu yazısına ilişkin olarak, “Artık misyonu dedikodu, yalan ve iftira olan Can Ataklı olunca da gülüp geçtik!” demesine tepki gösterdi. Dilmen’in Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan’ın arkasına sığındığını ifade eden Ataklı, “Buradan Rıdvan Dilmen ve onun gibi düşünen herkese sesleniyorum; ‘46 yıldır gazetecilik yapıyorum. Bu süre içinde tek dedikodumu, tek iftiramı, tek yalanımı bulsunlar, bu mesleği o dakika bırakacağım.’ Ayıptır Rıdvan Dilmen, ayıp” dedi.
Ataklı, 10 Mart tarihli “Hakemlere Rıdvan Dilmen operasyonu” başlıklı yazısında, Süper Lig’de aralarında Cüneyt Çakır, Ali Palabıyık gibi 13 ismin sezon sonuna kadar maç yönetmeyeceği doğrultusundaki kararın AKP içindeki çekişmenin sonucu olduğunu iddia etmiş; “Rıdvan Dilmen Beylerbeyi’ndeki Mustafa Erdoğan’ın ofisine Fırat Aydınus’u getirmiş ve kulislere başlamış. Bunu öğrenen Merkez Hakem Kurulu Başkanı Ferhat Gündoğdu, Türkiye Futbol Federasyonu 1. Başkan Vekili ve UEFA Yönetim Kurulu üyesi Servet Yardımcı ile konuşmuş ve “Bu nasıl iş, bunu önlememiz gerek” demiş. Zaten hakemlere yönelik ağır eleştirilerin gündemde olması ve bazı hakemler hakkında ciddi şaibelerin çıkması da bahane edilerek başta Fırat Aydınus olmak üzere 13 hakem kapı önüne konmuş” diye yazmıştı.
Öte yandan Ataklı, Rıdvan Dilmen ve çevresindekilerin “Can Ataklı siyaset yazar, futbolla ilgisi yoktur. O halde bu bilgileri kim sızdırdı?” diye hafiyelik yapmaya soyunduklarını söyledi; şunları kaydetti:
“Boşuna uğraşmasınlar bulamazlar. Bu arada üç noktayı açıklığa kavuşturmam gerek.
Birincisi: İşin içinde Rıdvan Dilmen’in olması hakem operasyonu yapılmasının elbette tek nedeni değil. Ama bazen başlamak için bir bahane lazımdır.
İkincisi: Mustafa Erdoğan ile ilişki konusu ise bizzat Beylerbeyi’ndeki eve girip çıkanlardan biri tarafından söylendi.
Üçüncüsü: Siyaset yazıyor olmam futbolla ilgilenmiyor olmam anlamına gelmiyor. Ama pek yazmıyorum çünkü kendi okurlarım bundan (yani benim bu konulara girmemden) pek hoşlanmıyor.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***