Bayraktar TB2 SİHA’ları Ukrayna’daki savaşta nasıl bir rol oynuyor? Alman ordusundan emekli albay Wolfgang Richter ve Rusya-Türkiye ilişkileri uzmanı Dr. Daria Isachenko DW Türkçe’nin soruların yanıtladı.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan süreç internette de bir propaganda savaşına dönüştü. Ukrayna hükümeti ve askeri güçleri, Rus birliklerine büyük zarar verdiklerine dair görseller paylaşıyor. Bunlar arasında Türk yapımı Bayraktar TB2 SİHA’larına dair videolar da var. Bayraktar SİHA’ları Ukrayna savaşında nasıl bir rol oynuyor ve iddia edildiği gibi savaşın gidişatını değiştirebilir mi?
Ukrayna’nın elinde tam olarak kaç adet Bayraktar TB2 bulunduğu ve bunların Rus birliklerine karşı ne sıklıkta kullanıldığı tam olarak bilinmiyor. Rus birliklerine karşı başarılı olduklarına dair söylemler de bağımsız kaynaklarca teyit edilemiyor. Rusya’nın iddia ettiği gibi bazı Bayraktar TB2’ler vurduğu iddiası da teyite muhtaç, zira onların detayı da yine bağımsız kaynaklarca kontrol edilemiyor.
Bayraktar TB2 ve Ukrayna’ya dair bilinenenler
Bayraktar TB2’nin geliştiricisi ve üreticisi olan Baykar’ın Genel Müdürü Haluk Bayraktar, 2006-2021 yıllarında savunma ve havacılık sektöründe ihracatlarını dolar bazında yedi kat artırdıklarını açıklamıştı. Baykar Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar da kısa süre önce yaptığı açıklamada, TB2’lerin dünyada en meşhur SİHA’lar olduğunu savunmuş ve 16 ülkeye satıldığını söylemişti.
420 bin saatten fazla uçuş yaptığı belirtilen Bayraktar TB2’nin satıldığı ülkelerin başında Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Fas, Cezayir, Katar ve Ukrayna da geliyor. Geçen yıl da ilk kez bir NATO ülkesi olarak Polonya 24 adet ısmarladığını duyurmuştu.
Ukrayna devlet silah şirketi Ukrspetseskport Genel Müdürü Vadim Nozdriya ise bir süre önce Ukrayna medyasına yaptığı açıklamada, hem Bayraktar’ın ortak üretimiyle ilgilendiklerini hem de orduları için 6-12 SİHA kompleksi satın almayı planladıklarını belirtti. Nozdriya, her bir kompleksin 4 SİHA ve 1 yer kontrol istasyonundan oluştuğunu, bunun da 48 SİHA’ya tekabül ettiğini söyledi.
Geçen hafta da Ukrayna Savunma Bakanlığı rakam vermeden yaptığı açıklamada Bayraktar TB2 SİHA’larının teslim alındığını duyurmuş, akabinde konuşan Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de Türk SİHA’larından çok faydalandıklarını söylemişti.
Savaşın gidişatını belirleyebilir mi?
Alman ordusu Bundeswehr’den emekli albay ve askeri uzman Wolfgang Richter, Bayraktar TB2’lerin Ukrayna savaşındaki etkisi konusuna temkinli yaklaşılması gerektiğini düşünüyor. Almanya Bilim ve Siyaset Vakfı (SWP) uzmanı da olan Richter, her bir SİHA’nın tank veya topçu bataryası gibi noktasal hedefleri vurduğunu söylüyor ve iddia edildiği gibi Türkiye’den 50 veya 60 SİHA aldığından bile yola çıkılsa, bunun kara kuvvetlerinin gücüyle karşılaştırıldığında sınırlı etkiye sahip olacağını belirtiyor.
Uzman Richter’e göre, söylendiği şekilde saldırılar düzenlenmesiyle Bayraktar SİHA’ları Rus tarafına epey kayıp verdirebilir, ancak etkisi kara muharebesiyle karşılaştırıldığında sınırlı kalacaktır. Askeri uzman ayrıca, geçen hafta Kiev’in önünde en az 600 askeri donanımlı Rus tankın bulunduğu konvoyu hatırlatıyor ve Rusya’nın karadan da çok sayıda büyük gruplarla Ukrayna’ya eş zamanlı saldırılar düzenlendiğini belirtiyor. Eski albay ayrıca Türkiye’den satın alındığı ve başarılı şekilde kullandıldığı belirtilen Bayraktar TB2 SİHA’ları ile yer kontrol sistemlerinin zarar görüp görmediğinin kesin olarak bilinmediğini ve halen kaçının kullanılabildiğine dair de verilerin bulunmadığını aktarıyor.
Dağlık Karabağ savaşındaki rolüyle karşılaştırmak mümkün mü?
Rusya-Türkiye ilişkileri uzmanı Dr. Daria Isachenko’ya göre bu kesinlikle mümkün değil. Almanya Bilim ve Siyaset Vakfı bünyesindeki Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi savunma uzmanı Isachenko, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’daki askeri başarısının arkasında başka faktörlerin rol oynadığını söylüyor. DW Türkçe’ye konuşan uzman, “Orada Bakü’nün teknolojik üstünlüğü vardı, buna ilaveten Türkiye askeri operasyonlarda Bakü’yü destekledi ve Rusya da o savaşta çekimser davrandı” diye ekliyor. Ayrıca orada Azerbaycan’ın İHA ve SİHA’lar konusunda taktiksel karma hava araçlarıyla hareket ettiğini belirtiyor ve “Orada sadece Bayraktar belirleyici olmadı, Bayraktar dışında ‘kamikaze’ diye nitelenen ve çarpışma odaklı SİHA’lar ile yem görevi gören ve karşı tarafı tuzağa düşürmesi hedeflenen SİHA’lar da kullanıldı” diye aktarıyor.
Dr. Isachenko’ya göre ayrıca Bayraktar TB2 “Sınırlı yükleme kapasitesi nedeniyle daha çok da keşif amaçlı hava aracı olarak geçiyor” diyor ve 2018’de Suriye kenti Afrin’e düzenlenen “Zeytin Dalı” harekatından verileri buna örnek gösteriyor. Orada Bayraktar SİHA’larının 449 hedefi doğrudan vurduğunu, 680 hedefin vurulmasına da dolaylı etki ettiğini belirtiyor. Dolaylıdan kastedilen ise SİHA’ların hedef işaretlemek suretiyle görev yapması.
Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında tercih yapar mı?
Güvenlik uzmanı Dr. Isachenko’ya göre Ankara yıllardır Rusya ile Ukrayna arasında bir denge politikası sürdürmeyi deniyor. Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya girmesiyle bu oldukça zor hale geldi. “Rusya Ankara’nın Batı ile ilişkilerinin yerini dolduramaz, Batı da Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerindeki yerini dolduramaz” diye konuşuyor ve bundan dolayı Ankara’nın imkanları elverdiği ölçüde hareket edeceği öngörüsünde bulunuyor.
Bir yandan Boğazları savaş gemilerine kapatırken, diğer yandan Avrupa Konseyi’nden Rusya’nın üyeliğinin askıya alınmasına dair oylamada çekimser kalmasını da buna örnek gösteriyor.
Rusya-Türkiye ilişkileri uzmanı Isachenko, Türkiye’nin iki ülkeden birini tercih de edemeyeceğini, böyle bir adımın hem güvenlik açısından hem de ekonomisi açısında büyük olumsuz sonuçları beraberinde getireceğini de kaydediyor. Dolayısıyla Batı’nın Moskova’ya uyguladığı yaptırımlar rejimine de Ankara’nın katılmayacağını, bunu yapması halinde Moskova’nın buna hızla karşılık vereceğini bildiğini söylüyor. “Başta da turizm, inşaat ve buğday ithalatı olmak üzere Türkiye ekonomisine ağır darbe indirebilir” diye konuşuyor.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – ELMAS TOPCU
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***