Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, 2022 genelinde enflasyon görünümüne ilişkin olarak yaptığı açıklamada “Maliyet yönlü baskılar, döviz kurunun gecikmeli etkisi, küresel enerji fiyatlarının etkileriyle enflasyonun yüksek seyretmesi beklenmektedir. Yıl sonunda enflasyonun atılan kararlı adımlarla gerilemesini bekliyoruz” dedi.
Nebati ayrıca temel gıda, temizlik ürünleri, otomotiv, çimento, gübre, hububat depolama ve antrepoculuk (lisanslı depo) gibi spekülatif fiyat hareketliliğinin veya stokçuluğun tespit edildiği sektörlerde saha denetimleri yapılarak, riskli mükelleflerin tespit edildiğini söyledi.
Dünya gazetesinin sorularını yazılı olarak cevaplayan Bakan Nebati, gıda ve enerji fiyatlarının enflasyona etki ettiklerinin görüldüğünü ifade ederek “Başta vergi olmak üzere attığımız adımların fiyatlara yansımasını yakından takip edeceğiz. Piyasa gerçekleriyle uyuşmayan haksız fiyat ile mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.
Nebatinin açıklamaları şöyle:
“Petrol ve doğalgaz fiyatları enflasyon ve cari işlemler dengesi üzerinde olumsuz etki yaratacak”
“Salgının ekonomi üzerindeki etkisi azalmaya başla mışken şimdi de Ukrayna krizi çıktı. Bu durum Türkiye ekonomisini ve uygulanmakta olan programı nasıl etkileyecek?
Yakın zamanda önemli ticaret ortaklarımız Rusya ve Ukrayna arasında tezahür eden vaziyetin insani ve toplumsal boyutta oluşturacağı yıkıcı sonuçlarının yanı sıra küresel ölçekte de bir dizi ekonomik olumsuzluğa neden olabileceği aşikârdır. Özellikle enerji ve tarımsal emtiada yaşanan fiyat artışlarının hâlihazırda yüksek seyreden küresel enflasyonist ortama ilave baskı yapması ve finansal piyasalarda oynaklıklara yol açması beklenmektedir. Bununla birlikte, küresel risk iştahının azalması ve uluslararası sermaye hareketlerinin daha da yavaşlaması tahmin edilmektedir. Bu küresel risklerle birlikte Rusya ve Ukrayna ile olan ekonomik ilişkilerimizin boyutu nedeniyle ülkemiz dış ticaret, turizm, enerji ve gıda sektörlerinde de etkilenebilecektir.
Nitekim 2021 yılı itibarıyla söz konusu iki ülkenin ihracatımızdaki payı yüzde 3,9 iken, ithalatımızdaki payı yüzde 12,4’tür. Turizm açısından değerlendirildiğinde Rusya ve Ukrayna’dan ülkemize gelen ziyaretçilerin sayısının yaklaşık 7 milyon olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, salgın sonrası dönemin en yüksek seviyelerine ulaşan petrol ve doğalgaz fiyatlarının gerek enflasyon gerek cari işlemler dengesi üzerinde olumsuz etkiler yapacağı değerlendirilmektedir. İlaveten, söz konusu ülkelerde önemli bir ağırlığı olan Türk müteahhitlik firmalarının süreçten olumsuz etkilenebileceği düşünülmektedir.
Son olarak, iki ülkenin tarım ürünlerinde önemli ticaret ortaklarımız olması sebebiyle, tarım sektörünü etkileyebilecek gelişmeler de yakınen takip edilmektedir. Elbette bu risklerin ülkemiz ve diğer ülke ekonomileri üzerindeki etkileri, savaşın süresine ve boyutuna bağlı olarak değişebilecektir. Ekonomi yönetimi olarak, bütün bu gelişmeleri ve olası etkileri paydaş kurumlarımızla birlikte yakından takip ediyor ve söz konusu gelişmelerin ekonomik boyutlarını tüm alanlarıyla ele alıp değerlendiriyoruz.
“Enflasyonun yüksek seyretmesi beklenmektedir”
Enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 50’yi, üretici fiyatlarında yüzde 100’ü aşmış durumda, enflasyonun bundan sonra nasıl bir seyir izleyeceğini düşünüyorsunuz? Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki makasın daralması mümkün mü?
Enflasyonla mücadele en önemli önceliklerimizden birisidir. Bu alanda gerek kısa vadeli gerekse orta ve uzun vadeli politika adımlarımızı hayata geçiriyoruz. Öncelikle fiyat istikrarını olumsuz etkileyen döviz kuru dalgalanmalarını engellemek üzere bir dizi enstrümanı hayata geçirerek önemli kazanımlar elde ettik. Son dönemde, gıda ürünlerinde KDV oranını yüzde 8’den yüzde 1’e, elektrikte ise KDV oranını yüzde 18’den yüzde 8’e indirdik. Söz konusu tedbirler enflasyonla mücadelede kararlığımızı göstermektedir. Diğer yandan, enflasyonun yapısal unsurlarına yönelik çalışmalarımızı ise Fiyat İstikrarı Komitesi bünyesinde ilgili kurumlarımızla birlikte sürdürüyoruz.
Bildiğiniz üzere, salgın sonrası dönemde tüm dünyada enerji ve diğer emtia fiyatlarında görülen artışlar ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar küresel düzeyde enflasyonun artmasına neden olmuştur. Arz yönlü bu etkiler ülkemizde de hissedilmiştir. 2022 yılı genelinde maliyet yönlü baskılar, döviz kurunun gecikmeli etkisi, küresel enerji fiyatlarının etkileriyle enflasyonun yüksek seyretmesi beklenmektedir. Yılsonunda enflasyonun atılan kararlı adımlarla gerilemesini bekliyoruz. Enflasyonda düşüşü sağladığımız zaman TÜFE ile ÜFE arasındaki makas da daralacaktır. Önümüzdeki dönemde enflasyonun düşmesi noktasında disiplinli maliye politikasına da devam edilecek; ve tüm politikalarımızda paydaşlarımızla katılımcı yaklaşım sürdürülecektir.
“İndirimlerin fiyata yansımasını yakından takip ediyoruz”
Özellikle gıda ve enerji fiyatları kaynaklı enflasyonun indirilmesi konusunda, mevcut uygulananların dışında özel bir program uygulamayı öngörüyor musunuz?
Ülkemizde özellikle gıda ve enerji fiyatları kaynaklı baskıların enflasyon üzerinde etkili olduğunu görüyoruz. Gıda fiyatlarındaki artışı kontrol altına almak için tarımsal üretimi desteklemek adına tarım desteklerini 25,6 milyar TL’den 29 milyar TL’ye çıkardık. Ayrıca, yakın zamanda gübre fiyatlarında indirim yaptık. Başta hububat ve yağlı tohumlar olmak üzere gıda ve hammadde arz güvenliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla üretim aşamasından yurtiçi satış ve dış ticaret dahil tüm ticari aşamalarda gerekli tedbirlerin vatandaşlarımızın lehine uygulanması yönünde adımlar atacağız. ‘Birlikten Berekete’ isimli proje üzerinde çalışmalarımıza devam ediyoruz ve yakın zamanda hayata geçireceğiz. Bu projemizle, tüketicilerin belirli temel ürünlerde makul fiyatlarla ürünlere erişimini sağlayacağız. Ayrıca, başta vergi olmak üzere attığımız adımların fiyatlara yansımasını yakından takip edeceğiz. Piyasa gerçekleriyle uyuşmayan haksız fiyat ile mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu kapsamda, Bakanlığımızca oluşturulan Enflasyonla Mücadele Timi ile firmalar yakından denetlenmekte ve piyasa dengesiyle uyuşmayan fiyat hareketleriyle ilgili yasal zeminde en sert önlemler alınmaktadır.
“Stokçu sektörlerde riskli mükellefler tespit ediliyor”
Fiyat artışlarıyla ilgili artırılan denetimlerin sonuçlarının ölçülmesine ilişkin bir mekanizmanız var mı?
Bakanlık veri tabanında bulunan e-arşiv fatura, e-irsaliye ve benzeri elektronik belge verileri, mükellefl er tarafından bildirilen veya Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından elektronik belgelerden faydalanılarak oluşturulan alış satış beyanları, mükellefl erin mali tabloları üzerinden yapılan analiz çalışmaları ile bakanlığımıza intikal eden ihbar ve şikâyetler hassasiyetle değerlendirilmektedir. Bakanlığımız analiz birimlerinde yürütülen bu çalışmalar akabinde fiyat artışlarının veya stokçuluğun gözlemlendiği sektörler bazında saha denetimleri ve fiili envanter çalışmaları yapılmaktadır.
Temel gıda, temizlik ürünleri, otomotiv, mobilya, alkollü-alkolsüz içecek, çimento, ayakkabı, kozmetik, inşaat malzemesi, kağıt, plastik, kırtasiye, gübre, hububat depolama ve antrepoculuk (lisanslı depoculuk) başta olmak üzere spekülatif fiyat hareketliliğinin veya stokçuluğun tespit edildiği sektörler nezdinde fiili envanter, yoklama, izahat istenmesi gibi saha denetimleri yapılmak suretiyle riskli mükellefl er tespit edilmektedir. Yapılan saha denetimlerine yoğun bir şekilde devam edilmekte olup, haksız fiyat artışları ve stokçuluğun önlenmesi adına ilerleyen dönemlerde de kararlılıkla sahada bulunulmaya devam edilecektir. Yürütülen bu çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda vergisel yönden riskli olduğu tespit edilen mükellefler nezdinde cari yıl vergi incelemeleri de yapılmaktadır.”
Söyleşinin tamamı için tıklayın
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***