Bir süredir Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvurularda iş yükünün arttığına dair açıklamalarda bulunan AYM Başkanı Zühtü Arslan, bu kez bunun sebebi olarak yargının siyasallaştığına dikkat çekti. Arslan, yargısal iş yükünün toplumdaki sosyal ve siyasal meselelerin yargısallaşmasından kaynaklandığını söyledi.
Arslan, “Uzun yargılamaların bir şekilde AYM’den önce denetimden geçmesi gerekiyor. Uzun yargılama şikayetleri için bir etkili yol oluşturulması gerekiyor” dedi.
AYM ile Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi iş birliğinde, Yüce Divan Salonu’nda ‘Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda İş Yükü ve Çözüm Önerileri’ konulu konferans düzenlendi.
‘BİREYSEL BAŞVURULARDA İŞ YÜKÜ ARTTI’
Burada konuşma yapan AYM Başkanı Arslan, bireysel başvurularda iş yükünün arttığını belirterek, bu başvurunun etkili hak yol olarak devam edebilmesi için öncelikle iş yükü meselesinin halledilmesini gerektiğini söyledi.
Yargısal iş yükünün toplumdaki sosyal ve siyasal meselelerin yargısallaşmasından kaynaklandığını belirten Arslan, şunları söyledi:
“Çözüm için meselenin ne olduğunu tespit ve teşhis etmek gerekiyor. Bireysel başvuruda iş yükünü konuşabilmek için önce bu iş yükünün ne olduğunu ortaya koymak gerekiyor. Bireysel başvurunun başladığı 23 Eylül 2012 tarihinden bugüne toplam 383 bin başvuru yapıldı ve bu başvuruların 310 binini karara bağladık. Dolayısıyla gelen başvuruları karşılama oranımız yüzde 80’in üzerinde. Bugün itibarıyla mahkememizin önünde 73 bin 590 bireysel başvuru bulunmaktadır.”
‘BUNLAR İYİ GÜNLERİMİZDİ’
Bu rakamlar için “Bunlar iyi günlerimizdi” diyen Arslan, “2021 yılı bireysel başvuruda iş yükünde yeni bir dönemi başlattı çünkü 2021 yılında bireysel başvuru sayısı, önceki yıla göre yüzde 65 oranında artarak 66 binin üzerinde çıktı. Bu gerçekten yönetilmesi zor bir iş yükünü ifade ediyor” şeklinde konuştu.
Arslan, “Bu iş yükü hiçbirimizi karamsar kılmasın. AYM olarak karamsar değiliz. Durumun ve bu rakamların ne anlama geldiğini biliyor, analizini yapıyoruz. Gerekli tedbirleri de alıyoruz. Aldığımız tedbirlerin birçoğu bireysel başvuruları kabul eden ülkelerin aldığı tedbirler. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) iş yüküyle mücadele etmek için aldığı tedbirler. Bu anlamda biraz daha şanslıyız. İş yükü meselesinin bize özgü bir mesele olmadığının farkındayız” ifadelerini kullandı.
Serbest Görüş:
MECLİS’E ÇAĞRI
AYM’nin aldığı tedbirlerin iş yükünün azalması konusunda yeterli olmadığını ve devletin tüm kurumlarının, toplumun tüm aktörlerinin de devreye girmesi gerektiğini belirten Arslan, şöyle devam etti:
“Başvurunun etkili bir şekilde yoluna devam etmesi, yasama organının katkılarına bağlı. Burada kanun değişiklikleri çok önemli rol oynuyor. İş yükünde en önemli şikayet konusu; uzun yargılamalar. Uzun yargılamaların bir şekilde AYM’den önce denetimden geçmesi gerekiyor. Uzun yargılama şikayetleri için bir etkili yol oluşturulması gerekiyor. AYM’nin bunlara ilk elden bakmaması gerekiyor. Bu da Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulan bir komisyonun uzun yargılama şikayetlerini incelemesiyle yapılabilir. Bu yapıldığında AYM’nin iş yükünde çok ciddi şekilde rahatlama gözlenecektir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***