HABER YORUM | HASAN CÜCÜK
Real Madrid ve Galatasaray… Biri İspanya’nın diğeri Türkiye’nin lider ekiplerinden. Şampiyonluk sayısında rakiplerinin önündeler. Bu sezon Real Madrid şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerliyor. Galatasaray cephesinde ise moral bozan skorlar peş peşe geliyor. Ligde yüzü gülmeyen Galatasaray, Avrupa arenasında ayakta kalan tek Türk takımı. Real Madrid ise son yıllarda Avrupa arenasında kayıpları oynuyor. Şampiyonlar Ligi son 16 turunda PSG ile eşleşen Real Madrid için ‘yolun sonu geldi’ yorumları yapıldı. Süper Lig’de tel tel dökülen Galatasaray ise Barcelona deplasmanından beraberlikle döndü. İki ekip de kulüp kültürüyle Avrupa arenasında kimliğini buldu.
Önce Real Madrid’den başlayalım… 2015-18 arasında üç yıl üst üste Şampiyonlar Ligi’ni kazanan Real Madrid, toplamda 13 kupayı müzesine taşıdı. Kupa 1 demek bir anlamda Real Madrid demek oldu. Ancak 2018 sonrası Avrupa arenasında kayıpları oynadı. Bırakın kupayı final ve yarı finali göremedi. Son yıllarda İngiliz hegemonyasına boyun eğdi. Bir taraftan İngiliz ekipleri Liverpool, Manchester City, Chelsea diğer tarafta Almanya’dan Bayern Münih, Fransa’dan Paris Saint Germain (PSG), Real Madrid’i yarışta geride bıraktı.
Son 16 turundaki PGS – Real Madrid eşleşmesinin bir anlamda sonucu malumdu. Geçen sezon aynı turda Barcelona ile eşleşen PSG, rakibini Nou Camp’ta 4-1 yenip ilk maçta tur biletini cebine koymuştu. Aynı akıbet Real’i bekliyordu. Kadrosuna Messi gibi bir süperstarı katan PSG, artık o yıllardır hayali kurulan Şampiyonlar Ligi kupasını bu sezon kaldırmak istiyordu. İlk maç PSG baskısıyla geçti. Real Madrid rakibinin üstünlüğünü kabul edip, savunmada kaldı. Kaleci Courtois’nın olağanüstü kurtarışlarıyla Real Madrid, maça tutundu. Maçın son dakikalarında sahneye çıkan Kylian Mbappe, Belçikalı eldiveni çaresiz bırakıp maçın skorunu ilan etti.
PSG 1-0’ın avantajıyla Santiago Bernabeu’ya gelirken, Real Madrid’e şans verenler azınlıktaydı. Messi – Neymar – Mbappe forvet hattının Real’i sürklase etmesi bekleniyordu. PSG, Mbappe ile golü de buldu ama Real, Fransız yıldızı Karim Benzema ile tarihi bir dönüşe imza atıp rakibini 3-1’lik skorla turnuva dışına itti. Kâğıt üzerinde tüm şartlar PSG lehineydi. Dünya futbolunun en gözde forvetine sahipti, kadro gücü olarak İspanyol ekibinin çok önündeydi. Eksik olan mı? Kulüp ve kazanma kültürüydü.
PSG’nin arkasından Katar sermayesini çektiğinizde geriye sıradan bir ekip kalır. 2012’den sonra paranın gücüyle şampiyon oldu. Ligde kurduğu hegemonyanın yakınına Avrupa’da ulaşamadı. Sadece bir kez adını finale yazdırdı. Bayern Münih engelini aşamadı. Real Madrid ise çok farklı. La Liga başarısının benzerini Avrupa’ya taşıdı. PSG’nin lig şampiyonluğundan daha fazla Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu gördü.
Elbette iki ekibin benzer yanları da yok değil. İkisi de flaş transferlere imza attı. Real, başarısını paraya PSG parayı başarıya çevirdi. “Biz bitti demeden bitmez” cümlesinin yaşayan örneği oldu. Real, para gücüne karşı verdiği onur mücadelesinden başarıyla çıktı.
Gelelim Galatasaray’a… Süper Lig’de en çok şampiyonluk gören takım olan sarı-kırmızılılar, Avrupa cephesinin de en başarılı Türk ekibi. Türk ekiplerinin ilk turlarda elendiği Avrupa kupalarında, Galatasaray Kupa 1’de yarı final oynadı. 2000’de UEFA Kupası’nı kazanıp, bir Türk kulübünün erişeceği en üst noktaya çıktı. Haklı olarak ‘Avrupa Fatihi’ unvanının sahibi oldu.
Bu yıl küme düşecek mi? Tartışmalarının odağında olan Galatasaray, Avrupa’da adına yakışır bir performans ortaya koydu. UEFA Avrupa Ligi’nde Lazio, Marsilya ve Lokomotiv Moskova’yı geride bırakıp grup lideri oldu. Dahası yenilgi görmeden grupları tamamladı. Avrupa’da bu başarılara imza atarken, Süper Lig’de tel tel dökülüyordu.
Son 16 turunda Barcelona eşleşmesi, Galatasaray için ‘yolun sonu’ yorumunu yaptırdı. İlk maçta Nou Camp’tan golsüz beraberlik çıkarmayı başardı. İkinci maçın sonucu ne olur, şimdiden kestirmek mümkün değil. Her şeye rağmen, Barcelona’dan beraberlikle dönmek büyük başarı. Galatasaray, bu sezon Avrupa kupalarında grup aşamalarından bu yana boy gösteren takımlar içerisinde hiçbir maçta geriye düşmeyen tek takım olmayı başardı.
Bu aşamaya Avrupa tecrübesiyle geldi. Geçmiş başarıları ve kulüp kültürü başarının anahtarı oldu. Bu özgüvenle Nou Camp çimlerine çıktı. Elbette rakip Barcelona. Arada güç dengesi çok fazla. Sadece oyuncu kalitesi değil, başarı kriterlerinde de açık ara önde. Tüm bu aleyhte şartlara rağmen alınan beraberlik sarı-kırmızıların mazisinde saklı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***