BASRİ DOĞAN | AMSTERDAM, TR724
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da düzenlenen eylemde Türkiye’deki cezaevlerinde tutsak 11 bin kadın unutulmadı.
Amsterdam Dam Meydanı’nda toplanan kalabalığa 11 bin kadını sembolize eden kırmızı gül dağıtıldı. Kadınların bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulunan aktivistler, “Bu zulüm artık yeter” mesajı verdi.
Amsterdam Dam Meydanı’ndaki podyumdan Dünyada zulme maruz kalmış kadınlara destek için konuşmalar yapıldı. Türkiyeli kadınlar podyumda bağlama eşliğinde zulme karşı haykırdı. Halaylar çekildi. Birlik mesajları verildi.
15 Temmuz sonrası tutuklanan 11 bin kadın ve 800’ün üzerindeki bebeğin mağduriyetlerini 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde gündeme getirdiklerini belirten aktivist Bilal Akdoğan, şunları söyledi: “Hapishanelerdeki kadın ve anneleri güçlendirecek, sevgi ve umut dolu bir eylem için buradayız. Hapishanedeki kadınlara umut vermek ve güçlendirmek için, sivil toplum kuruluşlarına amnesty internatinal, insan hakları örgütleri vb kurumlara çağrıda bulunmak istiyoruz. 11 bin kadın Türkiye hapishanelerinden çıkmasını istiyoruz. Onlar için onlar ile dayanışma için bugün Amsterdam’dayız. En az 11 bin kadının hapislerde bulunduğu, her gün onlarcasının suçsuz yere gözaltına alındığı, on binlercesinin işlerinden atılıp, hapsedilen eşlerinin ya da çocuklarının maddi-manevi desteklerinden mahrum bırakıldığı Türkiye, kadınlar için bir cehenneme dönüşmüş durumda. 15 Temmuz 2016’dan bu yana, Türkiye’nin zaten yıpranan demokratik mekanizmaları, rejim yönetiminin tüm siyasi muhaliflere ve eleştirmenlere toplu olarak zulmetmesi nedeniyle çöküşün eşiğine geldi. 2016’daki başarısız darbe girişiminin ardından, Türk hükümeti keyfi olarak “terörizmi yok etme” adı altında yüz binlerce masum insanı işten çıkardı, göz altına aldı, tutukladı ve işkence yaptı. Türkiye’de devam eden zulüm mağduru kadınların haklarını savunuyorum Türkiye’de hapsedilen masum kadınların haklarının korunmasını ve özgürlüklerini talep ediyorum.”
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ NE ZAMAN VE NASIL ORTAYA ÇIKTI?
8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10 bini aşkın kişi katıldı.
26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1917 Bolşevik Devrimi’nin önderi ve Sovyetler Birliği’nin kurucusu Lenin’in önerisiyle 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) gerçekleşti. Adı da “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak belirlendi. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında sosyalizmin yayılmasından çekinen bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşen çeşitli gösterilerde anılmaya başlanmasıyla Batı Bloku ülkelerinde daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***