Ankara Başsavcılığı’nca, ‘FETÖ’nün kamu kurumlarındaki güncel yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan isimler arasında AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Şanverdi’nin yeğeni Ömer Şanverdi’nin de olduğu ortaya çıktı.
‘FETÖ’ mensuplarının saklandığı evlerin kirasını ödeyerek muhasebesini tutmakla suçlanan Şanverdi, mahkemedeki ifadesinde suçlamaları reddetti. Tutuklanan isimler arasında yer alan bir diğer önemli isim ise Tarım ve Orman Bakanlığı’nın eski İç Denetim Başkanı Rasim Sarıkaya oldu. Geçen Aralık ayında hakkındaki iddialar nedeniyle görevden alınan Sarıkaya daha sonra da açığa alınmıştı.
T24’ten Asuman Aranca’nın haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen Ankara Emniyeti, üç ilde düzenlenen operasyon kapsamında aralarında Tarım Bakanlığı’nın görevden alınan İç Denetim Başkanı Rasim Sarıkaya ile AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Şanverdi’nin yeğeni Ömer Şanverdi’nin de bulunduğu 10 kişiyi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye getirilen şüphelilerden 5’i çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliklerince tutuklandı.
Tutuklanan isimler arasında Sarıkaya ve Şanverdi’nin yanısıra halen BOTAŞ’ta başmüfettiş olarak görev yapan Zafer Taşdelen de yer aldı.
‘ŞİRKETTE ÇALIŞTIĞIM DÖNEMDE BU KİŞİLERLE İRTİBAT KURMUŞ OLABİLİRİM’
‘FETÖ’ mensuplarının saklandıkları evlerinin kirasını ödemekle suçlanan şüphelilerden Şanverdi, mahkemedeki ifadesinde suçlamaları reddetti. Şanverdi ifadesinde ‘FETÖ’ mensubu olduğu iddia edilen Y.T isimli kişi ile önceden tanıştığını, ricası üzerine kiralarını ödediğini ve sonradan bu paraları geri aldığını söyledi. Muhasebeci olduğunu belirten Şanverdi, “Bana sorduğunuz isimleri tanımıyorum. Şirkette çalıştığım dönemde bu kişilerle irtibat kurmuş olabilirim. İşim gereği bir çok kişi ile irtibat kuruyorum. Ben hiçbir şekilde örgütsel faaliyet içinde olmadım. Otelde konaklamadım. Örgüt adına kira parası dağıtım işine de girmedim. 2016 yılı sonrasında herhangi bir şekilde örgütle irtibatım olmadı. Eşim ev hanımıdır. 22 aylık kızım vardır. Tutuklanmam halinde ciddi mağduriyet yaşanacaktır. Suçsuzum” dedi.
‘BAKANLIKTA SAYGINLIĞIM VARDIR’
Hakimlik sorgusunda hakkındaki iddiaları reddeden ve ‘FETÖ’ içerisinde “Rıza” kod adını kullandığı iddiasını da kabul etmeyen Rasim Sarıkaya ise şunları kaydetti:
“Müsteşar özel kalemine 1.5-2 yıl baktım. 2012-2014 yılları arasında baktım. O dönemlerde Ankara’da görev yapıyordum. Bana sorulan isimlerden Y.C benim görevden aldığım kişidir. Bu nedenle bana iftira atmaktadır. Kendisiyle himmet konusunda kesinlikle irtibata geçmedim. D.O isimli kişiyi tanıyorum, bizim kurumda çalışıyordu, kendisini kurtarmak için adımı vermiştir. Ben D.O ile sohbete katılmadım. HTS kayıtlarına bakıldığında toplantıya katılmadığım anlaşılacaktır. Hiçbir örgütsel toplantıya katılmadım, bahsedilen otel kayıtlarına bakılabilir. 15 Temmuz öncesi ya da sonrasında bana kimse ulaşmadı. Örgütle doğrudan hiçbir bağım yoktur. Hakkımdaki iddiaları ilk kez burada duydum. Hatta gıyabımda ifadem alınmadan verilen takipsizlik kararı olduğunu öğrendim. Aleyhime neden ifade verildiğini bilmiyorum. Bakanlıkta saygınlığım vardır. Aleyhime ifade verenlerin beyanları çelişkilidir. Benim hiçbir şekilde bu örgütle irtibatım olmamıştır. 3 ay önce kalp krizi geçirdim, tedavim devam etmektedir. Bakmakla yükümlü olduğum çocuklarım vardır, suçsuzum.”
‘HESABIMDAKİ PARA TRANSFERLERİ BORÇ İLİŞKİSİNDEN KAYNAKLIDIR’
BOTAŞ’ta başmüfettiş olarak görev yapan Zafer Taşdelen de kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi. İsmi Sarıkaya’ya da sorulan D.O isimli kişiyi aynı üniversiteden mezun olmaları nedeniyle tanıdığını söyleyen Taşdelen, “Kendisiyle başkaca irtibatım yoktur. Beyanlarını kabul etmiyorum. Bu kişiyle birlikte sohbete katılmışlığım yoktur. Ü.P isimli kişiyi birkaç kez dernekte gördüm. Ü.P’nin sohbet abiliğini yaptığım yönündeki beyanlarını kabul etmiyorum. Y.C’yi tanımıyorum, kendisinin örgüt abiliğini yaptığım doğru değildir. Hesabımdaki para transferleri borç ilişkisinden kaynaklıdır. Konaklama kayıtlarım örgütsel değildir. Tatil amaçlı gittim. Hiçbir terör örgütü ile irtibatım yoktur. 24 yıllık başmüfettişim. İllegal faaliyet içerisine girmedim. Kendi kurumumda işini iyi yapan biriydim, önüm açıktı. Bana örgüt tarafından yükselmemi önlemek için kurulmuş bir kumpas olabileceğini düşünüyorum. Kurumumda kritik görevler yaptım. Maddi anlamda çok katkı sunduğum raporlar oldu. Belki bunlardan kaynaklı olabilir. Herhangi bir kod adım yoktur. 2019’da Almanya’ya gidip geldim. Örgüt üyesi olsaydım geri dönmezdim. Serbest bırakılmak istiyorum” diye konuştu.
Sorgularının ardından Sarıkaya, Şanverdi ve Taşdelen tutuklandı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan 2 kişi de daha önceki günlerde çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***