Metinde 2. Dünya Savaşı’nın devam ettiği 1942 yılında ülkelerin bir araya gelip hazırladıkları tasarının, savaşın sonunda Nazilerin yargılandığı Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi’nin kurulmasının önünü açtığı hatırlatıldı.
Eski Britanya başbakanları Gordon Brown ve John Major ile eski Avustralya başbakanları Kevin Rudd ve Malcolm Turnbull, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı sebebiyle yargılanması için özel bir mahkeme kurulmasını talep etti.
Project Syndicate’te yayımlanan metinde Uluslararası Ceza Mahkemesi, Uluslararası Adalet Divanı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde savaşla ilgili süreçler başlatılsa da bu mahkemelerde saldırganlık suçunun yargılanamayacağına dikkat çeken eski başbakanların yazdığı metne onlarca eski siyasi lider, diplomat, siyasetçi ve akademisyen destek verdi.
Metinde 2. Dünya Savaşı’nın devam ettiği 1942 yılında ülkelerin bir araya gelip hazırladıkları tasarının, savaşın sonunda Nazilerin yargılandığı Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi’nin kurulmasının önünü açtığı hatırlatıldı.
Eski başbakanların ‘Ukrayna’ya Yönelik Saldırganlık Suçunun Cezalandırılması için Özel Mahkeme’nin ilanı hakkında hazırladıkları tasarı şöyle:
“Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya saldırma kararının hukukun üstünlüğü, ülkelerin kendi kaderlerini belirleme prensibi ve gücün kullanımının yasaklanmasına dayalı 1945 sonrası uluslararası düzene oluşturduğu tehdit göz önünde bulundurularak;
Gerekli olsalar da yaptırım ve finansal önlemlerin bu duruma tek başına yanıt olamayacağı göz önünde bulundurularak;
En azından 2. Dünya Savaşı’ndan sonra uluslararası hukukun; saldırganlık sonucu çıkan savaşları planlayan, hazırlayan, başlatan ve yönetenlerin bireysel olarak suçlanmasına imkan verdiği göz önünde bulundurularak;
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun “Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya yönelik saldırganlığının BM Antlaşması’nın 2. maddesinin 4. paragrafını ihlal ettiğini söyleyerek en sert şekilde kınadığı” göz önünde bulundurularak;
Rusya’nın askeri operasyonlarının Ukrayna topraklarında savaş suçları ve insanlık karşıtı suçların işlenmesine yol açmış gibi görünüyor olduğu göz önünde bulundurularak;
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Ukrayna topraklarındaki insanlık suçlarını ve savaş suçlarını inceleme ve gerektiği takdirde yargılama yetkisi olduğu göz önünde bulundurularak;
Roma Statüsü’nün 39 partisinin Ukrayna’daki durumu Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yönlendirdiği; UCM Savcısı’nın da konuyla ilgili soruşturma başlatma kararı aldığı göz önünde bulundurularak;
UCM’nin mevcut olarak Ukrayna topraklarında işlenmiş saldırganlık suçunu soruşturma ve yargılama yetkisi bulunmadığı göz önünde bulundurularak;
Hukukun üstünlüğü ve BM Antlaşması’nın prensiplerini korumak; Ukrayna’yı ve halkının temel haklarını korumak, şiddeti sonlandırmak ve suçluları adalet önüne çıkarmak için uluslararası dayanışmanın gerekli olduğu göz önünde bulundurularak;
Savaş suçlarını, insanlığa karşı suçları ve saldırganlık suçunu yasaklayan uluslararası hukuk ve 13 Ocak 1942’de Londra’daki St. James Sarayı’nda imzalanan Müttefikler Arası Deklarasyonu hatırlatarak,
Son 82 yılda uluslararası ceza hukukunda yaşanan gelişmeleri hatırlatarak,
Roma Statüsü’nün ‘her devletin uluslararası suç işleyenleri sorumlu tutma görevini’ tanıdığını hatırlatarak;
(1) Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden doğan tüm soruşturmalar ve süreçler desteklenmeli; buna Uluslararası Ceza Mahkemesi, Uluslararası Adalet Divanı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki süreçler de dahil
(2) Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Ukrayna toprakları üzerinde işlenebilecek herhangi bir savaş suçu, insanlığa karşı suç ve soykırım konusunda yetkisini kullanması desteklenmeli
(3) Uluslararası dayanışma ruhu içinde, saldırı suçunu işleyen kişileri soruşturmak ve kovuşturmak için; ulusal ceza kanunları ve genel uluslararası hukuk uyarınca doğan yargı yetkisi kapsamında özel bir mahkeme kurulmasına karar verilmeli; bu suçun işlenmesinde veya şekillenmesinde maddi olarak etkisi olanlar da yargılanmalı
(4) Bu mahkemenin saldırı suçu üzerindeki yetkisi; UCM’nin diğer uluslararası suçlar üzerinde yargı yetkisini kullanmasının tamamlayıcısı ve destekleyicisi olarak kabul edilmeli”
Metne imza atanlar arasında Nürnberg Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi’nde savcı olarak görev yapmış Benjamin Ferencz ve Eski Yugoslavya için Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin başsavcısı Richard Goldstone ile başkanı Theodor Meron da bulunuyor. Deklarasyon tasarısına imza atan tek Türk eski dışişleri bakanı Hikmet Çetin oldu.
Metinde ayrıca geçmişte çeşitli ülkelerin başbakanı olarak görev yapmış 17 isim ve 25 eski devlet başkanı bulunuyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***