Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilim sürerken, Batılı liderlerin Rusya’ya yönelik izlenecek politikalar konusundaki arayışları sürüyor. Özellikle ABD ile Almanya ve Fransa arasında ortaya çıkan görüş farklılıklarının giderilmesi ve aynı zamanda gerilimin çözümüne yönelik yoğun bir diplomasi trafiği yaşanıyor.
VOA’nın haberine göre, Almanya Başbakanı Olaf Scholz Pazartesi günü Washington’u ziyaret ederek, Başkan Joe Biden ile kritik bir görüşme gerçekleştirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. Macron, ardından Ukrayna’ya geçerek Cumhurbaşkanı Vladimir Zelensky ile buluştuktan sonra Berlin’e geldi. Scholz ve Macron’un biraraya geldiği zirveye Polonya Cumhurbaşkanı Andrey Duda da katılırken, Macron iki lideri Putin’le görüşmesiyle ilgili olarak bilgilendirdi.
Görüşmeden önce ortak basın toplantısında konuşan Macron, üç liderin Weimar Üçgeni formatında Berlin’de bir araya gelmelerinin çok önemli bir mesaj içerdiğini belirterek, “Avrupa’nın üç güçlü ülkesi Ukrayna krizi konusunda birlikte hareket ettiklerini ispatladı” dedi. Almanya, Fransa ve Polonya, ‘Weimar Üçgeni’ başlığı altında 1990’lı yıllardan bu yana belirli aralıklarla biraraya geliyor.
‘SOMUT, PRATİK ÇÖZÜMLER VAR’
Ukrayna ve Rusya arasında gerginliğin tırmanmasını önlemeye yönelik diplomatik girişimler konusunda sürekli olarak haberleştiklerini ve önümüzdeki haftalarda da benzer girişimler olacağını söyleyen Macron, “Avrupa’daki barış bizim için bir hazine, onu korumak ise hepimizin görevi” değerlendirmesini yaptı. Rusya ile diyaloğun sürdürülmesi çağrısında bulunan Fransız Cumhurbaşkanı, Batı ile Rusya arasındaki gerginlikleri yumuşatmak için “somut, pratik çözümler” bulunduğunu belirterek, “Normandiya Formatı’ndaki ülkelerle yakında müzakerelere başlamayı umuyoruz” dedi.
‘HEDEF, AVRUPA’DA BİR SAVAŞ ÇIKMASINI ÖNLEMEK’
Olaf Scholz, Ukrayna krizi konusunda Almanya’nın Fransa ve Polonya ile geniş kapsamlı bir işbirliği içinde olduğunu ifade ederek, “Ortak hedefimiz gerilimi azaltmak, müzakereler yoluyla çözüm” dedi. Tüm diplomatik girişimlerinin hedefinin “Avrupa’da bir savaş çıkmasını önlemek” olduğunu belirten Scholz, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri bir operasyon düzenlemesi ya da ülkeye saldırmasını durumunda, bunun çok ağır bir bedeli olacağını tekrarlayarak, “Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün herhangi bir ihlalinin bedeli ekonomik, politik ve jeostratejik olacaktır” diye konuştu. Başkan Biden ile yaptığı görüşmeye atıfta bulunan Scholz, olası yaptırımlar konusunda Biden ile aynı fikirde olduğunu söyledi.
Polonya Cumhurbaşkanı Andrey Duda, yaptığı konuşmada “Avrupa’nın ortasında 1989’dan bu yana en kritik dönemden geçiyoruz” derken, Rusya’nın Ukrayna sınırına asker konuşlandırmasını “eşi benzeri görülmemiş bir olay” olarak tanımladı.
Olaf Scholz’un Ukrayna krizine çözüm arayışına yönelik diplomasi girişimleri önümüzdeki günlerde de sürecek. Scholz, 10 Şubat’ta Berlin’de, Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Estonya Başbakanı Kafa Kallas ve Letonya Başbakanı Krisjanis Karins’i ağırlayacak. Bu dörtlü zirvenin ardından, Scholz üst düzey görüşmeler için 14 Şubat’ta Ukrayna’yı, ardından 15 Şubat’ta Rusya’yı ziyaret edecek. Scholz’un gezisine, Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da eşlik edecek.
Öte yandan Dışişleri Bakanı Baerbock’un Ukrayna’ya dün ve bugün düzenlediği resmi gezide diplomatik bir kriz yaşandığı öne sürüldü. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky’nin Baerbock’la yapılması planlanan görüşmeyi son anda iptal ettiği ve bunu Almanya’nın ülkesine savunmak için silah talebine olumsuz yanıt vermesi ve Başbakan Scholz’un Biden’le olan görüşmesinde Kuzey Akım 2 projesinden feragat konusunda somut bir tavır almaması ile gerekçelendirdiği öğrenildi. Biden, Rusya’nın saldırması durumunda Kuzey Akım 2 hattının tamamen devre dışı kalacağını belirterek, “Tanklar ve askerler Ukrayna sınırını geçerse Kuzey Akım 2 diye bir şey olmayacak. Söz veriyorum” demişti.
Scholz ise, Rusya’nun Ukrayna’ya saldırması durumunda ekonomik ve mali yaptırımların uygulanması için hazırlıklara başladıklarını “Rusya’ya yaptırımlar konusunda müttefiklerle her alanda fikirbirliği içindeyiz” sözleriyle ifade ederken, Kuzey Akım 2 doğal gaz hattının faaliyete geçmeyeceği konusunda net ve bağlayıcı bir açıklama yapmaktan kaçınmıştı. Scholz, silah yardımı konusunda ise, “Kriz bölgelerine silah vermiyoruz ve Ukrayna’ya saldırı silahı sağlamıyoruz. Benden önceki başbakanlar da böyle yaptı. Bu doğru bir tutumdu ve doğru kalacak” ifadelerini kullanmıştı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***