Rusya ile Ukrayna arasındaki krizde yaşanan her gelişme Türkiye ekonomisini de yakından ilgilendiriyor. Zira Türkiye’nin turizm, enerji ve gıda gibi çok sayıda sektörde hem Rusya ile hem de Ukrayna ile stratejik ekonomik ilişkileri bulunuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2021’de Türkiye’nin ihracatında Rusya 5 milyar 800 milyon dolarlık pay ile 10’uncu sırada bulunurken Ukrayna ise 2 milyar 900 bin dolarla 20’inci sırada yer aldı. İthalatta Rusya 29 milyar dolarla ikinci, Ukrayna ise 4 milyar 500 milyon dolarla 12’inci sırada. Toplam dış ticaret hacmi ise Rusya ile 34 milyar 700 milyon dolar iken Ukrayna ile 7 milyar 400 milyon dolara denk geliyor.
Peki Rusya ve Ukrayna arasında yaşananlar Türkiye ekonomisi ne anlama geliyor?
“Komşudaki yangın size de gelir”
DW Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Türkiye Ukrayna İş İnsanları Derneği (TUİD) Başkanı Burak Pehlivan’a göre Rusya ve Ukrayna’dan sonra bu krizden en fazla Türkiye etkilenecek. “Komşudaki yangın mutlaka size de gelir” diyen Pehlivan, bu krizle bağlantılı etkilerin sadece olası yaptırımlarla gerçekleşmeyeceğini söyledi.
Ukrayna ya da Rusya tarafından ciddi bir yaptırım olmasa bile iki ülkenin savaş ekonomisine girmesi durumunda Türkiye’nin önemli ölçüde kayıplar yaşayacağını anlatan Pehlivan, “Bu ülkelerdeki ekonomik hareket durursa tüm dünya etkilenir. Özel bir yaptırıma gerek yok. Temel gıda maddelerinden enerjiye tüm alanlarda olumsuz yansımalar olur. Turizm sektöründe de Türkiye için çok önemli iki ülke. Bu gerginlik onlardan sonra en fazla bizi etkiler” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) istatistiklerine göre 2005 yılında Rusya ve Ukrayna pazarı, Türkiye’ye gelen toplam yabancı turistlerin yüzde 10,6’sını oluştururken bu 2017’de yüzde 18,5; 2018’de yüzde 18,6; 2019’da yüzde 19, 2020’de yüzde 24,6; 2021’de ise yüzde 27,3 olarak gerçekleşti.
İki ülke pazarının Türkiye’deki turizm işletmecileri için oldukça önemli olduğunu söyleyen Cornelia De Luxe Resort Otel Genel Müdürü Ali Şahin, Mart ayından sonra rezervasyonlarda ciddi bir artış beklediklerini, ancak Rusya ve Ukrayna arasında yaşananların kendileri için şimdi önemli bir riske dönüştüğünü söyledi. Şahin, sözlerini “Sektörde biraz kafaları karıştırdı” şeklinde sürdürdü.
Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu da bu iki pazardaki gerginlikle beraber Türkiye turizminin hedeflerinden aşağıda kalabileceği tahmininde bulundu.
Bazı siparişler durdu
Yaşanan gerginlik sonucu bazı sektörlerde de siparişlerin durduğu ya da yavaşladığı belirtiliyor. İhracatçı birliği olarak Moskova’da katıldıkları uluslararası bir fuardan gözlemlerini aktaran İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şenocak, şöyle konuştu:
“Şu an buraya bir fuar için geldik. Burada iş insanları arasında bir gerginlik olduğunu söyleyemem. Öyle bir korku havası oluşmamış. Ancak Türkiye’de bazı siparişler durdu. Bunda da acaba kriz savaşa döner mi endişesi, belirsizlik önemli bir etken. Bunun kısa süreli olduğunu, ilk tepkilerin de böyle kalacağını düşünüyoruz. İki ülke de bizim çok önemli ticari partnerimiz. Özellikle Rusya sektörümüz için ağırlığı bulunan bir ülke. Bu anlamda yaşanacak gerilimden olumsuz etkileniriz. Ancak isteğimiz ve inancımız bu krizin daha fazla büyümemesi yönünde.”
Yaşanan krizde Rusya’nın Ukrayna’daki ayrılıkçı bölgeleri tanıması piyasalarda da hareketliğe neden oldu. Uzun süredir dolar karşısında 13,40-13,50 seviyelerinde Türk Lirası (TL) 13,80 seviyesinin üzerine çıkarken Brent petrolün varil fiyatı da yıllar sonra 97 doların üzerinde çıktı. TL’nin dolar karşısında son bir yıldaki değer kaybeden performansı da dikkate alındığında petroldeki en ufak bir artış bile akaryakıt gibi kalemlere hızla zam olarak yansıyor. Bu da Türkiye’de neredeyse her sektördeki maliyet artışlarını hızlandırıyor. Ayrıca Türkiye’nin doğal gaz ve petrolde Rusya ile olan ticari ilişkileri de bu noktada kritik önem taşıyor.
Bir süredir gerginlik var
Daha önce Moskova Büyükelçiliği’nde ticaret müşavirliği görevinde bulunan Rusya analisti Aydın Sezer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kısa süre içerisinde bir görüşme yapmamaları halinde Türkiye için krizin daha da derinleşebileceği uyarısında bulundu.
Türkiye’nin bu krizde kendini Ukrayna’nın yanında konumlandırdığını, ama bunu sakin bir dille yaptığını kaydeden Sezer, ancak Rusya’nın Ankara ve Kiev arasındaki ilişkiden rahatsızlık duyduğuna dikkat çekti. Rusya’nın, Türkiye’nin Ukrayna’ya silahlı insansız hava araçları (SİHA) satmasına karşı rahatsızlığını uzun zamandır ortaya koymuş olduğunu belirten Sezer, “Biz bu krizi geçtiğimiz Aralık ayından itibaren fiilen yaşıyoruz. Özellikle doğal gaz kontratlarında Rusya’nın tavrı her şeyin işaretiydi. Türkiye ile düşük fiyattan kontrat yapmaya yanaşmadılar. Ayrıca TürkAkım’daki atıl kapasiteyi de kullanamıyoruz. Bunlar gerginliğin uzun süreli yansımalarıydı. Türkiye bu atıl kapasiteyi kullansa geçtiğimiz haftalardaki doğal gaz krizini daha rahat atlatabilirdi” değerlendirmesinde bulundu.
“Ateşle oynamakla aynı”
Sezer’e göre bu süreçte Türkiye’nin Rusya’yı kınaması beraberinde riskler de getiriyor ve bundan sonraki adımların gerilimi arttırma yönünde olmaması gerekiyor. Rusya’nın Batı’nın ambargosunu göze alan bir ülke olduğunu hatırlatan Sezer, bu durumda Türkiye ekonomisinin ciddi bir olumsuz sürece gireceğinin de altını çiziyor.
Bu tabloda Türkiye’nin ambargolara ne yönde tepki vereceğinin de önemli olduğunu dile getiren Sezer, “Türkiye, Kırım konusunda taraf olmamıştı. Burada da benzer bir tavır sergileyebilir. Ama Rusya’nı ciddi anlamda karşımıza almak ateşle oynamak demek. Turizmden enerjiye tüm alanlarda faturası kabarık olur. Eğer ambargoya uyulursa bunun da bir bedeli olur. Türkiye’nin hesabını görmek lazım” ifadelerini kullandı.
Sezer, ayrıca Rusya’da bulunan Türk iş insanlarının da bu gerilim dolayısıyla tedirgin olduğunu belirtirken Rusya’nın olumsuz bir tavrının oradaki projeler için de risk anlamına geldiğini söyledi.
Türkiye’den çok sayıda iş insanının Ukrayna’da yatırımcı konumunda olduğunu belirten TUİD Başkanı Burak Pehlivan ise “Burada 4 milyar 500 milyon dolarlık bir yatırım var. Yaklaşık 700 firma faaliyet gösteriyor. Türk firmaları 30 binin üzerinde istihdam sağlıyor. O yüzden krizin daha da büyümemesi bizim için çok önemli. Şimdilik günlük ekonomik hayatta bu gerginliği görmüyoruz. Kiev’de insanlar yine aynı şekilde aktivitelerine devam ediyorlar. Bir panik havasından bahsetmek için erken ama işlerin daha da kötüleşmesi hepimizi olumsuz etkiler” dedi.
Emre Eser
© Deutsche Welle Türkçe
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***