Tırmanan Ukrayna krizinde, gözler Münih Güvenlik Konferansı’na çevrildi. Konferansın ana gündem maddeleri arasında Avrupa’da savaşın önlenmesi ve liberal demokrasilerin direncinin güçlendirilmesi yer alıyor.
Almanya’nın Bavyera eyaletinde her yıl düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı (MSC), bu kez tarihinin en önemli toplantılarından birine ev sahipliği yapacak.
35’ten fazla devlet ve hükümet başkanı, 100’den fazla dışişleri ve savunma bakanının katılacağı toplantının önemli konukları arasında, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de bulunuyor.
Batı ile Rusya arasında Ukrayna nedeniyle gerilimin tırmandığı bir dönemde yapılacak konferans, birçok ikili görüşme için fırsat yaratacak, diplomatik çözüm önerileri, yaptırım tartışmaları hakkında tüm gözler hafta sonunda Münih’te olacak.
ABD heyetinin özellikle Avrupalı müttefikleriyle son gelişmeleri bir kez daha masaya yatırması, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile dayanışma mesajı vermeleri ve Rusya’yı yeni bir işgale karşı uyarmaları bekleniyor.
Ayrıca Almanya’nın dönem başkanlığını yürüttüğü G7 ülkelerinin dışişleri bakanlarının da cumartesi günü konferans çerçevesinde toplanmaları, Ukrayna’daki gelişmeleri ele almaları öngörülüyor.
Rusya’dan boykot kararı
Önceki yıllarda konferansa Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov gibi üst düzey isimlerle katılan Rusya’nın bu yıl temsilci göndermeme kararı alması, Alman basınında Rusya’nın bu yıl konferansı boykot ettiği şeklinde yorumlandı.
MSC Başkanı Wolfgang Ischinger’in yoğun girişimlerine rağmen Rusya yönetiminin, toplantıya videokonferans aracılığıyla da olsa katılmayı reddettiği kaydediliyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, çarşamba günü yaptığı açıklamada Rus hükümet temsilcilerinin “farklı nedenlerden ötürü” bu yıl konferansa katılmayacağını duyurdu, MSC’nin son yıllarda “artan oranda transatlantik bir foruma dönüştüğünü” iddia etti.
Bununla birlikte Ischinger, Rusya yönetiminin görüşlerini aktaracak ve konukların sorularını yanıtlayacak üst düzey bir ismin konferansa katılmasını sağlamak için son ana kadar girişimlerini sürdüreceğini söyledi.
Küresel tehditler masaya yatırılacak
Cuma günü öğleden sonra açılış konuşmasını Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in yapacağı konferansta küresel güvenliğin ve liberal demokrasilerin karşı karşıya bulunduğu tehditler ele alınacak.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile ABD’li mevkidaşı Blinken’ın, “Öğrenilmiş çaresizlikten kurtulmak: Küresel sınamalara karşı durmak” başlıklı oturumda konuşmaları öngörülüyor.
Akabinde, Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitsotakis ile ABD Temsilciler Meclisi Sözcüsü Nancy Pelosi’nin katılacağı oturumda, dünyada demokrasi alanında yaşanan gerilemeye nasıl karşı koyulacağı tartışılacak.
Harris hangi mesajları verecek?
Konferansın ikinci günü ise Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un konuşmasıyla başlayacak. Bunu ABD Başkan Yardımcısı Harris’in, “ABD’nin uluslararası sahnedeki yeri” başlıklı konuşması izleyecek.
Harris’in Münih’teki konferansa katılımı, uluslararası siyaset sahnesindeki en önemli sınavı olarak nitelendiriliyor.
ABD Başkan Yardımcısı Harris’in, transatlantik ilişkiler, Ukrayna krizi, NATO’nun genişlemesi, Rusya’nın güvenlik garantisi talepleri hakkında vereceği mesajlar ve ikili temasları sonrasında yapacağı açıklamalar merakla bekleniyor.
Büyük bir dikkatle izlenecek bir diğer oturum da yine aynı gün “Çin’in uluslararası sahnedeki yeri” konulu panel olacak. Videokonferans yoluyla Münih’e bağlanacak olan Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi’nin bu oturumda yapacağı konuşma ve vereceği mesajlara büyük önem atfediliyor.
Aynı gün dikkatlerin çevrileceği bir diğer isim de Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy olacak. Ukraynalı lider, “Rusya, Ukrayna ve Avrupa’da Güvenlik” başlıklı oturumda konuşacak.
Akar katılıyor
Önceki yıllarda Türkiye’yi birçok kez konferansta temsil eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bu yıl da Münih’e gelmesi ve bir konuşma yapması bekleniyordu.
ABD’li senatör Lindsey Graham’in de katılacağı, Afganistan’daki gelişmelerle ilgili oturumda konuşma yapması ve soruları yanıtlaması öngörülen Çavuşoğlu, koronavirüse yakalanması nedeniyle Münih’e gelemiyor.
Konferansta Türkiye’yi Savunma Bakanı Hulusi Akar temsil edecek. Brüksel’de katıldığı NATO savunma bakanları toplantısından sonra Münih’e gelecek olan Akar’ın konferans çerçevesinde ikili bazı görüşmelerde bulunması bekleniyor.
Akar’ın ayrıca Savunma Politikası ve İnovasyon Forumu adlı bir etkinlikte konuşma yapacağı kaydedildi.
İmamoğlu demokrasi panelinde konuşacak
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılacağı oturum Cumartesi günü akşam saatlerinde başlayacak.
Şehirlerin demokratik değişim süreçlerindeki rolünün ele alınacağı oturuma İmamoğlu’nun yanı sıra Berlin Belediye Başkanı Franziska Giffey, Budapeşte Belediye Başkanı Gergely Karacsony ile Varşova Belediye Başkanı Rafat Trazaskowski katılacak.
Pazar günü öğle saatlerinde son bulacak olan konferans boyunca ayrıca küresel güvenliği tehdit eden iklim değişikliği ve koronavirüs salgınıyla mücadele konularının da masaya yatırılması öngörülüyor.
Yine dijital çağda demokrasinin korunması, kleptokrasi ve yolsuzlukla mücadele, gıda güvenliği ve kripto paralar da konferans boyunca düzenlenecek panellerde ele alınacak başlıklar arasında.
Başkanlığı Merkel’ın eski danışmanı devralacak
Wolfgang Ischinger, 2008’den bu yana üstlendiği MSC başkanlığını bu yılki konferanstan sonra Alman diplomasisinin tanınmış isimlerinden, emekli büyükelçi Christoph Heusgen’e devredecek.
Uzun yıllar boyunca eski Başbakan Angela Merkel’ın güvenlik ve dış politika danışmanlığını yürüten Heusgen, son olarak Almanya’nın Birleşmiş Milletler nezdindeki büyükelçisi olarak görev yapmıştı.
“Boyun eğmek bir seçenek değil”
Sakin, soğukkanlı ve çözüm odaklı duruşu ile tanınan Ischinger, bu yıl son kez başkanlık edeceği konferansa ilişkin değerlendirmede bulunurken, dünyanın gidişatından duyduğu endişeyi gizleyemedi.
40 yıl diplomat olarak görev yaptığını, son 14 yıl da konferansın başkanlığını yürüttüğünü anlatan Ischinger, pek çok krize tanıklık ettiğini söylerken, “Ancak günümüzdeki gelişmeler, geçmişte yaşadıklarımızın toplamını gölgede bırakıyor. Ben, aynı anda, pek çok krizin eş zamanlı geliştiği böyle bir süreci hatırlamıyorum” diye konuştu.
“Dünyamız tehlikede. Ama boyun eğmek bir seçenek değil” görüşünü savunan Ischinger, hiç olmadığı kadar diyaloğa ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi, konferansta krizlerin aşılmasını gölgeleyen karamsarlığı bertaraf ederek, “suyun akışını değiştirmeye” odaklanacaklarını vurguladı.
Covid-19’a karşı olağanüstü önlemler
Münih Güvenlik Konferansı’nın ilki 1963 yılında, “Askeri Bilimler Buluşması” adıyla düzenlenmişti.
Küresel güvenlik politikalarının ele alınmaya başlanmasıyla Münih Güvenlik Konferansı adını alan konferans, geleneksel olarak her yıl Şubat ayında Bavyera Eyaleti’nin başkenti Münih’teki Bayerischer Hof otelinde düzenleniyor.
Her yıl olduğu gibi dünya liderlerini buluşturan konferans için bu yıl da olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Bu yıl bu güvenlik önlemlerine, koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamındaki hijyen ve koruma tedbirleri de eklemlendi.
Ayrıca geçen yıl koronavirüs salgını nedeniyle sanal ortamda yapılan konferans bu yıl sınırlı bir katılımla gerçekleşecek.
Konferansa ancak Almanya’da geçerli sayılan aşıları yaptırmış olduklarını belgeleyenler katılabiliyor. Maske takma zorunluluğunun yanı sıra tüm katılımcılar konferansa girebilmek için negatif PCR test sonucunu göstermek zorunda. Üç günlük konferans boyunca her gün bu testlerin yapılması gerekecek. Konferans boyunca mobil test timleri de görev yapacak.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – DEĞER AKAL
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***