Türkiye Elektrik Sanayi Birliği’nin “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye Elektrik Enerjisi Sektörü Değerlendirmesi” başlıklı raporunda, “Türkiye’de Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumlu bir mekanizma kurulabilmesi için AB ile üye ülkelerinin politik ve finansal desteğini arkamıza almak, ülkemizde sürdürülebilir kalkınma ve yeşil dönüşümün hayata geçirilmesi için büyük katkı sağlayacaktır” değerlendirmesi yapıldı.
Türkiye Elektrik Sanayi Birliği’nin “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye Elektrik Enerjisi Sektörü Değerlendirmesi” başlıklı raporunda, “Türkiye’de Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumlu bir mekanizma kurulabilmesi için AB ile üye ülkelerinin politik ve finansal desteğini arkamıza almak, ülkemizde sürdürülebilir kalkınma ve yeşil dönüşümün hayata geçirilmesi için büyük katkı sağlayacaktır” değerlendirmesi yapıldı.
Türkiye Elektrik ve Sanayi Birliği tarafından yayınlanan raporda, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sağlanması için yapılması gerekenler sıralandı. Öneriler şu şekilde:
“AB Avrupa Yeşil Mutabakatı bağlamında, Paris Anlaşması’na taraf olmama maliyetlerinin detaylı analiz edilmesi, Gümrük Birliği açısından senaryo çalışmalarının yapılması;
Türkiye’nin uluslararası pazarlıklarda elini güçlendirmek için İklim Kanunu’nun devreye alması;
AB Emisyon Ticaret Sistemi ile uyumlu ve ‘sınırda karbon düzenlemesi’ risklerini bertaraf edecek şekilde emisyon ticaret sistemini uygulamaya koyması;
Elektrik üretim sektöründe dekarbonizasyon ve kömür pik kullanım senaryolarının çalışılması;
Yeşil İklim Fonu ile Türkiye’nin azimli bir iklim politikası ortaya koyması ile çekebileceği yatırım ve finansman miktarlarını karşılaştıracak bir analizin ortaya konması;
Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum için yaygın katılımlı bir proje ile sektör çalışmaları yapılması.”
“Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumlu bir mekanizma için destek fonuna ihtiyaç var”
Raporda şu değerlendirmeler yapıldı:
“Avrupa ülkeleri ve AB ile siyasi, ticari, sosyal ve ekonomik ilişkiler yönünden çok yakın olan ülkemizin de Yeşil Mutabakat alanında öngörülen hedeflere odaklanması ve uyum süreci için gerekli yapısal, mevzuat, finansmanla ilgili tedbirleri alacak politika geliştirmesi, planlaması ve hayata geçirmesi gerekmektedir. Görünen o ki yakın gelecekte Avrupa Yeşil Mutabakatı ve bunu takip eden diğer yeşil girişimler, küresel ekonomide ve enerji sektöründe pek çok taşı yerinden oynatacaktır. Bu noktada Türkiye’nin, pragmatik davranması, yeşil ve dijital dönüşümü geleceğin Türkiye’sini sürdürülebilir ve kendi kendine yeten sağlam bir zemine oturtmak için bir fırsat olarak algılaması faydalı olacaktır.
Ancak Türkiye’de Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumlu bir mekanizma kurulabilmesi için kapsamlı bir hukuki ve teknik altyapı oluşturulması adına karar vericilerin desteğine ve adaptasyon için sektörleri harekete geçirmek amacı ile destek fonuna ihtiyaç bulunmaktadır. Ülkemizin Avrupa Yeşil Mutabakatı ve sınırda karbon düzenlemeleri ile ilgili riskleri bertaraf adına alabileceği önlemler arasında; Paris Anlaşması çatısı altında ülke çıkarlarımız gözetilerek anlaşmanın onaylanması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın üzerinde çalışmakta olduğu İklim Kanunu’nu hayata geçirmesi ve AB ile uyumlu bir Emisyon Ticaret Sistemi kurulması bu önlemlere örnek gösterilebilir. Bu sayede; AB enerji politikaları ile daha geniş çapta entegrasyon sağlamanın yanı sıra AB ile üye ülkelerinin politik ve finansal desteğini arkamıza almak, ülkemizde sürdürülebilir kalkınma ve yeşil dönüşümün hayata geçirilmesi için büyük katkı sağlayacaktır.
Bu amaçla her sektörün ilgili bakanlık ve STK’larla iş birliği içinde konferans, webinar, rapor gibi çalışmalar yürüttüğü gözlemlenmekle birlikte, enerji sektöründe yer alan tüm paydaşların bir araya getirilerek koordineli bir şekilde hareket etmesini sağlayacak bir platform oluşturulması gerektiği, politika ve kararların hızla belirlenmesi ve koordineli olarak uygulamaya geçilmesi gerektiği düşünülmektedir.” (ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***