Türk hükümetinin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etmek için düzenlenen gösteriye katılmaları sebebiyle sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalan üç İranlı mülteci dünya basınının gündeminde. Avukatları, “Hayatları için savaşıyorlar” dedi.
Lily Faraji, Zeinab Sahafi ve İsmail Fattahi geçen yıl mart ayında Denizli’de Erdoğan hükümetinin kadına yönelik şiddetle mücadele etmeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etmek için düzenlenen eyleme katıldıkları gerekçesiyle göz altı alınmışlardı. İranlı mültecilerin avukatı Buse Bergamalı yine İran vatandaşı olan Muhammed Pourakbari’nin protestolara katılmamış olmasına rağmen diğer 3 mülteciyle birlikte geçen yıl gözaltına alındığını belirtti.
Avukat Buse Bergamalı, eyleme katılan mültecilerin polis tarafından fotoğrafları çekilip kimlikleri tespit edildikten sonra evlerinden alındıklarını söyledi. Göz altı işlemlerini ardından 4 İranlı kamu düzenini bozmak ve yasadışı gösterilere katılmakla suçlandı. Geçen yıl nisan ayında haklarında sınır dışı edilme kararı verilen ve geri gönderme merkezine gönderilen mülteciler karara itiraz etmek için açtıkları davanın Denizli İdare Mahkemesince reddedilmesi üzerine sınır dışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumdalar.
Türk makamlarının 2022 şubat ayın başlarında mültecilerin sınır dışı edilebileceğine karar vermesi üzerine Avukat Bergamalı gruptan üçüne şartlı mülteci statüsü verilmiş olduğunu, bu sebeple İran’a iade edilmelerinin yasadışı olduğunu ancak mahkeme kararında bu kişilerin İran’a geri gönderilemeyeceğine dair bir ibarenin olmadığını söyledi. İranlı mülteci müvekkillerinin İran’a geri gönderilmelerinin onların hayatları için büyük bir risk teşkil ettiğini belirten Buse Bergamalı, “Hayatları için savaşıyorlar”, “Hayatta kalmak için Türkiye’ye geldiler. Ölmemek için burada kalmaya çalışıyorlar.” dedi. Türkiye’de İran vatandaşları için koşulların kötüleşmesine rağmen burada kalmak için mücadele ettiklerini sözlerine ekledi.
Türkiye, İranlılar için artık güvenli liman olmaktan çıkıyor
The Guardian, Türkiye’nin İranlı muhalifler için artık eskisi gibi güvenli bir yer olmadığını, Türkiye’de sayılarının en az 24.300 olduğu tahmin edilen İranlı muhaliflere ve sığınmacılara yönelik Türk makamlarının uyguladıkları politikaların endişelere sebep olduğunu aktardı. 2020 yılında İranlı feminist aktivist Maryam Shariatmadari’nin, İran’da başörtüsü zorunluluğunu protesto ettikten sonra ülkeyi terk etmek zorunda kalmasının ardından Denizli’de polis tarafından gözaltına alınmış olmasına değinildi. Polis, aktivistin vizesinin süresi dolduğu gerekçesiyle gözaltına alındığını ve İran’a geri gönderilebileceğini söylemiş fakat daha sonra Maryam Shariatmadari’nin vizesi Türk makamlarınca başta insan hakları gruplarından olmak üzere gelen tepkiler üzerine uzatılmıştı. Ayrıca İran’daki yolsuzluğu eleştiren sosyal medya paylaşımlarıyla tanınan İranlı muhalif Mesud Molavi Vardanjani’nin 2019 yılında İstanbul’da sokakta vurularak öldürülmüş olduğu ve cinayetten yargılanan 11 İran vatandaşının arasında İstanbul’daki İran konsolosluğunun eski bir çalışanının da olduğu ifade edildi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***