Ukrayna’yı olası işgali halinde Batılı ülkelerin Rusya’ya yaptırım uygulama olasığı, Moskova ile yakın ilişkileri olan Avrupa şirketlerini zor durumda bırakacağı belirtiliyor.
Batı’nın olası yaptırımlarının ilk olarak Rus enerji şirketleri ve bankaları olumsuz yönde etkileme ihtimali bulunuyor.
Associated Press’in derlediği verilere göre, Almanya’nın önde gelen sanayi şirketi Siemens AG, İtalyan lastik üreticisi Pirelli, otomobil üreticileri Volkswagen ve Mercedes-Benz yaptırımlardan en fazla etkilenmesi beklenen Avrupalı şirketlerin başında geliyor.
Dünya enerji pazarının önemli aktörü olan ve küresel finans pazarında payı artan Rusya, son yıllarda bir çok Avrupalı şirketle ortak yatırım ve üretim anlaşması imzaladı. Bu yüzden Moskova’ya yönelik yaptırımların kesinlikle Avrupa’daki şirketlere de olumsuz etkileri olacak. Ancak bunun derecesi ve gücü en önemli soru olarak karşımıza çıkıyor.
AB Komisyonu olası yaptırımların içeriği konusunda şu ana kadar ayrıntılı bir açıklama yapmamayı tercih etti. Ancak, olası yeni yaptırımların, 2014 yılında Rusya’nın Kırımı’ı tek taraflı ilhakından çok daha fazla sert olacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Batı’nın Rusya’ya yaptırımlarının Avrupa ekonomisine etkisi ne olur?
Rusya ile iş yapan Avrupalı büyük şirketler, son krizle ilgili yorum yapmaktan kaçınırken, soruna diplomatik çözüm bulunmasını “adeta dört gözle bekliyor.”
Avrupa’nın en büyük otomobil üreticilerinden Alman BMW yönetimi, olası yaptırımlarla ilgili yaptığı açıklamada, “Çerçeve koşullar değişirse, bunları değerlendirip onlarla nasıl başa çıkacağımıza bakıp ona göre karar vereceğiz diyerek. “ temkinli ve diplomatik bir yanıt vermeyi tercih etti.
Toplam gelirlerinin yüzde 1’ini Moskova’dan sağlayan Siemens AG ise Rus ortaklarıyla birlikte bu ülkede yeni nesil hızlı tren üretimi için yatırımlarını hızlandırma aşamasında gelişmeleri en yakından takip eden şirketlerin başında geliyor.
Siemens AG’nin ortağı Siemens Energy, Rusya’da enerji santralleri ve 57 rüzgar çiftliği kurulmasında ekipman üretimi için önemli anlaşmalar yaptı.
Avrupa’nın önde gelen otomobil ürteticileri Volkswagen, Stellantis, Renault ve Mercedes-Benz’in, Rusya’da fabrikaları bulunuyor.
Alman BMW, Rus ortağı Avtotor ile Fransa’nın Renault grubu ise Rus ortağı Avtovaz ile ortak üretim yaparken, Fransız ve İtalyan Stellantis şirketi, Rusya’nın Kuluga kentinde üreteceği ticari minübüsleri Avrupa’da satmayı planlıyor.
Çinlilerin kontrolünü geçen İtalyan lastik üreticisi Pirelli, hem iç pazar talebi karşılayan hem ihracat yapan Rusya’daki iki fabrikasında 2 bin 500 kişi çalışıyor.
Bu grubun CEO’su Marco Tronchetti Provera geçen ay son krizle ilgili basına yaptığı açıklamada, “Rusya’da yatırım yapmaya devam ediyoruz, Rusya pazarının gelişmesine ve uluslararası pazara daha fazla katılması gerektiğine inanıyoruz. Krizlerde bile bir buluşma noktası bulmamız gerektiğini ve sonunda dengenin bulunacağına inanıyoruz.” diyerek görüşlerini dile getirmişti.
Avrupa’nın Rusya’ya yönelik 2014 yılında uyguladığı yaptırımlarda en fazla etkilenenlerin başında et ve peynir satışları düşen İtalyan tarım sektörü geliyordu.
İtalyan tarım sektörü de olası yeni yaptırımlar yüzünden yatırımlarının ve satışlarının yeniden düşeceğinden endişe ediyor.
İtalyan iş insanlarını Rusya’da destekleyen İtalyan bankası Intesa SanPaolo’nun Geo’su Carlo Messina ise basına yaptığı açıklamada, “Kurallara saygı duyuyoruz, ancak biz İtalyan müşterilere hizmet veriyoruz ve bunu Rusya dahil tüm ülkelerde yapıyoruz. Kuralların değişmesi ve bir engel teşkil etmesi halinde gerekli adımları atacağız.” diyerek temkinli bir dillle gelişmeleri yakından izledikleri mesajını verdi.
Hangi yaptırımlar daha çok zarar verecek?
Batı’nın olası yaptırımlarından en çok dolar da içinde olmak üzere finansal işlemlerde borçlanma limitlerinin düşürülmesi beklenen Rus bankalarını olumsuz yönde etkilemesi bekleniyor.
Diğer bir hedef tahtası ise olası yaptırımla Batılı yatırımcılardan ve kredi şirketlerinden borçlanmalarının önü kapanacak olan Rus enerji şirketleri Rosneft ve devlet kontrolündeki Gazprom olacak. Bu şirketler, ilk etapta yeni projeler için yatırımlarını kısacak. Bu şirketler belki de ilk etapta Avrupa’nın yüzde 40 oranında bağımlı olduğu Rus doğal gazını kesmeyecek.
Batı ülkeleri Rusya’ya karşı ortak tutum sağlayacak mı?
Batılı ülkeler, Rusya’ya yaptırımları uygulamaya sokmadan önce bunun kendilerine de ne kadar zarar verip vermeyeceğini ayrıntılı bir şekilde hesaplamak zorunda kalacak. Aksi takdirde AB üyesi 27 ülkenin ortak bir tutum sergilemesi kolay olmayacak.
Örneğin, Rus doğal gaz üreticisi ve yaptırımlar için hedefte olan ilk şirketlerden birisi olan Novatek’in hisselerinin yüzde 19,45’i Fransız Total Energies şirketinin elinde olması bu konuda önemli bir örnek.
2014’deki yaptırımları kaleme alan diplomatların oluşturduğu heyetin içinde olan ABD’li emekli büyükelçi Dan Fried, yeni yaptırımların kaleme alınmasındaki diplomatik zorluklara özellikle dikkat çekti.
Rusya’ya yönelik yaptırımlar, Çin ve diğer rekabete girmeye hazırlanan şirketler için belki de yeni bir fırsatlar penceresi oluşturacak.
2014 yılındaki son yaptırımlardan sonra silah üretilebilecek makina sanayi ihracatına gelen yasaklarla, Alman şirketler bu pazarı terk etmiş onların yerine hemen Çinli şirketler almıştı.
Çinli makina üreticileri, bir anda Alman rakiplerinin önüne geçerken, 2010 yılında Rusya ile iş yapan 6 bin civardında olan Alman şirketinin sayısı 2021 yılında 3 bin 500’lere düştü.
Buna rağmen Silahlı Çatışmalar Araştırma Merkezine göre, Rusya’nın silah savunma sanayi hala İngiliz, Çek, Fransız Alman, İspanyol ve ABD’li ara ürünlere önemli ölçüde ihtiyacı bulunuyor.
Rusya’ya Batı ülkelerine ne kadar bağımlı?
Rusya’nın, 2014’deki yaptırımlardan sonra Batı ülkelerine bağımlığını azaltacak önemli adımlar attığı biliniyor. Rusya’nın kamu borçları düşük seviyede ve Moskova’nın 630 milyar dolar ve altın rezervi bulunuyor.
Rusya ve Çin ile ilişkilerde uzman profesör Harley Balzer, son kaleme aldığı bir makalede yine de olası yeni yaptırımların Rusya’nın canını acıtacağı görüşünü dile getirdi. Balzer, özellikle Rusya’nın ABD’den elektronik parça tedarik edememesinin en önemli baskı unsuru olabileceğini savundu.
Rusya’nın silah üretiminin yüzde 20 ila 30’unun ithalata bağımlı olduğunu söyleyen Balzer, aşırı gelişmiş cipler üretemeyen Çin’in bu ihtiyacı karşılayamayacağı kaydetti.
Rusya Avrupa için önemli pazar mı?
Berenberg Bankası Başekonomisti Holger Schmieding, büyüklüğü ve genişliğine rağmen kötü yönetildiği için Rusya’nın Avrupa için önemli bir pazar olmadığı görüşünde.
Enerji ihracatı dışında Rusya’nın Avrupa’ya çok az mal göndermesi bu görüşteki en önemli unsur olarak ortaya çıkıyor.
Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya, ihracatının yüzde 1,9’unu Rusya’ya yapıyor. Almanya komşusu ve diğer bir AB üyesi Polonya’ya toplam ihracatının yüzde 5,6’sını yaptığı gözönüne alındığında bu oran daha fazla anlamlı oluyor.
Schmieding, Rusya’nın uzun dönem Avrupa’ya doğal gazı kesmesinin Moskova’nın da olumsuz yönde etkilenmesine yol açacağını düşünenler arasında.
Schmieding’e göre, yaptırımlar ve karşı yaptırımlar nedeniyle Rusya ile enerji dışı ticarette yaşanan bazı kayıplar, önümüzdeki bir veya iki ayın ötesinde Avrupa’nın büyüme görünümü üzerinde neredeyse ihmal edilebilir bir etkisi olacak.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***