Sözcü gazetesi yazarı Çiğdem Toker köşesinde Coşkun Cangöz, Uğur Emek, Nurhan Uyduranoğlu Karaca‘nın Hazine garantili projelere yönelik yaptıkları ortak çalışmayı aktardı. Toker, söz konusu çalışmada projelerin garantilerinin belirlenme ve denetlenmesinin TBMM’ye verilmesi gerektiğinin ifade edildiğini aktardı.
Toker, çalışmada temel ilkelere dayalı bir politika çerçevesinin önerildiğini ifade ederek “Mevcut Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) envanterinin bu çerçeveye uygun olup olmadığı saptandıktan sonra, ‘Uyumlu olmayan ya da mali sürdürülebilirlik açısından riskli görülen projeler uluslararası deneyimler de dikkate alınarak yeniden müzakereye açılmalıdır’ ifadelerinin kullanıldığını aktardı. Toker, “yeniden müzakere” için çalışmada öne çıkan bazı hususları şöyle aktardı:
“Temel motivasyon ve amaç; yıllara yaygın bütçe yükünün azaltılması olmalı. Bu nedenle, politik kaygılar bir tarafa bırakılmalı.
Özel sektör ile kamu arasındaki bilgi ve tecrübe konusundaki dengesizliği ortadan kaldıracak şekilde yeterli teknik kapasite, bilgi ve tecrübeye sahip bir ekip oluşturulmalı.
Tek taraflı fesih de dâhil olmak üzere her bir alternatifin kamuya muhtemel maliyeti parasal olarak hesaplanmalı.
Yeniden müzakere, model kapsamında hayata geçirilmiş tüm projeler için eş zamanlı yürütülmeli. Bu yöntem hem şeffaflık sağlayacak hem de zaman ve maliyet açısından tasarruf elde edilecek.
Garantilerin Değerlenmesi: İdareler tarafından verilen taahhütlerin ve borç üstlenimi rakamlarının güncellenerek değerlemesi yapılmalı
Mücbir Sebep ve Öngörülemeyen Hal Koşullarının Tartışılması: Covid-19’un özellikle ulaştırma projeleri üzerindeki talep kaynaklı olumsuz etkileri dikkate alınarak müzakereye açılması, şirketleri kreditörlere karşı temerrüde düşürmeyecek ve kredi ödemelerini aksatmayacak, ancak kamunun maruz kaldığı ödeme yükümlülüklerini de daha adil ve kabul edilebilir bir seviyeye taşıyacak bir ödeme planı üzerinde mutabakat sağlanmalı“
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***