Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisine yönelik sözlerine yanıt verdi.
Twitter hesabından video ile açıklama yapan Davutoğlu, “Sayın Bahçeli anlaşılan her hafta sizinle kısa da olsa hasbihal etmemiz gerekecek çünkü buna ihtiyacınız var” dedi. Bahçeli’nin kendisini kamuoyu önünde tehdit ettiğini söyleyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
‘6’YI TERS ÇEVİRİR 9 YAPARSINIZ AMA…’
“Sayın Bahçeli grup konuşmalarından önce biraz sakinleşin. Biraz Mevlana’dan, Yunus Emre’den Hacı Bektaş-ı Veli’den okuyun. Daha yakına gelelim biraz Kemal Tahir, biraz Seyit Ahmet Arvasi, biraz Erol Güngör okuyun sizi zihnen sakinleştireceklerdir eminim. Mesela Seyit Ahmet Arvasi der ki, ‘Sayılarda anlaşmak kolaydır da kelimelerde, kavramlarda anlaşmak zordur’. Seyit Ahmet Arvasi sizi tanımadan önce bunun söylemiş herhalde, çünkü sizinle sayılarda anlaşmak da çok zor gerçekten. 6’yı ters çevirir 9 yaparsınız, birtakım hesaplar içine girersiniz ama kelimelere ve kavramlara geldiğinde Sayın Bahçeli işte burada işimiz gerçekten zor. Çünkü siz bizim kurtlar sofrasından ne kastettiğimizi anlamıyorsunuz herhalde.”
‘KURTLAR SOFRASINDA KURTLAR BİRBİRLERİNİ YER’
Davutoğlu, önceki açıklamasındaki “kurtlar sofrası” tabirine de şöyle açıklık getirirken şunları söyledi:
“Biraz Kemal Tahir okuyun. Orada kurtlar sofrası sizin anladığınız gibi anlatılmaz. Kurtlar sofrasında kurtlar birbirlerini yer, kurtlar başkalarına saldırmaz. Birbirini yiyen kurtların olduğu yerde de huzur olmaz. Bu millet öfke dilinden yoruldu, sert sözlerden yoruldu. Sizin her öfke dolu konuşmanızı dinlediğimde, Sayın Bahçeli’nin dilini terbiye etmesi gerekir diye düşünüyorum. Der ki Hazreti Mevlana, ‘Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et, çünkü söz yürekten gelir dilden çıkar’. Biz bu topraklara muhabbet tohumu ekmeye geldik. Kardeşliği, birliği vurgulamaya devam edeceğiz.”
’28 ŞUBAT’LA ANILMAYA DEVAM EDECEKSİNİZ’
“Gelelim 28 Şubat’ta başbakan yardımcılığınız konusuna… Cümle alem bilir ki 28 Şubat’ta alınan kararlar, daha sonraki iki hükümet döneminde de uygulandı. Özellikle sizin başbakan yardımcısı olduğunuz dönemde Batı Çalışma Grubu çalışmaya devam etti. Bunlar da o günün gazete manşetleri ‘Bahçeli şaşırtmadı’. Dün hakaret ettiğiniz, tehdit ettiğiniz, urgan fırlattınız Erdoğan’la bugün dostsunuz, yarın ne olacağınız belli değil. Yine yüz karası bir genelge imzanızla yayınladı. 28 Şubat zihinlerdeki sancısını sürdürdükçe siz de 28 Şubat’la anılmaya devam edeceksiniz.”
“Bizi açıktan tehdit ediyorsunuz, eyvallah. Biz çok tehdit gördük. Tehditlere boyun eğmiş olsaydık bugün bu er meydanında olmazdık. Şunu söyleyeyim biz Toros Dağları’nda doğduk, bu aziz toprağın her köşesine gittik, sizin aksinize Ankara’nın dışına nadiren çıkmadık. Bu topraklarda doğduk, bu topraklarda yaşıyoruz, bu topraklarda öleceğiz. Nasıl öleceğimiz ise Hazreti Mevlana’nın ifadesiyle söyleyeyim, ‘Rabbimize vuslat anını, ancak ona itaat ederek bekleriz’. Başka kimseden korkmayız, hiçbir tehdit, hiçbir vade bizim için geçerli değildir. Nihai hüküm sadece Allah’a aittir.”
BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?
MHP Meclis Grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, şunları söylemişti:
“12 Şubat yuvarlak masa toplantısı hususunda en sivri çıkışı, Serok Ahmet yapmıştır. Serok’un akıl sağlığı ile ilgili ciddi endişeler taşıdığını, karantina altına alınması gerektiğini düşünüyorum. Yazık olacak Serok’a, bu gidişle sefil düşecek. Tedavilere cevap vermeye acıklı hallere düşecek. Burası Türk ve Türkmen diyarıdır ancak Serok Ahmet’in bu diyarla bağı kopalı çok olmuştur.
“Onların sofrası Halil İbrahim Sofrası, bizim soframız da kurtlar sofrasıymış. Hüsran ve zillet masası olduğunu milletimiz görüyor. Bizim soframızın kurtlar sofrası olduğuna gelince. Kurtların olduğu yerde kurtlar sofrası kurulur. Kurdun gözünü kan bürüdü mü Kobani’ye kaçmakla bile kurtulamaz Serok Ahmet. (Davutoğlu’nun Bahçeli’ye yönelik, ’28 Şubat’tan bahsetmesi gereken son kişidir’ sözlerine yanıt olarak) 28 Şubat iddianı belgelendiremezsen müfteriliği, müflisliğin en ileri, en zirve ismi olarak anılacaksın.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***