Avrupa Adalet Divanı, Polonya ve Macaristan’ın 27 ulustan oluşan bloğun demokratik değerleri hiçe sayan üyelere sağlanan fonları kesecek “koşulluluk ilkesine” yönelik yaptığı itirazı reddetti.
Macaristan ve Polonya, Avrupa Birliği fonlarının dağıtımının hukukun üstünlüğü ilkesine bağlanmasını AB Adalet Divanına taşımıştı.
Her iki ülke de AB’nin hukukun üstünlüğü mekanizmasını veya ilgili ilkeleri tanımlama yetkisine sahip olmadığını savunuyor.
Avrupa Adalet Divanı’nın bu kararı, Brüksel’in kadınlar, LGBT bireyler ve göçmen hakları konularının yanı sıra mahkemelerin, medyanın, akademisyenlerin ve STK’ların özgürlüğünü kısmakla eleştirilen Polonya ve Macaristan’ın popülist yöneticilerine karşı mücadelesinde bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Varşova ve Budapeşte yönetimleri, nihai karar olması hasebiyle, Avrupa Birliği’nin en yüksek yargı mercii olan Lüksmburg merkezli Avrupa Adalet Divanı’nın kararını temyiz edemeyecek.
Adalet Divanı böylece ortak harcamaların liberal, demokratik yasaları çiğneyenlerin yararlanmasını önlemek için bloğun en güçlü aracı konumundaki “koşulluluk ilkesini” yeniden onaylamış oldu.
“Koşulluluk mekanizması” 1,8 trilyon euro değerindeki AB bütçesinin bir kımını etkileyebilir.
Avrupa Birliği ülkeleri, 2020 sonunda 1,8 trilyon euroluk bütçe ve koronavirüsün ekonomik sonuçlarına karşı hazırlanan kurtarma paketinde uzlaşmıştı.
Söz konusu paketin oluşturulması sırasında Hollanda’nın başını çektiği bazı ülkeler, bu fonlardan insan hakları ve medeni hakları kısıtlayan hükümetlerin yararlanamamasına dair garantiler talep etmişti.
Hem Macaristan hem de Polonya, temel AB değerleriyle çelişen uygulamaları nedeniyle sık sık Brüksel ile karşı karşıya geliyor.
Keza Macaristan ve Polonya, “koşulluluk ilkesi” nedeniyle AB bütçesi ve kurtarma programını veto etmişti.
Koşulluluk ilkesi, Avrupa Birliği fonlarının dağıtımının “hukukun üstünlüğü” ilkesine bağlanmasını öngörüyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***