Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde düzenlenen bir araştırma, AB vatandaşlarının çoğunluğunun Rusya’nın bu yıl içinde Ukrayna’yı işgal edeceği düşüncesinde olduğunu ortaya koydu.
Aynı araştırmaya göre yine AB vatandaşlarının büyük bölümü, işgal halinde NATO ve AB’nin Kiev’in yardımına koşmasını istiyor.
Avrupa ülkeleri arasındaki siyasi ilişkiler konusunda çalışmalar yürüten düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) Rusya’nın Ukrayna’yı olası işgaline karşı AB üyesi 7 ülkede bir araştırma düzenledi.
Buna göre, yedi ülke içinde altı ülkede ankete katılanların çoğunluğu Rusya’nın bu yıl içinde Ukrayna’yı işgaline kesin gözüyle bakıyor.
Finlandiya, Fransa, Almanya, İtalya, Polonya, Romanya ve İsveç’te yaklaşık 5 bin 500 kişi ocak ayının son 10 günü içinde internet üzerinde bu ankete katıldı.
Anket sonuçlarını yorumlayan düşünce kuruluşu, Rusya’nın Ukrayna sınırına askeri yığınak yapmasını AB vatandaşlarının bu konudaki görüşlerini önemli ölçüde etkilediği değerlendirmesinde bulunarak, AB vatandaşlarının çoğunluğunun işgal halinde AB’nin Kiev’in yardımına koşmasından yana olduğunu aktardı.
Araştırmaya göre, Finlandiya dışındaki 6 AB ülkesinde, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceğini düşünenler çoğunlukta.
Bu sıralamada Polonya ilk sırada geliyor. Polonya’da halkın yüzde 73’ü Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceğini düşünüyor. Bu oran Romanya’da yüzde 64, İsveç’te yüzde 56, Almanya ve İtalya’da yüzde 52, Fransa’da yüzde 51 iken Finlandiya’da yüzde 44 olarak belirlendi.
“AB vatandaşları Ukrayna’ya destek vermenin bedelini ödemeye hazır”
Yine aynı araştırma bu 7 ülkedeki AB vatandaşlarının Ukrayna’nın Rusya’ya karşı AB ve NATO tarafından savunulmasının yaratacağı olumsuz sonuçlara katlanılması konusunda hazırlıklı olduklarını ortaya koydu.
Ukrayna’nın AB tarafından savunulmasının uzun dönem olumsuz etkileri olabeleceğini düşünen AB vatandaşları enerji fiyatlarında yeni artış, siber saldırı, göçmen akımı ve Rusya’dan yeni askeri saldırılar gelebileceği endişesini taşıyor.
İsveç dışındaki 6 ülkenin vatandaşları Rusya’nın Ukrayna’ya karşı tutumunun kendi ülkeleri için özellikle enerji konusundaki bağımlılıkla birlikte güvenlik sorunu teşkil edeceği görüşünde.
Araştırmayı yorumlayan ECFR kurucusu Mark Leonard’a göre, “Avrupa’da savaşın ‘düşünülemez’ olduğu klişesi artık doğru değil.
“AB vatandaşları Ukrayna’ya destek verilmesini istiyor”
Mark Leonard araştırma sonuçlarıyla ilgili göşlerini şu şekilde özetledi: “Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz Avrupa güvenliği için bir dönüm noktası olabilir. AB ülkelerinin, Ukrayna krizi karşısında bölüneceği ve etkili olamayacakları düşünülüyordu. Ancak bizim araştırmamız, kuzey, güney, doğu ve batı Avrupa vatandaşlarının bu konuda birlik içinde olduğunu gösteriyor. Vladimir Putin’in askeri harekat başlatabileceği ve Avrupa’nın NATO ortaklarıyla birlikte Ukrayna’nın yardımına koşması gerektiği konusunda çoğunluk hemfikir.”
Rusya ve Batı arasında Ukrayna gerginliği nasıl başladı?
Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO ile yakınlaşması Rusya’nın son dönemde Batı ile ilişkilerinde yeni bir kriz yarattı. Rusya, buna Ukrayna ile ortak sınırına asker yığınağı yaparak ve yakın komşuları Kiev ve Tiflis’in NATO’ya katılımına izin vermeyeceği tehdidinde bulunarak yanıt verdi.
ABD Başkanı Joe Biden, geçen hafta çarşamba günü Doğu Avrupa’daki NATO ülkelerine 3 bin civarında asker gönderilmesi talimatı vermişti. Bu birliklerin ilk bölümü haftasonu Almanya ve Polonya’ya ulaşmıştı.
Avrupa Birliği (AB) dönem başkanı olarak önceki gün Moskova’ya giden ve Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Kremlin Sarayı’nda görüşen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ardından dün Kiev’e gitti.
Rusya, Ukrayna sınırına kasım ayından bu yana 100 bin üzerinde asker yığınağı yaptı. Rusya ile Belarus’un düzenleyeceği “Müttefik Kararlılığı-2022” ortak askeri tatbikatı 10 Şubat’ta başlayacak, 20 Şubat’ta sona erecek.
Rusya tarafından yapılan resmi açıklamalara göre, Belarus’a bugüne kadar iki S-400 hava savunma sistemi, Su-35 savaş uçakları, Pantsir-S hava savunma füze sistemleri gönderildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***