Aşırı solcu Kızıl Tugaylar örgütü imzalı belge, “16 Mart Perşembe günü Kızıl Tugaylar’dan silahlı bir grup, Hristiyan Demokrat Parti Başkanı Aldo Moro’yu ele geçirdi ve bir halk hapishanesine kapattı” sözleriyle başlıyor. Bildiride örgüt, Aldo Moro’yu kaçırırken 5 korumasını öldürdüklerini de ilan ediyor.
Aldo Moro’nun kaçırılmasından 55 gün sonra öldürülmesine kadar geçen sürede Kızıl Tugaylar’ın yayımladığı ilk bildiri olan bu belge dün Roma’da yapılan açık artırmada satıldı. Müzayedeye telefonla katılan alıcının kimliği gizli tutulurken, belgeyi 26 bin Euro teklife satın aldığı açıklandı. Alıcı, masraflarla birlikte toplam 32 bin 760 euro ödedi.
Açık artırmayı düzenleyen Bertolami Müzayede Evi, bildiriyi “dramatik bir propaganda metni” diye niteledi.
İtalya yakın siyasi tarihinin en dehşet verici olaylarından birine ait bir belgenin ve “terör örgütü” ilan edilmiş bir grubun propaganda araçlarından birinin açık artırmayla satılması ise geniş bir kesimden tepki aldı.
Polis komiseri babası da 1970’lerde aşırı solcu bir örgüt tarafından öldürülen tanınmış gazeteci Mario Calabresi, “Bu sayfalardan kan damlıyor, alınıp satılamazlar” diye tepki gösterdi. Calabresi, bu gibi belgelerin ancak “terör barbarlığını hatırlatmak için” müzelerde tutulması gerektiğini belirtti.
Merkez soldaki Demokratik Parti’den milletvekili Filippo Sensi de bu belgeyi satmanın da satın almanın da “çok üzücü” olduğunu söyledi. Aynı partiden Enrico Borghi, bu belgenin nasıl özel mülkiyet haline geldiğini, müzayede evinin eline nasıl geçtiğini incelemek için teftiş işlemi başlatacaklarını duyurdu.
Aşırı sağcı İtalya’nın Kardeşleri Partisi lideri Giorgia Meloni de “Teröristlerin katliamı üstlendiği Kızıl Tugaylar bildirisini açık artırmaya sunmak utanç verici” dedi.
‘Orijinal değil, kopya’ iddiası
Eski Kızıl Tugaylar üyesi Paolo Persichetti ise açık artırmaya çıkarılan belgenin orijinal değil, yüzlerce kopyadan biri olduğunu öne sürdü.
Aldo Moro’nun kaçırılması ve öldürülmesi, Soğuk Savaş ve İtalya’da Kurşun Yılları olarak anılan kanlı saldırılarla dolu bir dönemde gerçekleşmişti.
Moro, Hristiyan Demokratlar ile İtalyan Komünist Parti arasındaki “tarihi uzlaşma” olarak anılan yakınlaşmanın baş aktörlerindendi. Bu uzlaşma çabası bazı kesimlerin direnişiyle karşılaşıyordu.
16 Mart 1978’de kaçırılan Aldo Moro’nun cesedi 9 Mayıs’ta, Hristiyan Demokrat Parti ile İtalyan Komünist Parti binaları yakınındaki Michelangelo Caetani Sokağı’nda park halindeki bir otomobilde bulunmuştu.
Kaynak: BBC Türkçe/ Övgü Pınar
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***