CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yayınladığı video ile Türkiye’nin en büyük trol ağını deşifre etti. Kılıçdaroğlu, “beşli çete” dediği ve Türkiye’deki neredeyse tüm kamu ihalelerini kendi aralarında bölüşen şirketlere yapılan kıyakları hatırlattı.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde gündeme getirdiği “iptal edilip üç katına beşli çeteye verilen” ihaleyi de hatırlatarak, “Bu Saray’ın şatafatını devam ettirmek için beslediği yapılar var. Milletin mutfağı faturalardan kırılırken, devasa bir trol ağı Hazine’den çalınan paralarla besleniyor. Anladınız mı şimdi. Bir imza ile neden 6 milyar TL 5’li çeteden birine aktarılıyor. Onlar bu parayla havuz medyası gibi kanalları finanse ediyorlar. Finanse edilen diğer bir illegal ordu da işte bu troller” dedi. Kamu kaynaklarının aktarıldığı troller aracılığıyla kendileri hakkında karalama kampanyaları yapıldığını kaydetti.
NASIL ÇALIŞIYORLAR?
Sosyal medyayı mesken tutan isimleri gizli, kendilerini Saray’ı savunmaya “adamış” yüz binlerce trol olduğu belirtiliyor. Birden fazla yapı olarak dikkat çeken troller, başta muhalefet partileri olmak üzere, siyasetçiler, gazeteciler, yazarlar, barınamayan öğrenci, geçinemeyen emekli ya da faturasını ödeyemediğini söyleyen esnaf ve Erdoğan rejiminin mağduru olmuş her kesimin sesini kısmakla, sosyal medyada görünür olmasını engellemekle görevli.
Örgütlü şekilde hareket eden troller, kimi zaman spam (istenmeyen içerik) yoluyla sosyal medya hesaplarını kilitliyor, askıya aldırıyor, hatta hesabın direkt kapanmasına da neden oluyorlar. Beğenmedikleri bir durum olduğunda, veya istemedikleri bir yargı kararı çıktığında da sosyal medya “orduları” vasıtasıyla gündem oluşturuyor, buradan oluşturdukları baskı ile yargı kararlarını dahi değiştiriyorlar.
Aynı anda on binlerce farklı hesaptan (Gerçek olanları da var, aynı mesajı paylaşan binlerce yumurta hesap da var) attıkları tweetlerle gündem belirliyor, gündemde olmasını istemedikleri konuları daha aşağı düşürüyor, hedef aldıkları hesapları şikayet ederek askıya aldırıyorlar. Bu “savaş” için her şey mubah olduğundan, “karşı” gördükleri kesimlere karşı her türlü tehdit, küfür, hakaret ve karalamayı rahatlıkla yapabiliyorlar.
NASIL GÜNDEM BELİRLİYORLAR?
Troller ve Bülent Arınç‘ın deyimiyle ‘troliçeler’ özellikle “kritik zamanlarda” etkili oluyorlar. Bunun en bariz örneklerinden biri tutuklu olan gazetecilerin salıverildiği 31 Mart 2017’deki duruşmadan sonra yaşandı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Gülen cemaatine üye oldukları iddiasıyla tutuklanan gazeteciler serbest kalırken, o gece troller en önemli zaferlerinden (!) birine imza attılar. Sosyal medyada başlattıkları kampanya ile gazetecilerin ne kadar “tehlikeli” olduğunu anlattılar, eski mesajlarını bulup “bakın bunu serbest bıraktılar” dediler, yetmedi onları bırakan hakimleri deşifre edip tehdit ettiler. Sosyal medya baskısı sürede öyle büyüdü ki Silivri’de bavullarını toplayacaklarını düşünen gazetecileri kapıdan adım atamadan geri yeniden tutuklandılar. Sosyal medya baskısı, hakim ve savcılar üzerinde bir baskı unsuruna dönüştürülmüş, yargı mensupları tehdit edilerek kararlarına etki edilmişti. Sonuç, gazeteciler o geceki sosyal medya baskısı nedeniyle yıllarca hapis yattılar.
YARGI MENSUPLARINI HEDEF GÖSTERİP GAZETECİLERİ TAHLİYE OLMADAN TEKRAR TUTUKLATTILAR
Saray’a bağlılıkları nedeniyle “ak troller” olarak adlandırılan grupları yönlendirenler arasında olduğu belirtilen, AKP çevrelerinin kıdemli “sosyal medya uzmanı” Abdurrahman Uzun, Mayıs 2020’de daha sonra “fetö borsası“, “tehdit”, “şantaj” gibi birçok konuyla gündeme gelecek olan Hadi ev Süleyman Özışık’ın sunduğu YouTube programına katılarak yargıyı nasıl etkilediklerini bir bir anlatmıştı. Uzun, Adalet Bakanı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın devreye girmesiyle tahliyelerin durdurulduğunu, yeni mahkeme kurularak gazetecilerin yeniden tutuklandığını açık açık anlattı. Uzun, yaşananlar sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelen takdiri de paylaştı. Yargıya yapılan baskı ile hakimlerin hedef gösterilmesi ile gazetecilerin yeniden tutuklanmasının hikayesini anlatan Uzun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da “Bize zemin hazırlayacaksınız ki biz de hamle yapalım” şeklinde takdir mesajı aldığını da aktardı.
SOYLU’NUN İSTİFASINDA BİR ANDA “GÖRÜNÜR” OLDULAR
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘nun 12 Nisan 2020 tarihindeki “istifası“, öncesi, sonrası, etkileri nedeniyle uzun süre tartışıldı. Sokağa çıkma kısıtlamasındaki hatayı “üstlenen” Soylu, Twitter hesabındaki açıklamasıyla görevi bıraktığını duyurdu. Ancak Soylu’nun istifası kadar dikkat çekici bir gelişme daha vardı ki o da daha Soylu’nun istifa ettiğini açıklamadan önce başlayan sosyal medya hareketliliğiydi. Soylu’nun “sosyal medya” ordusu bir anda ortaya atılmış, istifasını geri alması için Soylu’ya çağrıda bulunuyor, Saray’a istifayı kabul etmemesini salık veriyordu. Soylu için başlatılan sosyal medya kampanyası kısa sürede amacına ulaştı, “görevden affı” kabul edilmedi. Soylu, sosyal medya ordusu sayesinde gücünü tahkim etti, parti içerisinde kendisine yöneltilen eleştirilerin nünü kesti.
Bu iki örnek trollerin sosyal medyada nasıl örgütlendiklerini ve gündem belirlediklerini, daha doğrusu “gündem dayattıklarını” net olarak ortaya koyuyor.
AK TROL ORDUSU NE ZAMAN KURULDU?
AKP’nin sosyal medyanın gücünü keşfetmesi 17-25 Aralık 2013’deki büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla gerçekleşti. Bakanların rüşvet mesajları, ses kayıtları ve görüntüleri sosyal medyada görülmemiş bir hızla paylaşılıyor, gündem AKP’nin ve yandaş medyasının isteğinin aksi yönünde gelişiyordu. Bu tarihten sonra sosyal medya ekiplerine önem veren AKP, kısa sürede istediğini elde etti. Öyle ki 2015 yılına geldiğinde, artık parti bünyesinde kurulmuş, 200 kişinin çalıştığı bir ekip hazır haldeydi. Bu ekip, partiden ve onun liderinden gelen emirleri sosyal medyada yönlendiriyor, onların alt birimlerinde yer alan kullanıcılar yayıyor, sosyal medyanın doğal kullanıcıları da normal gündem olduğunu düşünüp “coşkun akan sosyal medya seline” kapılıp gidiyordu. Dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, medyaya trol ekibinin ofisini gezdirip çalışma prensiplerini anlatıyordu.
AK TROLLER NASIL ÇALIŞIYORLAR?
Maslak’taki ofiste faaliyet gösterecek 200 kişinin “24 saat esasına göre çift vardiya” olarak görev yapacakları açıklandı. Verilen bilgilere göre merkezin farklı ekiplerden oluşuyor. Bunlardan birincisi “içerik üretimi” ekibi. İkincisi etkileşimi sağlayacak, yayılımı sağlayacak bir ekip. 4 adet 45 kişilik ekipler var. Bu ekipler kampanyayı tüm sosyal medyaya yayma görevini üstleniyor.
TROL LİDERLİĞİNDEN BAKANLIK KOLTUĞUNA: VARANK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı görevine getirdiği Mustafa Varank, 2005 yılından bu yana Erdoğan’ın yanında görev yapıyor. AKP’nin medya operasyonlarında da rol oynayan isimlerden olan Varank’ın ‘Ak Trollerin başı olduğu da iddia edilmişti. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresinde danışmanlığını yapan Ahmet Sever, Cumhuriyet gazetesinden Selin Ongun’a Ahmet Davutoğlu’nun istifaya götüren “Pelikan Bildirisini” değerlendirmişti. Bildiri için “En yukarıdan gelen bir şey, çok bariz” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret eden Sever, ak trollerin başında Cumhurbaşkanı Danışmanı Mustafa Varank’ın olduğunu söylemişti.
Sever şöyle tanımlamıştı trollerin çalışma prensibini: “Saray’dan işaret verildiği, hedef gösterildiği anda troller gereğini yapıyor. Trollerin başvurdukları yöntem ortada. Yalan, iftira, linç, şantaj, tehdit, hakaret…”
AK TROL SAYISI KAÇ?
Gerçekte sosyal medyayı işgal eden Ak trol sayısı bilinmiyor. Zira birbirinden farklı hareket eden pek çok yapının farklı sayılarda trolü mevcut. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun hazırlattığı raporda en az 10 bin trol ile onları yönlendiren 10 kişilik çekirdek ekipten bahsedilirken, bir başka trol grubu liderinin kendilerine bağlı 200 bin kişi olduğunu açıklaması da ayrıca not edilmeli.
2021’in son aylarında Eskişehir’de düzenlen bir panelde konuşan ve AKP’ye yakınlığı ile bilinen Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, “Sosyal medyada 200 bin kişilik ordumuzun ben yönetimindeyim. Sizin bilmediğiniz bir sosyal medya savaşı da veriyoruz. Bunu bilmenizi istiyorum. Orayı biz yönetiyoruz artık. Herkesin elinden aldık. Her gece 200 bin kardeşimle beraber gece 23.00’e kadar ailemden uzak kalma pahasına bir odaya çekilip bir mücadele veriyoruz. Ne mücadelesi veriyoruz biliyor musunuz? 2023 mücadelesi veriyoruz. Çünkü o günü almalıyız. O gün bizim günümüz. Recep Tayyip Erdoğan’ı tekrar bu davanın başına, ümmetin başına getirmeye, onu lider yapmaya ve Devlet Bahçeli ile beraber bu ülkeyi tekrar yönetmek için, yönettirmek için onların önünde ordu olmaya kefenli liderin, kefenli askeri olmaya ant içtik” ifadelerini kullandı.
Hem AKP bünyesinde kurulan trol merkezinden yönlendirilen, hem Osmanlı Ocakları’nca kullanılan, hem de Abdurrahman Uzun, Fatih Tezcan, Tuğrul Selmanoğlu, Pelikan Yalısı ve birçok başka grupça kullanılan sosyal medya hesapları düşünüldüğünde yüz binlerce kişilik devasa bir sosyal medya ordusundan bahsetmek mümkün.
AK TROL MAAŞI NE KADAR?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “havuz medyası” gibi bir havuzdan bahsederek, Hazine’den buralara kaynak aktarılarak trollerin “istihdamında” kullanıldığını söylemesi, geçmişteki bazı haberleri de hatırlattı. Buna göre “havuz medyası” benzeri havuza aktarılan paradan, Ak Trollere, üstlendikleri görev, altında bulundukları birim, partiye yakınlık, TÜGVA gibi yapılardan gelip gelmemesi gibi kriterler göz önünde bulundurularak 800 TL’den başlayan 10 bin TL’ye kadar çıkan miktarlarda aylık para veriliyor. Önemli “zamanlarda” kampanyalara destek verenlere de günlük yevmiye olarak 250 TL aktarıldığı belirtiliyor.
TROL HESABI “YELİZ” OLAN AKP’Lİ ÇAMLI NASIL ÇALIŞTIKLARINI ANLATMIŞTI
Kullandığı sosyal medya trol hesabı “yeliz” ifşa olunca bu isimle anılan AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, Süleyman Soylu’nun istifası sonrası AKP’de ‘maaşlı troll’ tartışmaları üzerine, maaşlı trollerin nasıl çalıştığını ifşa etmişti. Tartışmanın sosyal medyada gündem olmasının ardından Biz10 TV Youtube kanalına konuşan Çamlı, “Sosyal medyada gündem olmak, etkileşim almak isteyen insanlar ofislerle bürolarla anlaşıyorlar. Onlara belli bir miktar da ödeniyor. Bunların tabi bazen ayarları kaçıyor” dedi
Birçok “önemli” trolün AKP’li belediyelerde istihdam edildikleri, işe gitmeden maaş aldıkları da iddialar arasında. Özellikle TÜGVA gibi yapılar aracılığıyla kamuya yerleştirilen kişilerin, sosyal medya “savaşında” üstlendikleri roller için yüksek meblağlı maaşlar aldıkları da kaydediliyor.
FAHRETİTN ALTUN’A BAĞLANDI
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kurulan yapılardan biri de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı oldu. Bu birim Anadolu Ajansı’ndan TRT’ye ülkedeki tüm “iletişimin” bağlandığı kurum olarak dikkat çekiyor. Fahrettin Altun’un yönetimindeki İletişim Başkanlığı, Recep Tayyip Erdoğan “başkan” olunca, partiye bağlı ya da ilintili tüm trol gruplarının yönetiminden sorumlu oldu. Doğrudan Saray’dan gelen talimatlarla hareket eden trol grupları isteğe göre algı çalışması yapıyor, karalama kampanyaları düzenliyor, gündem belirliyor.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, ‘troll ordusu yöneten Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun‘ ifadesini sık sık kullanan isimlerden biri.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***