Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, TÜİK’in yüzde 43,8 olarak açıkladığı gıda enflasyonu ile ilgili, “Gıda fiyatları artık tüketicinin alamayacağı bir noktaya geldi. Ürün yokluğu kıtlıktır ama ürün var ancak tüketici alamıyorsa bu da bir kıtlıktır. Bu tablonun sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir. Üretim azalacak, fiyatlar yükselecek. Fiyatlar yükselince tekrar ithalat denilecek. İthalat ucuz değil, dolayısıyla sadece çiftçinin değil tüketicinin de işi 2022’de çok zor olacak” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TİÜK) yıllık enflasyonu yüzde 36,08, gıda enflasyonunu ise 43.08 olarak açıklarken, tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım tarımsal üretimdeki sıkıntılara dikkat çekti.
Yıldırım, üretim yerine ithalata yönelmenin sıkıntılı sonuçlar doğurduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Çok güvenilir olmamasına rağmen, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları bile çok yüksek. Özellikle gıda enflasyonu yüzde 43,80. Yıllık bazda tüketicinin hissettiği gerçek enflasyon daha yüksek. Ama TÜİK’in açıkladığı rakamları bile insanların tepki göstermesine neden olacak bir rakam aslında.
Bunun temel nedeni, tarımsal üretimdeki sıkıntılar. Eğer siz üretim yapmazsanız, ‘Ben bu işi ithalatla çözerim’ derseniz geleceğiniz nokta bu. Bir yandan mazot, gübre, ilaç, tohum gibi girdi fiyatları artarken, diğer taraftan lojistik gibi bütün maliyetleri eklediğimizde gıda fiyatları artık tüketicinin alamayacağı bir noktaya geldi.
Tarım Bakanı, şunu söylemişti, pandemi döneminde; ‘Çok şükür bizim raflarımız yağmalanmadı, hiçbir zaman boş kalmadı.’ Evet raflar boş değil ama insanlar eğer raflardaki ürünleri alamıyorlarsa bu da bir nevi kıtlık demektir. Ürün yokluğu kıtlık ama ürün var tüketici alamıyorsa bu da bir kıtlıktır, aslında. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor.
Bu tablo uygulanan yanlış tarım politikalarının sonucu. ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ diyoruz. Ama tek kişi karar veriyor. Yani Cumhurbaşkanı karar veriyor. Dolayısıyla eğer gıdada enflasyon bu rakamlara gelmişse sorumlu ülkeyi kim yönetiyorsa odur.“
“Çiftçi elektrik parasından sulama yapamayacak”
Tarımda girdi maliyetlerinin arttığını vurgulayan Yıldırım şunları kaydetti:
“Şimdiye kadar hep ‘Gübre, mazot fiyatları arttı, dövizdeki artış’ deniliyordu ama bu yıla başlarken daha yılbaşı gecesi elektrik, doğal gaz, motorin gibi ürünlere zam geldi. Burada fahiş fiyat artışı var diye marketlere baskınlar yapılıyordu. Şimdi baskın nereye yapılacak? Zaten zammı yapan hükümetin kendisi.
Dolayısıyla bu yeni zamlarla birlikte gözden kaçan bir konu var. Çiftçi, bu yeni elektrik fiyatlarıyla sulama yapamayacak, böyle bir noktaya geliyoruz. Su var ama kuyudan suyu çekecek elektrik o kadar pahalı ki üretici bu suyu çekip sulama yapamayacağı için üretimde düşüş olacak. Yine önümüze fiyat artışı çıkacak. Sadece su da değil, kışlık ekim dediğimiz buğday, arpa gibi ürünlerde üretici gübre ve mazot pahalı diye ekim yapamadı. Bir bölümü ekim yaptı, ama gübre kullanamadı. Çiftçinin hedefi şuydu, baharda ekim yapmak vardı. ‘İlkbaharda ekim yapar sonra başka ürün ekerim’ diyordu ama bu yıl başında gelen zamlarla bu umutlar da suya düştü. Artık baharda da ekim yapılması çok zor. Mazotun litresi 13 liraya dayanmış. Ortalama kilosu 14-15 liraya gübre fiyatı ile ürünü ne kadar üretecek, kaça mal edecek ve kaça satacak. Üretici üretim yapamaz duruma geldi. Üretim azalacak, üretim azalınca fiyatlar yükselecek. Fiyatlar yükselince de tekrar ithalat denilecek. İthalat da ucuz değil, dolayısıyla sadece çiftçinin değil tüketicinin de işi 2022’de çok zor olacak.” (ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***