Takvim Gazetesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) çalışanı Fatma Yavuz’u ırkçı ifadelerle hedef gösterdi. “Bu bir “güvercin tedirginliği’ yazısıdır! Birkaç gündür insafsız saldırıların hedefi oluyorum. Bu ahlaksızlığa susarak yanıt vermeyeceğim, aksine haykıracağım. Bu sefer kimse duymadık, yetişemedik, bilemedik diyemeyecek!” diyerek paylaşımlarda bulunan Yavuz, “Şunu bilin ki bu işler hep ucuz insanlara, ucuz tetikçilere havale edilir. En saçma hedef göstermeler can alır bu ülkede” diyerek tepkisini dile getirdi.
Takvim, “Başörtülü çalışan olarak parlatılan İBB İnanç Masası çalışanı Ermeni asıllı Fatma Yavuz Atatürk’e ve Türk milletine hakaret etti. Türklerin soykırım yaptığı yalanına sarılan Yavuz, Ülkücüler için de ‘hırsız’ ithamlarında bulundu” spotuyla verdiği haberin görselinde “Ekrem tam kendine göre çalışan bulmuş” , “Türk düşmanı Ermeni sevici” gibi ırkçı ve şoven ifadelerle Fatma Yavuz’u hedef gösterdi.
Sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulunan Fatma Yavuz, tepkisini şu ifadelerle dile getirdi:
“Bu bir “güvercin tedirginliği” yazısıdır! Birkaç gündür insafsız saldırıların hedefi oluyorum. Bu ahlaksızlığa susarak yanıt vermeyeceğim, aksine haykıracağım. Bu sefer kimse duymadık, yetişemedik, bilemedik diyemeyecek!
Onlara cevap verme diyen dostlarıma saygı duymakla beraber katılmadığımı ifade etmek istiyorum. Bu topraklarda her haklıya sus tavsiyesi verilmesini eleştiriyor ve kabul etmiyorum. Susmayacağım!
Bu iş birkaç trolün siyasi rant için yaptığı kötü ödev seviyesini çoktan aştı. Bu manşetin bu ülkede ne anlama geldiğini herkes gayet iyi biliyor. Rahmetli Hrant Dink’e da aynı itibarsızlaştırmayı yapıp katillere hedef yaptılar. Görüyorum ki bir arpa boyu yol almamışız.
Boş ver demeyin kalbinizi kırarım. Neyi boş vereyim? Bu ülkedeki en trajik cinayetler paçavra gazetelerin, ahlaksız trol kalemlerin hedef göstermesi ile işlenmedi mi?
Ne olması gerekiyor ciddiye almam için? Takvimin değil de New York Times’ın manşet atması mı? Şunu bilin ki bu işler hep ucuz insanlara, ucuz tetikçilere havale edilir. En saçma hedef göstermeler can alır bu ülkede.
Bak Takvim Parçası! Ben bu ülkeye aşığım, Türk düşmanı olmam mümkün değil çünkü Türk’üm. Ermeniliğim Hrant’ın hikayesinin peşinden giderken yüklendiğim bir gönül kimliğidir. Bir daha bu ülkede Hrantlar ölmesin diye çaba göstermenin bir ifadesidir.
Müslümanlığıma gelince;Benim kimliğimi Allah’ın adaleti emrettiğine olan imanım inşa etti.Beni tanıyan herkese sorun,beş vakit namaz kılan,oruç tutan,ritüellere titizlikle bağlı olan bir Müslüman olduğumu söyleyecektir.Kimse Türklüğümü,Müslümanlığımı sorgulayamaz.Haddinizi bilin!
Zaten bunu yapanların birazcık vicdanını olsaydı Noel’e katıldığım görüntüyü alıp abuk subuk şeyler yazarken bir önceki iletide cuma namazında olduğumu görür bir düşünürdü. Ben bin yıllık medeniyetin mirasçısı olan bir coğrafyanın evladıyım. Sadece kendi inancına değil, bütün inançlara saygı göstermenin, sevinçlerini, üzüntülerini paylaşmanın medeniyetin asgari gereği olduğunu bilecek görgüye sahibim. Bu açıdan her inanca, her kültüre saygı işle yaklaşır, anlamaya çalışır, güzel ilişkiler kurarım ama sadece kendi inancımın gereği olana taparım.
Tapmak ile paylaşmak arasındaki farkı gayet iyi bilirim. Yüzlerce yıl birlikte hayatı paylaşmış insanları kimlerin, ne amaçla noel baba bıçaklayacak hale getirdiğini de gayet iyi bilirim. Ben dinimi, dinini iktidarının arsası yapanlardan değil Yunus’laran öğrendim: YARADILANI SEVERİM YARADAN’DAN ÖTÜRÜ…”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***