Elâzığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara, cemaat yurdunda yaşadığı baskılardan ve yaşadığı gelecek kaygısından dolayı hayatına son verdi. Enes Kara’nın yaşamına son vermesi üzerine cemaat ve tarikat tartışmaları tekrar gündeme gelmeye başladı. İlahiyatçı-felsefeci Prof. Dr. Şahin Filiz, İslam’da tarikat ve cemaat bulunmadığını, bu yapıların asıl amacının “öğrencileri kullanabilecekleri elemanlar olarak hazırlamak” olduğunu söyledi. Prof. Dr. Filiz, “FETÖ’yü bir deneyim fırsatı olarak değerlendiren cemaat ve tarikatlar, taktiklerini geliştirmiş, yurtlar kurmakla birlikte asıl ağırlığı ev örgütlenmelerine vermiştir” vurgusu yaptı.
‘TÜREYEN CEMAATLER ‘FETÖ’DEN FARLI DEĞİL’
Cumhuriyet’ten Sefa Uyar’a konuşan İlahiyatçı-felsefeci Prof. Dr. Şahin Filiz şunları ifade etti:
Cemaat ve tarikatların, yurtlar dışında daireler kiralayarak “hücre tipi yapılanma” içine girdiğine işaret ederek, “Asıl amaçları öğrencileri ailelerinden, üniversitelerden fikren, ruhen uzaklaştırmak, her alanda kendileri için gelecekte kullanabilecekleri elemanlar olarak hazırlamaktır. FETÖ’yü bir deneyim fırsatı olarak değerlendiren cemaat ve tarikatlar, taktiklerini geliştirmiş, yurtlar kurmakla birlikte asıl ağırlığı ev örgütlenmelerine vermiştir” dedi.
Filiz, aynı kaynaktan türeyen cemaatleri FETÖ’den farklı görmenin, bir ağacın ana dalını o ağaca ait değil diye kesip diğer kalanların o ağaca ait olduklarını öne sürmek kadar akıl dışı bir sanı olduğunu vurguladı.
‘AİLELER ÇOCUKLARINI ATEŞE ATTIĞININ FARKINDA BİLE DEĞİL’
“Her mensup, kurban adayı. Cemaatleri FETÖ’den farklı görmek akıl dışı bir sanı” diyen Filiz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendi ürettikleri siyasal ve ticari dincilikle öğrencileri zorla kendileri gibi inanmaya, düşünmemeye ve koşulsuz teslim olmaya zorluyorlar. Din, bunların elinde zorbalığa ve zulme dönüştü. Dini bilgilerini cemaat ve tarikatlar aracılığıyla edinen aileler kendi çocuklarını nasıl bir ateşe attıklarının farkında bile değil. Bu dinci yapılanmalarda İslam’ı aramak, büyük bir yanılgı.”
‘CEMAAT VE TARİKATLARIN SÖYLEDİKLERİ YALANDIR’
Devletin yapması gereken en önemli görevin cemaat yurtları ev hücre-cemaat evlerini kapatmak olduğunu söyleyen Filiz, ailelere “İslam’ı, Kuran’dan, meallerinden okuyun. Doğrudan ayetlere ve onların güvenilir kısa ve özlü tefsirlerine başvurun. Fetvalar din değildir. Cemaat ve tarikatların söyledikleri, dini ve gerçeği saptıran yalanlardır” diye konuştu.”
‘HEPSİ KAPATILSIN’
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Ayşe Yüksel: “Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, tekke ve zaviyeleri boşuna kapatmadı. Dolayısıyla ne kadar öngörülü, o günlerden bugünleri gören bir insan olduğunu, ne kadar haklı çıktığını bir kez daha görüyoruz. Çocuklarımız tek tek elimizden kayıp gitmemeli. Cemaat ve tarikat yurtları, laik Türkiye Cumhuriyeti’nde olmamalı, kapatılmalı. Devletin yurtları, tüm öğrencilerimize yetecek sayıda çağdaş, nitelikli yurtlar olarak sağlanmalı.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***