Öğretmenlik Meslek Yasası’nda değişiklik öngören yasa teklifi bugün TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacak. Yasa teklifine, öğretmenler, eğitim sendikaları, eğitim bilimcileri ve muhalefet partileri tepki gösterdi. Eğitim İş Sendikası, “Taslağa bakıldığında amacın öğretmenlik mesleğinin itibarını artırmak değil, öğretmenleri oyalamak ve bölmek olduğu anlaşılmaktadır” denildi. Eğitimciler ise teklif eğitimin niteliğine ve öğretmenlerin mesleki gelişimine çözüm üretmekten uzak. Çözüm üretmek bir yana içinde barındırdığı ayrıştırıcı niyet nedeniyle de öğretmenlik mesleğini toplum nezdinde zayıflatan bir işlev göreceği uyarısında bulundu.
Eğitim İş Sendikası’nca teklifle ilgili yapılan açıklamada taslağın, 1739 sayılı Milli Eğitim Kanunu’nda bulunan 43. ve 45. maddelerden hemen hiçbir farkı olmadığına dikkat çekilen açıklamada “Siyasal iktidarın hukuksuz yönetmelikler konusundaki dosyasının son derece kabarık olduğu bilinmektedir. Taslağın en önemli çelişkisi 3. maddede yer alan öğretmenlik mesleğini, özel bir ihtisas (uzmanlık) mesleği olarak tanımlarken, kanun taslağı ile yeniden bir uzmanlık tanımlamasına gitmiş olmasıdır. Uzmanlık ve başöğretmenlik kariyer basamaklarının sınava tabi tutulmuş olması ayrı bir garabeti ifade etmektedir. Yine hazırlanan yönetmeliklerle kariyer basamaklarının sınırlı mali kadrolara bağlanacağı görülmektedir” denildi.
ÖĞRETMEN YETİŞTİRME
Cumhuriyet’ten Figen Atalay’ın haberine göre taslağın en büyük eksikliğinin “Öğretmen Yetiştirme” üzerine olduğu belirtilen açıklamada, yaklaşık 100 bin ücretli, 700 bin de “ataması yapılmayan” öğretmenleri dolaylı olarak ilgilendiren maddelerin bulanmamasına dikkat çekildi. “Mülakat sistemi”nin bu haliyle bırakılmasının tehlikeleri vurgulanan açıklamada şu eleştirilere yer verildi:
Öğretmenlik mesleği ‘norm kadro’ baskısı altında kıvranıyor. Ders sayısı azaltılan bu branşlarda öğretmenler okullarını, kimi zaman okullarıyla birlikte de ilçelerini değiştirmek zorunda kalıyor.
Taslakta, ‘hizmetiçi eğitim’den söz edilmiyor.
Nöbet ücretlerinin düzenlenmesiyle ilgili hiçbir ifade yer almıyor.
Taslakta açık olmayan diğer bir konu ise 3600 ek göstergenin başöğretmenlik kariyer basamağına bağlanıp bağlanmadığı.
‘MESLEKİ GELİŞİME ÇÖZÜM ÜRETMEKTEN UZAK’
Haberde eğitimci Alaattin Dinçer, “Teklif eğitimin niteliğine ve öğretmenlerin mesleki gelişimine çözüm üretmekten uzak. Çözüm üretmek bir yana içinde barındırdığı ayrıştırıcı niyet nedeniyle de öğretmenlik mesleğini toplum nezdinde zayıflatan bir işlev görecektir” uyarısında bulundu. Öğretmen Kariyer Basamakları maddesinin geri çekilmesi gerektiğini belirten Dinçer, “Düzenlemenin ücret farklılaşması yaratmak dışında başka bir amaca hizmet etmeyeceği görülmelidir” dedi.
TEKLİF ÖĞRETMENLERE SORULDU: YÜZDE 90’A GÖRE ‘KÖTÜ’
Maarif müfettişi Doğan Ceylan, yasa teklifinin eğitim camiasının beklentilerini ne düzeyde karşıladığını ölçmek amacıyla bir anket düzenledi. Yaklaşık üç bin öğretmenin yer aldığı ankete katılanların yüzde 90’ı teklfi “çok kötü”, yüzde 6’sı ise “kötü” olarak nitelendirdi. Gerekli özen gösterilmeden çalakalem yazılmış bir tasarı olduğunu, içeriğinde birçok eksikliğin bulunduğunu söyleyen Ceylan, “Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilirken, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde yöneticiliğe atanan şube müdürlerinin, ilçe müdürlerinin, il milli eğitim müdürlerinin ek göstergelerinin 3000 olarak kalması önemli eksikliklerden biri. Sayıları 200 binin üzerinde olan özel öğretim kurumlarındaki öğretmenlerin de mesleki standartlarda ücret almalarına ve çalışma koşullarına ilişkin maddelerin bulunması gerekirdi” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***