Kazakistan’da ülke geneline yayılan ve hükümetin istifasıyla sonuçlanan protesto olaylarıyla ilgili bir analiz yayımlayan Fransız Le Monde gazetesi, Kazakistan’ın Moskova ile bir güvenlik anlaşması imzalamasına rağmen, Türkiye ile gittikçe artan bir stratejik yakınlaşma içinde olduğuna yer verdi.
“Kazakistan, Türkiye ile stratejik bir yakınlaşmanın ameliyatını gerçekleştiriyor” başlıklı Emmanuel Grynszpan imzalı analizde, 22 Aralık 2021 tarihinde Moskova ile istihbarat, terörle mücadele ve siber güvenlik alanlarında imzalanan bir anlaşmanın Kazak Parlamentosunda onaylandığı belirtildi.
Söz konusu anlaşmada Moskova’nın, Kazakistan’da ABD askeri üssü olmaması ya da NATO ile işbirliği yapılmaması gibi bir dizi isteklerini empoze ettiği ifade edildi.
Ancak analize göre Kazakistan’ın son dönem dış politikası, süpergüç olmak için aceleci davranan Rusya’nın bu iştahını keser nitelikte. Kazakistan’ın 2021 yılında Türkiye’den drone ve diğer silahlı araç ve gereçler aldığı ifade edilen analizde, şu görüşlere yer verildi:
“7 Aralık’ta Kazakistan Savunma Bakanlığı, ABD ile 5 yıllık askeri anlaşmayı yeniledi. Kazakistan’ın Moskova’nın domine ettiği bir askeri ittifak olan Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün kurucu üyesi olması, ülkenin başka yerlere bakmasına engel değil. Özellikle de, Orta Asya ve Kafkaslar’da SSCB’nin beş eski uydu ülkesini bir araya getiren ve yeniden canlandırılan Türk Devletleri Teşkilatı’nı (OET) daha da geliştirmek için çalışan Türkiye’ye.”
“Bu ülkeler Türkiye ile büyük bir dilsel ve kültürel yakınlığa sahip ve nüfusları büyük çoğunluğu İslam dinini benimsemekte. Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Mart 2021’de düzenlenen OET zirvesinde yaptığı açıklamada, ‘Hedefimiz Türk dünyasını 21. yüzyılın en önemli ekonomik, kültürel ve insani bölgelerinden biri haline getirmek’ dedi.”
Analizde görüşüne yer verilen Kazak siyaset bilimci Dossym Satpaïev şunları söylüyor: “Türkiye, 2020’de Dağlık Karabağ’da kilit bir oyuncu olduğunu gösterdi, OET üyelerinin gözünde güçlü argümanları var. Şimdi her şey iki şey etrafında dönüyor: Ekonomi ve güvenlik. Pan-Türk ittifakı şimdiden olaylara hızlı tepki verecek, askeri araçlarla hareket edecek bir yapı kurmayı planlıyor.”
“Fransa’nın beş katı büyüklükte yüzölçümüne sahip Orta Asya’nın en büyük ülkesi olan Kazakistan, komşuları gibi, ABD’nin ayrılmasının ardından bölgede Rus-Çin çekişmesinin yaklaştığını hissediyor. Bu durumda üçüncü bir destek noktası bulmak, Rus ve Çin’in etkisini dengelemek onlar için önemli. Son dönemde iki dev (Rusya ve Çin) tarafından benimsenen yayılmacı tavırlar, Kazak liderlerin endişelerini besliyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, daha önce, bu ülkelerin ‘Rus halkının cömert bir hediyesi’ olduğunu vurgulayarak eski Sovyet topraklarının egemenliğine zarar verdi. Resmi Çin basınında da zaman zaman Kazakistan topraklarının tarihsel olarak Çin’e ait olduğunu öne süren makaleler yer almaktadır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***