Habertürk’te Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamarına önce TBMM Başkanı Mustafa Şentop ardından Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu cevap verdi.
Kılıçdaroğlu’nun Milli Eğitim Bakanlığı’ndan randevu talebine olumsuz cevap verilmesiyle ilgili açıklamalarına TBMM Başkanı Mustafa Şentop cevap verdi.
Şentop, kendisinin siyasi parti genel başkanlarıyla günlük siyasi polemiğe girmediğini belirterek, “Bir milletvekilinin bakandan randevu isteyip gittiği engellendiğini yanlış buluyorum. Çok spesfik bir şey yapıyorsunuz, buyurun yapın. Milletvekili olarak gittim kapılar kapandı, hayır. Yüzlerce milletvekili gitmiş. Ama siz özel planlama ile iş yapmak istiyorsanız, buyrun yapın. Ama yaptığınız planlamada malzeme olmadı diye Meclis Başkanı suçlayamazsınız.” dedi.
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun İBB Genel Sekreter Yardımcısı olduğu dönemde ihale yapılıp gibi tutanak tutulup para ödendiği iddiasıyla ilgili olarak yayına telefonla bağlandı.
Karaismailoğlu, kendisine iftira atıldığını iddia ederek,”Bu iftiralar sayesinde hiçbir yere gelemezsiniz. Lütfen kendinize gelen. İstanbul Havalimanı 10 milyar Euro’ya yapılmıştır, devletin kasasından kuruş çıkmamıştır. 25 yıl devlete 22 milyon Euro kira verilecektir. Bunların hepsi açıktır.” dedi.
Kılıçdaroğlu, Karaismailoğlu arasımda geçen konuşma şu şekilde:
KILIÇDAROĞLU: Önümde bir yazı var. Uydurma muydurma bilmem.
KARAİSMAİLOĞLU: Genel Sekreter Yardımcısı tutanak mı tutar? Lütfen beni kötü siyasetinize alet etmeyin. Biz SSK yönetmedik. 25 yıldır İBB’nin nereden geldiği ortada. Böyle bir şey olabilir mi? Genel Başkan o kadar hassas ise mevcut belediyeden hesap sorsun.
KILIÇDAROĞLU: İçişleri Bakanlığı müfettişleri gelse savcıdan bu belgeyi alsa.
KARAİSMAİLOĞLU: Bu bir iddiadır. Kendisi de söylüyor. Yolsuzluk yaptı diyor, yakışıyor mu bir genel başkana. Bu zaten iddia zaten.
‘SARAY BİZİ DİNLİYOR ONUN DA BAĞLANMASINI BEKLİYORUM’
KILIÇDAROĞLU: Şimdi Saray da bizi dinliyor. Onun da bağlanmasını istiyorum. Ben belgesiz konuşmam. Elimde belge var. Bu belge uydurma,yanlıştır diyebilirler. Devletin bütün elemanlarını devreye koysunlar.
KARAİSMAİLOĞLU: Siz gidin belediye otobüsleri neden yolda kalıyor, hastane yolunu niye yapmadın diye belediye başkanından hesap sorun. Levazım Tüneli niye duruyor diye hesap sorun. Şu anda Dolmabahçe Tüneli’nden 60 bin araç geçiyor. Bu tünel yapılınca o kadar araç geçecek.
‘YAPILMAYAN İŞE PARA VERİLDİ’
KILIÇDAROĞLU: Bu bir belgedir, iddia değildir. Tarih ve numara da vereyim. Sayın Bakan ona da baksın. Belgesi var tutanak var. İçişleri Bakanı gelsin el koysun. Niye el koymuyor. Bu netameli bir iş, birilerine dokunacak. Görevlendir müfettişe. Bu iddiayı taşıyan kişi bakanlık yapamaz. Olay savcılıkta. Mutlaka bir ödeme yapılmıştır, yapılmadığı takdirde suç işlenir. Yapılmayan işe para verirseniz olur mu? Siz İBB’nin Cumhurbaşkanlığına kaç araç tahsis ettiğini biliyor musunuz? AK Parti’ye, Bakanlara, vakıflara niçin araba tahsis edilir. Bu milletin, fakir fukaranın parası çarçur edilir mi? Efendim bunlar iddia. Ne iddiası kardeşim. Plaka var, tahsis var. Ne iddiası Allah aşkına! Çıksın saraydaki zat ‘Biz araç tahsisi istemedik’ diye söylesin. Plakaları tek tek önlerine koyacağız. Resmi yazı var. Bakanlıklara resmi yazı var.
OKÇULAR VAKFI’NA BİLE ARAÇ VERİLMİŞ
Kılıçdaroğlu, İBB tarafından AKP dönemde devlet kurumlarına, AKP teşkilatların ve vakıflara tahsis edilen araçlarla ilgili de şu açıklamayı yaptı: “Cumhurbaşkanlığı’na 7 araç, 15 Temmuz Derneği’ne 7 araç, AK Parti Grup Başkanvekilliği, AK Parti Silivri İlçe Başkanlığı, Başbakanlık 100 araç, Cumhurbaşkanlığı, Erok Spor Kulübü, Irak Devlet Başkanı, Meclis 1. Başkanvekili, Okçular Vakfı, Sekbanlar Spor Kulübü, Sıcak Yuva’ya İBB’den araç, ne yapılıyor bunlar? Ne iddiası? Bunlar kul hakkı yiyorlar. İstanbul’un alın terini nasıl birilerine peşkeş çekersiniz. 27,5 yılımı devlete verdim böyle rezalet görmedim. Desinler ki 1 aracı CHP Genel Merkezi’ne tahsis etik. Desinler bakalım. Siz aracı tahsis ediyorsunuz. Sürekli tahsis ediyorsunuz. Olur bir kez acil bir şey olmuştur. Bunu anlayışla karşılarım. Başkanvekiline aracı veriyorsunuz. Uzun süreli. Bir de devletin kasasından kuruş para çıkmıyor diyorlar ya. Büyük aldatmaca. Garantileri kim verdi? Bu sözleşmeler gizli. Madem bu kadar şeffaf niye açıklamıyorsunuz? Şehir hastanelerini açıklayın? Şehir hastanelerinin kaça mal olduğunu bunlara danışmanlık yapan İngiliz firmasının internet sitesinden öğreniyoruz. Temel atıyorsunuz, arkasından ihale yapıp, aynı adama veriyorsunuz. Biz yapsak kıyamet kopar. Savcı burada bir şey yok diyor. Şu devletteki çürümüşlüğe bakar mısınız? Devletin yeniden inşa edilmesi lazım. Bunu da Allah’ın izniyle biz yapacağız. Kul hakkı neymiş, erdemli olmak neymiş bütün herkes görecek.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***