CHP İstanbul Milletvekili, Genel Başkan Başdanışmanı ve emekli büyükelçi Ünal Çeviköz, Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly’nin ülkede yaşanan gelişmelere ilişkin bütün siyasi partilerin dış politika sorumlularına bilgilendirme yaptığını söyledi. Çeviköz, “5 Ocak gecesi Sri Lanka, Kolombiya, Kırgizastan ve Oş’tan iki tane büyük nakliye uçağını geldiğini ve bunun içinden birçok silahlı insanların çıktığını ve Almatı’ya yayıldıklarını anlattı” dedi.
Çeviköz, Nursultan Nazarbayev’in Kazakistan’ı terk ettiği yönündeki iddiaları Büyükelçi Saparbekuly’e sorduğunu; hala ülkede olduğu ve artık fiili olarak bir yetkisi kalmadığı yanıtını aldığını aktardı.
Çeviköz, TBMM’de parlamento muhabirleriyle bir araya geldi, soruları yanıtladı.
‘20 BİN ELİ SİLAHLI VE ŞEHRİ KONTROL ALTINA ALMAYA GELEN KİŞİ’
Çeviköz, Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly’in ülkede yaşanan gelişmelere ilişkin bütün siyasi partilerin dış politika sorumlularına bilgilendirme yaptığını söyledi. Çeviköz şöyle konuştu:
“Üç partiden dış politikadan doğrudan sorumlu olan kişiler gelmediler ama beş parti de vardı. AK Parti de vardı, İYİ Parti, DEVA, Gelecek, CHP, Saadet. Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün ne olduğu, bunun nasıl bir faaliyet içinde olduğu, Kazakistan tarafından niçin davet edildiğini, bu davetin gerekçelerini iyi bilmek lazım. Kazakistan Büyükelçisi onlara işaret etti. Çok kısa bir sürede ekonomik ihtiyaçlardan veya ekonomik nedenlerle başlamış olan protestolardan bir şekilde hükümete ve yönetime karşı bir şekilde davranışa doğru evrildiğini söyledi. 5-6 Ocak’tan itibaren Almatı’da aşağı yukarı 20 bin kadar eli silahlı ve şehri kontrol altına almaya gayret eden hükümet binalarına saldıran, örneğin milli istihbat teşkilatı binasına, savcılık binasına, valiliğe saldıran gruplar olduğunu, Almatı’daki beş tane silah dükkanının yağmalandığını ve 5 Ocak gecesi Sri Lanka’dan Kolombiya’dan ve Kırgizastan’dan, Oş’tan iki büyük nakliye uçağı geldiğini ve bunun içinden birçok silahlı insanların çıktığını ve Almatı’ya yayıldıklarını anlattı. Hiçbir şekilde suçlamadı kimseyi. Kendi ülkelerinde ciddi bir güvenlik riski olduğu için bunlarla karşılaştıklarını kabul ediyorlar.”
‘NAZARBAYEV’İN YÖNETİME MÜDAHALE EDECEK BİR POZİSYONU ARTIK YOKTUR’ DEDİ’
Çeviköz, Nursultan Nazarbayev’in Kazakistan’ı terk ettiği yönündeki iddiaları sorması üzerine gelişen diyaloğu şöyle aktardı:
“‘Böyle bir şey söz konusu değil, Nur Sultan’dadır Nazarbayev, ailesiyle beraber herhangi bir gözaltı tutuklama durumu da yoktur, 4 Ocak’ta Kasım Cömert Tokayev Milli Güvenlik Konseyi Başkanlığı’na kendisinin geçtiğini açıkladı ama bu Nur Sultan Nazarbayev’in kendisinin istifası sonucu gerçekleşmiştir’ dedi. Bunu da net olarak anlattı. ‘Eski bir cumhurbaşkanının böyle önemli bir görevi sürdürüyor olması böyle bir algı yaratıyordu, böyle bir algının da bu vesileyle ortadan kaldırılması bir yerde iyi oldu, şu anda Nazarbeyev’in sadece anayasada bir tane vasfı vardır, ulusun lideri anayasada yazılı, ‘ulusun lideri’ olarak anılır Nazarbeyev’in artık fiili olarak herhangi bir şekilde yönetime müdahale edecek bir pozisyonu yoktur. Kazakistan, Rusya’nın işgali altında değildir’ dedi. ‘Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün Barış Gücü ne zaman Kazakistan’dan çekilir’ sorusunun cevabı da ‘Kazakistan ne zaman isterse o zaman çekilecek.’ Kazakistan Büyükelçisi, onun için her şeyden evvel istikrarın ve asayişin ülkede sağlanması gerektiğini söyledi.”
Çeviköz, Büyükelçi Abzal Saparbekuly’in Almatı’da 75 Türk Cumhuriyeti vatandaşının mahsur kaldığını ve tahliyeleri için şartların bugün itibariyle oluşacağını söylediğini dile getirdi.
‘SEÇİMDEN SONRAKİ KADROLARA İLİŞKİN LİSTEMİZ YOK’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra bütün kadrolarımız hazır’ ifadelerinin sorulması üzerine Çeviköz, “Dışişleri Bakanlığı içinde liyakat içinde görev yapmakta olan ve arka plana bırakılmış olan çok değerli diplomatlar vardır. Onlar layık olduğu görevlere gelecektir. Oturup bir liste hazırlamışlığımız yok” yanıtı verdi.
‘İTTİFAK OLARAK GÖREV BÖLÜŞÜMÜ NOKTASINDA DEĞİLİZ’
Millet İttifakı’nın seçimlerden önce ya da sonra Dışişleri Bakanlığı için görev bölüşümü olup olmayacağı yönündeki soruyu Çeviköz, “Bu çalışma ihtiyaç duyulursa zamanı geldiğinde yapılır ama daha orada değiliz. Cumhurbaşkanlığı konusunda adaylık dahi net olarak ortaya çıkmış değil. Bunlara biraz zaman tanımak lazım. Kişisel kanaatim seçimlerden önce yapılması sağlıklı olur. Seçim bittikten sonra lüzumsuz yere bunun tartışmasına girmemek lazım. Bunun bakanlıkların paylaşımı olmasından ziyade yol haritası üzerinde yapılması gerekiyor” diye yanıtladı.
‘DIŞ POLİTİKAYI DÜZELTMEK MAKSADIYLA DEĞİL EKONOMİK SIKIŞIKLIĞIN ÖNÜNÜ AÇMAK’
Batıyla olan ilişkilerde bir onarma veya düzelme görmediğini söyleyen Çeviköz, şöyle konuştu:
“Normalleşme adımını nerede görüyoruz? BAE ile birden birebir düzelme çabası. Benzer şekilde sanırım İsrail ile de, kapalı kapılar ardında Suudi Arabistan ile de olduğu yönünde söylentiler var. O zaman normalleşme çabalarının nerede ve hangi amaçla yapıldığına bakacak olursanız her normalleşme çabasının arkasında birkaç milyar dolarlık bir muhasebe çıkıyor. Olay dış politikayı düzeltmek maksadıyla değil ekonomik bakımından ülkenin sıkışıklığının önünü açmak maksadıyla bazı tedbirler olarak hamle yapılıyor.”
‘ERDOĞAN, ‘EY MACRON’ DİYEMEDİ’
Türkiye’nin küresel ölçekte en önemli kritik eşiğin Fransa seçimleri olduğunu anlatan Çeviköz, “Bu sene AB’nin geleceği ile ilgili kritik eşikteyiz. Fransa’da seçimleri Macron kazanırsa farklı bir AB’ye doğru gidilecek, Macron kaybederse AB belki de kendi içinde kaynamaya başlayacak. Türkiye’yi önemli şekilde ilgilendiriyor. Macron’un ‘Türkiye AB üyesi olmasına karşıyım’ ifadesi dahi aslında bu senenin gündemine meşgul edecek konulardan bir tanesi. Erdoğan cevap vermedi, ‘Ey Macron sen kimsin’ demedi” yorumu yaptı.
‘ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME ADIMLARININ KOLAY YÜRÜYECEĞİ KANAATİNDE DEĞİLİM’
Ermenistan ile normalleşme adımları hakkında ise Çeviköz, “Ben onun öyle çok kolay yürüyeceği kanaatinde değilim. Çünkü geçmişteki birtakım adımlarda da hep zamana yayıldı, hızlı ilerleme olmadı. Kaçan fırsatlar vardı. Ermenistan böyle bir normalleşmeye daha çok ihtiyaç duyuyor belki hızlı adım atılmasını kolaylaştırabilir” dedi. (ANKA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***