Siyasetçilerin bir huyu var, bazı hedefleri çok kolay koyabiliyorlar, muhtemelen kimsenin bu konuları deşmeyeceğini düşünüyorlar.
İki farklı kesimden iki örnek sunacağım bugün.
Birincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikincisi ise lise yıllarından arkadaşım CHP ekonomi kurmayı, çok nitelikli eski bürokrat Faik Öztrak.
Erdoğan G-20 dışında kalma riski ortaya çıkınca (milli gelir sıralamasında 2021 sonu itibariyle 21. sıradayız) hedef olarak kendine ilk on büyük ekonomi içine girmeyi koymuş.
Faik Öztrak da Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının HDI (İnsani Gelişmişlik Endeksi) sıralamasında Türkiye’yi ilk yirmiye sokmayı hedef olarak saptamış.
Siyasetçilerin ülkeleri için büyük hedefler koymaları doğru bir pozisyondur kanısındayım ama bu pozisyonların gerçekleştirilebilir hedefler içermesinin de sayısız faydası var.
Bu hedeflerin gerçekleşebilirlik konusunu iktisatçı tanımıyla kısa ve orta vadede yapmak zorundayız çünkü uzun vade tanımsız, belirsiz bir vadedir, Keynes yarı alaycı bir ifadeyle “uzun vadede hepimiz zaten ölmüş olacağız” demiş kendi teorisini uzun vadeyi içermediği yönünde eleştirenlere.
Önce Erdoğan’ın Türkiye’yi dünyanın en büyük on ekonomisi içine sokma hedefinden başlayalım.
2021 sonu itibariyle ABD doları cinsinden şöyle bir sıralama mevcut.
1-ABD 22 trilyon dolar
2-Çin 16.5 trilyon dolar
3-Japonya 5.1 trilyon dolar
4-Almanya 4.3 trilyon dolar
5-Fransa 2.9 trilyon dolar
6-İngiltere 2.9 trilyon dolar
7-Hindistan 2.8 trilyon dolar
8-İtalya 2.1 trilyon dolar
9-Kanada 1.8 trilyon dolar
10-Güney Kore 1.7 trilyon dolar
11-Rusya 1.6 trilyon dolar
12-Avustralya 1.5 trilyon dolar
13-İspanya 1.5 trilyon dolar
14-Brezilya 1.4 trilyon dolar
………
……….
………
21-Türkiye 750 milyar dolar
Durum bu 2021 sonu itibariyle.
Türkiye’nin ilk ona girmesi demek milli gelirini Güney Kore’nin üzerine çıkarması yani 1.7 trilyon doları aşması demek.
Güney Kore, Rusya, Avustralya, İspanya, Brezilya ve diğer ülkeler senelerce yüzde sıfır büyüseler, Türkiye ise OVP’de yazdığı gibi her sene yüzde beş büyüse, bir basit hesap yapın bakalım, 750 milyar dolardan 1.8 trilyon dolara gelebilmek için kaç sene gerekiyor.
Üstelik, dediğim gibi, Güney Kore’nin ve diğerlerinin hiç büyümeyecekleri varsayımı ile.
Erdoğan ilk ona gireceğiz diyor.
Siyasetçilik böyle bir şey galiba, söyle söyle gitsin.
Gelelim Sayın ve sevgili Faik Öztrak’ın UNDP HDI’ında (İnsani Gelişmişlik Endeksinde) ilk yirmiye gireceğiz ifadesine.
Bu endeks benim senelerdir üzerinde çalıştığım, ilgilendiğim bir endeks yani konuya biraz vakıfım.
Faik Öztrak’ın hedef olarak bu endekste bir yer göstermesi çok önemli ve olumlu çünkü endeksi oluşturan üç konu eğitim, sağlık (yaşam beklentisi) ve kişi başına gelir.
Bu endekste ilk yirmiye girmek şahane bir konu ama biz faniler bunu görebilir miyiz, emin değilim çünkü size hemen üzerinde özel çalışma yapmadan bu endekste geçmemizin imkansız olduğu yirmi ülke sayacağım.
Haritadan gideceğim: Kanada, ABD, İzlanda, Birleşik Krallık, İrlanda, İsveç, Finlandiya, Danimarka, Norveç, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Almanya, Fransa, İtalya, İsviçre, Avusturya, Japonya, Avustralya, Singapur.
Bu ülkeleri, etti zaten yirmi, makul bir vadede HDI’da geçmemiz mümkün değil.
Dikkat buyurmuş iseniz, bu listeye hiçbir Orta Ve Güney Amerika ülkesini, mesela Brezilya, Uruguay, Şili dahil etmedim.
İspanya, Portekiz yok.
Avrupa’nın küçük ülkeleri, mesela AB üyesi Malta yok.
AB üyesi doğu Avrupa ülkeleri, mesela Polonya, Macaristan yok.
Hırvatistan, Çekya, Slovakya yok.
Rusya ve Çin yok.
Güney Kore yok.
Bu ülkeleri de HDI’da geçmemiz çok çok çok zor.
İlk yazdığım yirmi ülkeyi geçmemiz zaten tamamen imkansız.
Ortadoğu’dan zaten bir ülke koymadım.
Demek siyaset böyle bir şey, Faik gibi çok tecrübeli ve çok nitelikli bir siyasetçiye, eski çok başarılı Hazine Müsteşarına bile olmayacak şeyler söyletebiliyor.
Bu yarışmacı küresel konularda başarı önce iyi bir durum tespitinden geçiyor galiba.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***