Sanatçı Halil Ergün, 12 Eylül 2010’da yapılan anayasa değişikliği referandumuyla ilgili olarak Sabah gazetesinden Tuba Kalçık’a açıklamalarda bulundu.
Uzlaşma kültürünün önemini vurgulayan Ergün, “Türkiye’nin tarihsel gelişimi içinde yaşananları acısıyla tatlısıyla bir hesaplaşma noktasında buluşturan ve geleceğimizi besleyecek bir uzlaşmadan bahsediyorum. Kültürel, siyasi veya ekonomik sorunlarımızın tarihsel kökenlerine bakılmalı. Muhalefet yapılacaksa da bunlar tartışılarak yapılmalı” dedi.
Sanatçı, geçmişten gelen sorunların bulunduğunu ve toplumun daha kendisiyle tartışmadığını belirterek şunları kaydetti:
‘MGK ÜYELERİNİN YARGILANMASI İÇİN ‘EVET’ DEDİM’
“12 Eylül’ün acısını yakından çekmiş biriyim. 2 Eylül faşizmin anayasasına yüzde 92 ile evet demiş bir toplumuz. Ben yüzde 8’lik hayır verenlerdenim. 12 Eylül referandumunda da ‘MGK üyeleri ölünceye kadar yargılanamazlar’ maddesinin kaldırılması için evet demiş biriyim.
‘BEN ‘YETMEZ’ BİLE DEMEDİM’
Şimdi bazıları beni ‘Yetmez ama Evetçi’ olarak suçluyor ama ben yetmez bile demedim, doğrudan ‘Evet’ demiş biriyim. Yaşadıklarımı ben bilirim o darbede. Bu adamların yargılanma maddesi bile çok önemliydi.
‘SİYASETTEKİ BU ÜSLUPTAN ŞİKAYETÇİYİM’
Ben 68 kuşağındanım. Keskin bir siyasi iklimden geldim. O keskinlik yerine kucaklamayı bilmek gerektiğini öğretti hayat bana. Bugünkü siyasette kullanılan üslubu da doğru bulmuyorum. Bunu hepsi için söylüyorum, ben siyasetteki bu üsluptan şikayetçiyim.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***