İngiltere’nin Bristol kentinde Haziran 2020’deki ırkçılık karşıtı protestolarda İngiliz köle taciri Edward Colston’ın heykelini yasa dışı şekilde yıkarak nehre atmakla suçlanan 4 kişi, “kamu malına zarar vermek” suçlamasıyla yargılandıkları davada beraat etti.
Sage Willoughby, Rhian Graham, Milo Ponsford ve Jake Skuse, Bristol Ceza Mahkemesi’nde görülen davada kararı sevinç çığlıklarıyla karşıladı. Mahkeme binası önünde toplanan yaklaşık 100 kişilik bir grup da kararı alkışladı.
Rhian Graham kararın açıklanmasından sonra, ”Bizi tarihi yeniden kurgulamaya çalışmakla suçladılar. Aksine Colston’ı ‘faziletli’ olarak niteleyenler tarihi aklamaya çalıştı. Biz tarihi değiştirmedik, düzelttik” dedi.
Graham, ”Bu karar Bristol’ın zaferidir. Bu ırkların eşitliği ve tarihin doğru tarafında yer almak isteyenler için bir zaferdir” diye konuştu.
Zanlıların avukatı Raj Chada ise ”Bu dava hiç açılmamalıydı. Bristol Belediyesi, kent halkını inciten bu heykeli önceden kaldırmalıydı. Belediye’nin bu davaya destek vermesi utanç verici” dedi.
Karara karşı çıkan bazı kişiler ise bu davanın ”kötü bir emsal oluşturacağını söyledi.
Edward Colston’ın heykeli Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Değerlidir) protestoları sırasında yıkılmıştı.
84 bin köle taşıdı
Bristol doğumlu olan Colston’ın gemileri, 1672-1689 yılları arasında Afrika’dan Amerika kıtasına 84 binden fazla erkek, kadın ve çocuk köle taşıdı.
Batı Afrika’dan satın alınan köleler, göğüslerine şirketin damgası vurulduktan sonra gemilere doldurularak kabus dolu yolculuklara çıkarıldı.
Birbirlerine zincirlenen kölelerden yüzde 10’u ile yüzde 20’sinin bu yolculuklarda hayatlarını kaybettiği tahmin ediliyor.
1,5-2 ay süren bu zorlu yolculuklarda hastalık ya da işkenceden hayatını kaybeden ya da doğrudan öldürülen kölelerin sayısının 20 bin civarında olduğu belirtiliyor.
Kent merkezinde 1895 yılından beri sergilenen heykelin kaidesinde, “Bu heykel, Bristol halkı tarafından kentlerinin en faziletli, en bilge evlatlarından birinin anısına dikilmiştir” yazıyordu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***