Pandemide covid-19 nedeniyle ağız ve diş problemlerinin de arttığını belirten Pendik Emsey Hastanesi’nde Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı olan Dr. Rukiye Parlak, ağır enfeksiyonlu virüslerdeki ilk belirtilerin genellikle ağızda başladığını söyledi. Sorunun çoğunlukla diş eti kanamasıyla başladığına dikkat çeken Dr. Parlak, ağızdaki enfeksiyonun ilerlememesi için tedavinin önemini vurguladı. Dr. Parlak, “Eğer koronavirüse yakalandıysanız ağız ve diş sağlığınızın bozulması beklenebilir. Bu dönemde en sık görünen şikâyet ise diş sıkmanın artması” diye konuştu.
‘DİRENÇ AZALIYOR’
Enfeksiyonların boğazdaki lenf bezlerini etkilediğini söyleyen Dr. Parlak, “Bu etkiyle diş ve diş eti bölgesinde kanama ve ödem oluşabilir, enfeksiyonlu bir diş varsa yüzde şişme olabilir. Bu gibi durumlarda hastalarda ağrı başlar. Kanamadan dolayı ağız tadı bozuluyor. Beslenme bozuluyor, insanlar yemekten kaçıyor. Böyle olunca da vücudun beslenmeye en çok ihtiyacı olduğu zamanda bünye zayıf düşüyor. Direnç azalıyor. Bu defa da vücut zaten bir enfeksiyonla mücadele ederken ağız ve diş problemleri yüzünden başka bir enfeksiyonla da mücadele etmek zorunda kalıyor” dedi.
‘KEMİK ERİMESİ İLERLEYEBİLİR’
DHA’da yer alan habere göre Covid-19 olan hastalarda var olan kemik erimesinin daha da ilerleyebileceğine değinen Dr. Parlak, “Diş etinde oluşan ödem ve kanama varsa tuzlu suyla gargara yapılarak engel olunabilir. Ancak çok fazla diş taşınız varsa ve Covid olduysanız bağışıklık düşüyor. Bu defa ağızda çok fazla reaksiyon gerçekleşiyor. Şiddetli sancı, soğuk sıcak hassasiyeti, diş etlerinde konuşurken dahi kanama, kemik kaybının hızlanması ve sonuçta diş sallanması gibi problemler olabiliyor” diye konuştu.
NELER YAPILMALI?
Ağız ve diş sağlığının korunması için öncelikle ağızda diş taşı biriktirilmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Parlak, şu tavsiyelerde bulundu:
“Diş taşının fazla olması dişleri kaybetmeye neden olabilir. Kovid-19 varken böyle bir duruma açık kapı bırakmayalım. Bu tarz bir şey yaşadıktan sonra diş hekimine gelerek diş taşlarımızı temizletmek, o noktada bize yardımcı olabilecek ağız gargaraları, hijyeni daha iyi sağlayabilecek yöntemlerle vücudumuzu desteklemek önemli. Genel olarak eğer sadece diş etleriyle ilgili problem varsa diş taşı temizliği yaparak, dişlerde daha öncesinden gelen bir enfeksiyon varsa o enfeksiyon kaynağına müdahale edilebilir. Bazen duruma göre kanal tedavisi de gerekebilir.”
‘EN ÇOK VAKALAR DİŞ SIKMA VE GICIRDATMA’
Tam kapanma dönemi sonrasında da en çok artan vakaların diş sıkma ve gıcırdatma olduğunu vurgulayan Dr. Parlak, “Özellikle çalışan ve evde kalan bayanlarda görüldü. Çünkü artan iş yükünden ağır strese girdiler. Evde bulunmanın dezavantajlarından biri de insanların dişlerini fırçalamayı ihmal etmesi oldu. Çay ve kahve tüketimi de artınca ağızda diş taşı ve çürük oluşan hasta sayısı arttı” diyerek sözlerini noktaladı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***