Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, MÜSİAD Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı’nda konuştu. Bakan Nebati TL’yi destekleyici yeni enstrümanlara ilişkin olarak “TL’yi güçlendirecek enstrümanlarımızı sunduk, dönem bu enstrümanları kullanma dönemi.” dedi. Kurlarda yaşanan gelişmelere ilişkin olarak ise Nebati “Kur artık tartışılır olmaktan çıktı. Döviz kurları dengeye kavuştu” dedi. Bakan Nebati kur korumalı TL mevduat hesaplarına katılımın dün itibariyle 91,5 milyar TL’ye ulaştığını aktardı.
Nebati ayrıca Türkiye’nin kendine yön gösterici rol biçtiğini ifade ederek “Birilerinin bize çizdiği patikada değil, kendi patikamızda ve kendi yolumuzda ve bu dönüşüme yön veren bir anlayışla devam edeceğiz” dedi.
Enflasyonun tüm dünyada bir sorun haline geldiğine dikkat çeken Nebati “Enflasyonu sadece Türkiye’de varmış gibi algılamak ona göre planlamalar yapmak da doğru değil” diye konuştu.
Nebati “Biz ortodoks politikaları bir tarafa koyduk artık heterodoks politikalar. Ama bunu yaparken de eplektik olmayı ülkenin gerçeklerine, iş dinamiklerine, uluslararası konjektürün gereklerine uygun bir şekilde maliye ve para politikalarını birlikte yürüterek her türlü tedbiri almak ve özellikle de bütçe disiplininden taviz vermeyecek şekilde ilerleyeceğiz” dedi.
Bakan Nebati’nin konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“Cari işlemlerdeki iyileşme sürüyor – Yeni ekonomik modelle birlikte düşük cari açıktan cari fazlasına geçeceğiz. Ortodoks politikaları kenara bıraktık. Bütçe disiplininden taviz vermemek koşuluyla yolumuza devam edeceğiz
“Ayda 20 milyar dolarlık ihracatla yolumuza devam ediyoruz”
Geçen yıl ilk 3 çeyrekte reel gayri safi hasıla büyümesi yüzde 11,7’ye ulaştı. Bu yıl bu büyüme trendi devam edecek. Malum geçen gün Cumhurbaşkanımız 225 milyar dolarlık ihracat rakamını açıkladı ve bu yıl ki 250 milyarlık hedefini ortaya koydu. Kapasite kullanımın oranının yüzde 80’lere geldiği Türkiye yeni yatırımlarla bu hedefe çok rahat bir şekilde ulaşacağımız açık. Türkiye ihracat dayalı büyümeye devam edecek. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi yıllık yüzde 8,5 artış gösterdi. İmalat sanayi kullanım oranı aralıkta yüzde 78,4’le son yılların en yüksek değerine ulaştı. Satın alma yöneticileri endeksi en yüksek eşikle yılına devam ediyor
Kapandığımızda istihdamda ciddi işten çıkarmalar olacak diye ortalığı yaygaraya verenler oldu ne oldu 2021 ilk 10 ayında 2 milyonun üzerinde toplam istihdam artışı yaşanarak salgın öncesi döneme ulaştı ve bunu da aştı.
Artık ayda 20 milyar dolar ihracatla yolumuza devam ediyoruz. 2021’de ithalat yıllık yüzde 23,6 arttı. İhracat 32,9 arttı yani dış ticaret açığı 7,8 oranında azalarak 45,9 milyar dolara geriledi. Turizmde tarihi rekorlar kırdık. İlk defa Akdeniz ülkelerinden fazla turist kabul ettik. Salgına ve kapanmalara rağmen 29 milyon turistle 24 milyar doları aşan turizm geliri elde ettik. Bu yıl bunu da aşacağız ve rekorlarımızı kıra kıra yolumuza devam edeceğiz. Kişi başına düşen turizm geliri artarak devam edecek.
“Türkiye’nin kazanımlarının en yüksek olduğu bir yıl olacak”
Ekim ayı itibariyle cari açık 15,4 milyar dolara geriledi. Yıl sonunda bunun daha iyi seviyelere geleceğine ilişkin göstergeler bizi mutlu ediyor. 2021’de çift haneli büyüme bekleniyor. Bunu da iyi bir noktada bitireceğiz ve cari açık yüzde 2’nin altını düşüyor. Şunu söylüyoruz; yeni ekonomik model düşük cari açıktan inşallah bu yıldan itibaren cari fazla ve büyümeye devam edecek. İhracat artmaya devam edecek, ihracat artarken, içerideki üretim artacak sanayi gelişecek istihdam artacak ve bu yıl tarihi rekorların kırıldığı yeni ekonomik modelin tamamen uygulanabilir olduğu yani bu yılın daha öngörülebilir olduğu istikrarlı ve Türkiye’nin kazanımlarının en yüksek olduğu bir yıl olacak. Cari fazla ve büyüme hep birlikte bunları yaşayıp, bunu da içselleştireceğiz.
“Birilerinin bize çizdiği patikada değil, kendi patikamızda ve kendi yolumuzda devam edeceğiz”
Biz ortodoks politikaları bir tarafa koyduk artık heterodoks politikalar. Ama bunu yaparken de eplektik olmayı ülkenin gerçeklerine, iş dinamiklerine, uluslararası konjektürün gereklerine uygun bir şekilde maliye ve para politikalarını birlikte yürüterek her türlü tedbiri almak ve özellikle de bütçe disiplininden taviz vermeyecek şekilde ilerleyeceğiz. Özellikle reel sektörün bizi anladığı MÜSİAD gibi kazancını bereketli helal yoldan özellikle de üretimden geçirenlerin bizim dilimizi çok iyi anlayacağı bir dönemdeyiz. Bu dönem herkesin kazandığı, ülke paylaşımlarının en müreffeh toplum şeklinde gerçekleştirildiği herkesin hesabını kitabını yapabildiği, önünü görebildiği bir dönem olacak. Rahat olun.
Özellikle son yıllarda hızlı değişen sosyo-ekonomik dinamikler, küresel arz ve değer zincirlerinde önemli dönüşümleri beraberinde getirmektedir. Türkiye olarak amacımız bu dönüşeme sadece ayak uydurmak değil aynı zamanda bu dönüşüme yön vermektedir. Türkiye bu rolü hak ediyor ve bunu ustalıkla yerine getiriyor. Toplumun tüm fertlerinin anlaması gereken şey bu. Türkiye rolünü öncü bir yön gösterici olarak çizdi. Birilerinin bize çizdiği patikada değil, kendi patikamızda ve kendi yolumuzda ve bu dönüşüme yön veren bir anlayışla devam edeceğiz.
“İmalat ve ihracata yönelik firmalarımızı destekleyecek çok önemli çalışmalarımız var”
Ülkemiz son yıllarda önemli ekonomik ve yapısal bir dönüşümü sağladı. Bu devam ediyor. Bu sürecin en önemli aktörleri de küresel talebi ve tüketici beklentilerin en doğru şekilde takip ve analiz eden değişen tercihleri en kaliteli ürünlerle mevcut gelir dağılımına en geniş ürün yelpazeyle ulaşabilen siz iş insanlarımızdır. Firmalarımız bugün uluslararası piyasalarda daha rekabetçi hale gelmek için yüksek katma değerli teknolojik ürünler üretmek zorunda. Bu dönemde, bu bağlamda hükümetlerimiz döneminde ar-ge harcamalarını destekleyen politikalara her zaman önem verdik. Şimdi getireceğimiz yeni enstrümanlarla üretim odaklı imalat ve ihracata yönelik firmalarımızı destekleyecek çok önemli çalışmalarımız var. İhracatını geliştirmek isteyen üretmek isteyen bize gelecek. Biz de net olarak şunu söylüyoruz; yeter ki üret yeter ki üretim ihracat arttır istihdamı arttır biz seni sırtımızda taşıyacağız taşımaya da devam edeceğiz.
Ar-ge harcamasının GYSH payını 2002 yılında yüzde 0,51’di bugün yüzde 0,9’un üstüne çıkardık. 2021 küresel inovasyon endeksine göre Türkiye yıllık 10 basamaklık yükselişle 132 ülke içinden en hızlı artış kaydeden ülke olarak 41. sıraya yükseldi. Türkiye iş yapma kolaylığı endeksinde de 33. sıraya yükseldi. Bu gelişmelerle ülkemizi daha rekabetçi kılmak yolunda önemli mesafe aldık ama amacımız kazanımlarımızı daha da ileriye taşımak olacaktır.
“Bireysel yatırımcıların tekrar algı operasyonlarıyla zarar görmesini engelleyecek enstrümanların tamamını kullanıma sunduk”
Bu çerçevede özellikle enerji savunma sanayi havacılık ve ilaç gibi stratejik sektörlerde ar-ge ve inovasyon teşvikleri sağlamaya devam edeceğiz. Değerli MÜSİAD caiası Türkiye ekonomi modelini bu doğrultuda sizlerin desteğiyle hayata geçiriyoruz. 20 Aralık tarihi bir milattır. 20 Aralık akşamı Cumhurbaşkanımız yeni ekonomi modelini kamuoyuyla paylaşırken, çok önemli paketleri de peşi sıra önümüze koydu. ve Cumhurbaşkanlığı sisteminin getirmiş olduğu hızlı karar hareket etme imkanlarını da değerlendirdi. Gerek kararnamelerle gerek yönetmeliklerle adımları attık. Son olarak da bugün Meclis’te yasal düzenlemelerle ilgili de çalışmalar başladı. Meclisimiz takdirleriyle bu çalışmaları bitirdiğinde 20 Aralık’ta Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği tüm adımlar hayata geçmiş olacak. Bireysel yatırımcıların tekrar algı operasyonlarıyla zarar görmesini engelleyecek Türkiye’de Türk lirasını güçlendirecek ve farklı operasyonların etkisi altında kalmayı engelleyecek enstrümanların tamamını kullanıma sunduk, kolaylaştırıcı tedbirlerimizi aldık. Bundan sonra yapılacak şey hükümetin ekonomi politikalarını dikkatli şekilde takip etmek ve elinizdeki toplumsal ritüellere kendinize uygun şekilde kullanmak.
“Ortodoks düşünmek zorunda değiliz”
Çünkü özellikle 20 Aralık öncesi oluşturulmuş karamsar hava ve döviz üzerinde oluşturulmuş köpük kısa bir süre içerisinde terse çevrildi. Bugün ekonomideki tüm paydaşlarımızdan toplumdaki her bireye kadar önemli kazanımların gerçekleştirildiği bir döneme geçişin moraliyle hareket ediyoruz. Bu moral bizi 2022’de çok güçlü bir şekilde hareket etme olanağını sağlamış durumda. Lütfen işinize gücünüze bakın her türlü imkandan enstrümanlardan faydalanın. Ortodoks düşünmek zorunda değiliz, bize öğretilmiş şeyler çerçevesinde hareket etmek zorunda değiliz. Biizm gücümüz bu toplumun tarihinden kaynaklanıyor.
Birilerinin bize söylediği, öğrettiği şeyin dışına çıkıyoruz. Bizim gerçekliğimiz, bizim yolumuz ve bizim yoldaşlarımız Türkiye’nin tamamıdır. Bu yolda yürümeye azimle, hareket etmeye devam edeceğiz.
“Kur, tartışılır olmaktan çıktı”
Yeni Türkiye ekonomi modeli; kalıcı makro ekonomi iktisadın sağlanması, yüksek katma değerli üretimin teşvik edilmesi, üretim ve istihdamın artırılması ve ihracatın artarak cari açığın düşürülmesi ve pozitif yöne döndürülmesi amaçlanıyor. İlk etapta finansal istikrarı güçlendirici adımları atıyoruz. Çalışmalarımız kısa süre içerisinde meyvesini vermeye başladı. Kur artık tartışılır olmaktan çıktı. Özellikle kur korumalı mevduat ürününü en çok benimseyen bir tedbir paketi silsilesi içerisindeki birinci numaraya oturtan bir sonuç almış olduk. Serbest piyasa koşullarında döviz kurları dengeye kavuştu artık gündem maddemiz değil çıkarıyoruz gündemimizden.
“Algıların geleceği yer gerçekliktir”
Kur korumalı mevduat hesabı her gün güncelleniyor. Vatandaşımız çok iyi bir destek veriyor, kendisini koruyor, kazancını artırıyor ve dün itibariyle rakamları söyleyeyim; Dün itibariyle kur korumalı TL mevduatta 91,5 milyar liraya ulaşan bir hacme geldik.
Sadece bir enstrümandaki bir adımımız bile Türkiye’nin köpüklerle algı operasyonlarıyla nasıl karşı karşıya kaldığının önemli bir göstergesidir. Bitti köpükler algılar da bitti. Algıların her zaman güçlü bir performans sergilediğini ancak o performansın mutlak suretle güçlü bir duvara toslayacağını da bilelim. Bir yere kadar hareket ettirirler bunu toplum mühendisliğiyle de pekiştirirler ancak geleceği yer gerçekliktir. Gerçeklik algıyı bitirir. 20 aralık itibariyle gördüğümüz de gerçekliktir.
“Enflasyonu sadece Türkiye’de varmış gibi algılamak doğru değil”
Uzun vadeli kredide kefalet imkanı Kredi Garanti Fonunda imalat, üretim ve ihracat odaklı firmalara sağlanacak. Önümüzdeki dönemde öncelikli hedefimiz gelire endeksli senetler ihraç etmek olacak. Öncelikli sektör kredilendirme programı yapılacak. Proje bankacılığı bundan sonra bu ülkenin en önemli enstrümanlarından biri olacak. Sonra enerji, savunma sanayisi, havacılık, ilaç, tarım, hayvancılık ve turizm sektörlerine de aynı önceliği vereceğiz
Üzerimizde aralık ayı yüksek enflasyonu kambur olarak duruyor. Bizim bu enflasyonla mücadelemizi çok açık yüreklilikle yapmamız lazım. Bir şeyleri de söylemek lazım. Dünyada enflasyon artık bir gerçek. Türkiye’deki enflasyonu sadece Türkiye’de varmış gibi algılamak ona göre planlamalar yapmak da doğru değil. Bugün dünyanın pek çok ülkesi enflasyonla karşı karşıya. Bizim gibi tarihinde enflasyonu yaşamamış hafızalarında enflasyon olmayan toplumlarda ciddi şekilde travma yaşanıyor. Özellikle batı ve gelişmiş ülkelerde 0,1’lerdeki enflasyonun mesela ABD’de 6,8 e çıkıyor olması Almanya’da aynı şekilde enflasyonda karş9 karşıya kalınması Euro Bölgesin’ndeki üretici fiyatlarındaki enflasyonun yüzde 20’lerin üzerine çıkması şunu gösteriyor:
Emtia fiyatlarındaki, taşıma maliyetlerindeki, kurdaki ataklardan kaynaklanan yüksek fiyatlarla mücadele edeceğiz, hesabımızı kitabımızı daha anlaşılır bir seviyeye getireceğiz. Türkiye’de bütçe disiplininden asla taviz vermeden enflasyonla mücadelemizi en sert ve kararlı şekilde devam ettireceğiz. Bunu yaparken de firmalarımızın, üreticilerimizin desteklerle önünü açacağız. Öte yandan enflasyonla ilgili atılacak adımların en ayrıntılı şekilde uygulanması yönünde de kararlılığımızı yerine getireceğiz. Enflasyon önceliğimiz ve mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Kurdaki ataklardan dolayı kaynaklanan yüksek fiyatlarla mücadele edeceğiz. Bunun üzerinden yürüyeceğiz. Türkiye’de bütçe disiplininden asla taviz vermeden enflasyonla mücadelemizi en sert ve kararlı şekilde devam ettireceğiz. Sonrası yeni ekonomik modelimizin devam ettirilmesi. 2022 yılının öngörülebilir istikrarlı hedeflere uygun şekilde devam ettirilmesi ve aldığımız gücü topluma ekonomik politikalar yoluyla yaymak
“Piyasada ön açıcı asla engelleyici olmayan politikalarımıza devam edeceğiz”
Enflasyon önceliğimiz ve mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Bundan sonrası yeni ekonomik modelimizin Türkiye’de uygulanabilir bir halde devam ettirilmesi, 2022 yılının öngörülebilir istikrarlı hedeflere uygun bir şekilde devam ettirilmesi, ve aldığımız bu gücü topluma ekonomi politikaları yönüyle de yayma dürtüsünden taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Buradaki en önemli paydaşlarımız iş dünyası. Çünkü onlar istihdama katkı sağlayacaklar, onlar ürettikleriyle ülke ihracatın sırtlayıp yollarına devam edecekler. Biz sizinle birlikteyiz. Reel gerçekçi her türlü talepler noktasında da piyasada ön açıcı asla engelleyici olmayan politikalarımıza devam edeceğiz. Bu konuda sizin her türlü öneri, görüşlerinizi çok değerli bir şekilde açıklıkla kabul ettiğimizi açıklıkla ifade ediyorum .Tüm ekonomi yönetimi olarak piyasa paydaşlarından habersiz asla bir adım atılmayacağını, şeffaflık vurgusunu net olarak yaptığımızı ifade ediyorum.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***