YORUM | TARIK TOROS
Yazının başlığı şu da olabilirdi: Muhalefet ümitsiz vak’a mı?
Çoğumuz gibi olumlu eleştirilere değil de…
Olumsuz olanlara takıldığım doğrudur.
Mesela, “umutsuzluk pompalamakla” suçlanıyorum.
“İktidarın seçimle gitmeyeceğini” işlemekle itham ediliyorum.
***
Velev ki öyle:
AKP seçimle devrilecekse…
“Devrilmeyecek” diye tepinsem de devrilir yani.
Ne demiş Ziya Paşa:
Takdir-i Hüdâ kuvve-i bâzû ile dönmez,
Bir şem’a ki Mevlâ yaka, üflemekle sönmez!
***
Konuyla doğrudan ilgili olmasa da bir misal daha vereyim:
Diyelim ki, “yakın zamanda siyasi suikastlar yaşanacak” dediniz.
Ve bu olmadı.
“Hani, suikast olacak demiştin. Olmadı. Kimse öldürülmedi” diye sorulursa ne cevap verirsiniz?
Yanıt şudur:
-Ben dikkat çektim,
-Uyarıda bulundum.
-Kirli planları haber verdim.
-Deşifre oldular ve tuzakları ellerinde patladı.
***
Aynen bunun gibi:
İktidarın elindeki araçlara, risklere dikkat çekmek…
Muhalefetin bunlarla mücadele biçimine bakıp eleştirmek, umutsuzluk pompalamak değildir.
Bilakis…
“Tedbir alın” diye bağıran analizlerdir.
***
“Seçimle gidecekler” deniyor.
Ben de diyorum ki, seçim güvenliğinin her aşaması sorunlu.
İl ve ilçe seçim kurulları başkanlarını değiştirmek için yasa çıkarıyorlar, yolda.
Yüksek Seçim Kurulu, ne bağımsız ne de tarafsız.
Kimin aday olacağına orası karar veriyor.
Seçmen bilgileri, İçişleri Bakanlığı’nın elinde.
Kamu hizmetinden yasaklananlar, bırakın aday olmayı…
Seçmen dahi olamayabilirler.
***
Son referandumda mühürsüz oyları işleme sokan YSK kararlarının denetimi var mı?
-Yok!
Mükerrer oyun önüne geçilebildi mi?
İktidar -kaybettiğini gördüğünde- kendine oy pusulası eklemesinin önünde engel var mı?
Bürokratların tümü Saray’a bağlı, kolluk gücü öyle.
***
Hadi bunları aştınız:
Özgür propaganda ne kadar mümkün?
Daha seçim süreci başlamadan partilere miting için meydan vermiyor valiler..!
Basın yayın araçları, ajans, TRT, RTÜK.
Çami imamları, hutbeler.
Tehditler, muhalefeti destekleyenlerin sindirilmesi.
***
Ve en önemlisi:
Ülkede tarihin en ağır ekonomik bunalımlarından biri yaşanırken…
Bunun daha da derinleşeceği ortadayken…
Barajı dahi aşamayacak iktidar partisinin oyu yüzde 30’lar civarında görünüyorsa…
Silahsız ve kalkansız olarak girdiğiniz bu savaşı nasıl kazanacağınızı çok iyi hesap etmek zorundasınız.
***
Kimse üzerinde durmadı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun TBMM’deki olaylı bütçe konuşmasının son cümleleri şuydu:
“Hiç endişe etmeyin.
Allaha şükür… Recep Tayyip Erdoğan, Dr. Devlet Bahçeli.
Size bir şey söyleyeyim, geliyor gelmekte olan.”
***
Bunu çok ürkütücü buldum.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***