Halaoğlum Dumrul Ölçen’i de yitirmişiz. Niksar’daki emmioğulları ailesinin bildiğim kadarıyla son üyesini.
Cenazesi cumartesi günü kaldırılmış. Eşi Yıldız’ın acısını paylaşırım.
Dedesi Arif Ölçen, babamın dayısı, Enver Paşa’nın Sarıkamış’ta kırdırdığı ordunun sağ kalan ender genç subaylarından biriydi.
1918’e kadar Sibirya’da savaş esiri. İç savaş fırtınası içinde ülkeye dönmeyi başarır. Kucağında ölen komutanının kızıyla evlenir, kayınbiraderi Hamit’i de Kuleli’ye yazdırır.
“Şehitoğlu” Hamit, genç bir subay olduğunda, Serteller’le yemek yediği gerekçesi ile hapsedilir, ordudan atılır. Onun hikayesini daha önceki bir yazımda yazmıştım.
Arif dayı, babamın Tokat’ta okumaya devam etmesinin de önünü açan kişiydi. Babam da, kardeşi havacı Zeki ile kardeşlerinin okumasının önünü açan.
Halam Makbule’nin de…
Makbule, Arif dayının gelini, Dumrul’un annesi yaşam boyu süren bir sevgiyi paylaştı eş Nejat ile.
Niksar yaylalarında İstanbullu Nejat ile başlayan aşk. Umurlarında değil hiçbir şey. Benim doğduğum yıl babam Büyükada’da zorla kıyar nikahlarını.
1950 öncesi Milli Şef’e “Yeter Artık” diyen gençlerden. Sınıf arkadaşı Ömer ise babası tarafından ev hapsinde. İnönü’ye ülkenin ilk barajı Porsuk barajı hakkında bilgi vermeler. Barajın taşıp, Eskişehir’i su basması.
10 küsur yıl sonra ise DPT’deki odasında Başbakan İnönü öğle sonrası siesta yapacaktır.
Mühendislik 50’lerin en gözde mesleği. Altlarında spor bir araba, “otomobil uçar gider!”
Nejat Ölçen benim gibi, abim gibi, amcam Avni gibi Kabataşlı.
Arif dayının kızı Türkan, ben mezun olduktan sonra Kabataş Lisesi’nde hoca olmaz mı?!
Öteki kızı Şükran ise Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun.
Makbule ve Nejat Ölçen. İkisinin de çocukları olmadı. Miraslarını çok sevdikleri Dumrul’a bıraktılar. Üniversite yıllarımda çok iyi arkadaşım olan.
Emmioğlu Dumrul Ölçen’in 80 öncesi Maoizmi eleştiren bir kitabı çıkmıştı diye hatırlıyorum. “Memleketten ve Memleketin Solundan İnsan Manzaraları Hikayeler”“ise 2013 yılında çıktı (Dicle Kitabevi).
Tam bir “Cumhuriyet kadını” olan halamın ikinci oğlu Demir, özürlü doğdu. Adı inadına Demir oldu. Halam bütün hayatını sadece ona değil, bütün özürlü çocuklara adadı. ZİÇEV’in kurucusu oldu (Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı). Gölbaşında şimdi Mahbule Halanın adını taşıyan bir cadde var.
Demir gördüğü eğitim sonucu bir matbaada çalıştı. Bir gün bağımsız kendi evi olsun istedi. Halam ona vakfın bahçesinde tek odalı bir ev yaptı.
Önce Demir’i yitirdik, ardından halamı, ardından 90’ını aşmayı başaran eşi Nejat abiyi, şimdi de yaşdaşım Dumrul’u yitirdik.
Ölçen ailesinin arşivi ne olacak? Bilmiyorum.
Makbule Hala anılarını, “Özürlüler Yokuşu” adlı bir kitapta topladı. (İkinci baskı 2013, Ankara).
Bu kitapta, en ilginç sayfalardan biri, Alman Cumhurbaşkanı’nın eşinin, verilen bir ödülü, bizzat Vakıf merkezine gelip vermesinin öyküsüydü.
Ve Nejat Ölçen, “su mühendisi” olmak yetmemiş ki, Kiel Üniversitesi’nde ekonomi matematiği üzerine doktora yaptı ve DPT’nin kurucularında biri oldu. Orada, TC’nin ilerideki 2 Cumhurbaşkanı, Demirel ve Özal çalışma arkadaşı olmaz mı?.
Nejat Ölçen’i “sol Kemalist” olarak tanımlayabilirim. Tam bir prensip adamıydı. Eski mebuslara extra yüksek maaş atanmasını protesto edip, bunu “Türkiye Sorunları” adlı bir derginin çıkarılıp, isteyenlere parasız yollanmasına adadı.
CHP’nin Meclis’te bir ara gurup başkanı oldu. Prensip adamı olduğu için parti lideri Ecevit ile çatışmasa olmazdı.
1980 darbesinden sonra sıkıyönetim tarafından sorgulanmasa da olmazdı. Neyse ki tutuklanmadı dik duruşuna karşın.
Kitapları desen, hangi birini sayayım? Türkiye’nin ilk baraj inşaatında çalışmasını konu alan “Yapı Acısı” adlı romanı elbette.
Ve benim diğer favorilerim: “Devlet Yokuşu” (Doruk Yayınları 1996) adlı anıları, “Osmanlı Meclis-i Mebusan’ında İttihat ve Terakki Zorbalığı ve Siyasal İşkenceler” (Ayça Yayınları 1982), “Kendini Yokeden Osmanlı 1535-1914” (Ümit yayıncılık 2007), “Ecevit Çemberinde Politika Politika” (Ümit yayıncılık 2007), “Faşizm Millet Meclisinde Yargılanıyor” (Ajans-Türk Matbaası 1977), “İslamda Karanlığın Başlangıcı Ve Türk İslam Sentezi” (Ekin Yayınları 1991) “Karl Marx ve İngiliz Emperyalizmi” (Ekin Yayınları 1992). “Demokratik Sosyalizme Giriş” (Ankara 1976), “Halk Sektörü” (1974). (*)
Nejat abi, ben Kandıra’da tutuklu iken ve sürgünde benimle haberleşen kardeşlerim dışında ender akrabalarımdan biriydi.
Anısı bende hep canlı olacak.
_________
(*) Nejat Ölçen ve ailesi için ayrıca bak.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***