Zırhlı araç çarpması sonucu ölen Miraç Miroğlu’na dair zırhlı araçta yer alan kamera görüntülerinde, polislerin çarptıktan sonra 5-6 metre mesafede durdukları, telsizde ise “Ekip otomuz çocuğa çarpmış, fark etmemiş” denildiği ortaya çıktı.
Şırnak’ın İdil ilçesinde 3 Eylül akşamı zırhlı araçla çarpması sonucu 7 yaşındaki Miraç Miroğlu’nun ölümüne dair Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na (İHİK) yaptığı başvuruya yanıt verildi. Başvuru kapsamında Gergerlioğlu’na dosyada yer alan evraklar iletildi. İletilen evraklar içerisinde olay yeri tutanağı, polislerin ifade tutanakları, olay yeri inceleme tutanağı, mobese çözüm tutanakları, zırhlı araç içerisindeki kameraların çözüm tutanakları ve telsiz kayıtları gönderildi.
TELSİZ ÇÖZÜMÜ
Gönderilen evraklarda yer alan telsiz kayıtlarında, 18.28’de çocuğa çarpan zırhlı aracı kullanan polislerin telsizinde bir çocuğa çarpıldığı ifadeleri yer aldı.
Dosya giren telsiz tutanaklarında şu ifadeler yer aldı: “18.28’de olaya karışan 7852’ye çağrı yapılıyor. 7855 ekip telsizinden; ‘Vatandaş beyanına göre ekip otomuz çocuğa çarpmış ekibimiz farketmemiş’ denildiği; 18.29’da olaya karışan ekip telsizi olan 8752 konuşuyor, ‘şahıs bizde hastaneye geçiyoruz’ diye bilgi verildiği; 18.32’de olaya karışan ekip telsizi olan 7852 ‘yaralı şahsı hastaneye intikal ettirdik, Buraya ekip gelirse uygun olur’ diye bilgi verildiği anlaşılmış olup.”
Zırhlı aracın ön kamera çözüm tutanağında ise Miraç’ın kadraja girdiği son görüntü ile polis aracının durduğu zaman aralığında 5 saniyelik bir fark bulunuyor.
Çözüm tutanakları şöyle: “17.27.43’de zırhlı aracın sokağa girdiği, 17.28’de Miraç Miroğlu’nun bisikletiyle aracın kadrajına girdiği yer aldı. Miraç son olarak aracın ön kamerasında 17.28.01’de görüldüğü, 17.28.06 saniye sonra ise arka kamerada aracın durduğu ve Miraç’ın arka kamerada yerde yaralı olarak yattığı ifadeleri yer aldı. Polis memuru M.K’ninde sol kamera görüntüsünde araçtan indiği zaman ise 17.28.09 olarak yer aldı. M.K.’nin yanında bulunan polis M.G.’nin de araç durduktan sonra inmesi zırhlı araç sağ kamerasında 17.28.07 olarak yer aldı.”
Ancak sol kamera görüntüsünde çapışma/çarpma anına dair görüntü olup, olmadığı yer almadı. Ön, arka, sol ve sağda bulunan kameralarda olay öncesinden itibaren salise salise görüntü çözüm tutanakları yer almaması dikkat çekti.
TUTANAKTA 5-6 METRE
Arka kamera çözüm tutanağında, 17.28.03’e dair şunlar yer aldı:
“* Zırhlı aracın Miraç Miroğlu isimli çocuğa çarptığı anda yerde yaralı olarak yattığı pozisyon
* Zırhlı aracın çarpma anından sonra yaklaşık 5-6 metre mesafede durduğu, bisikletin 3 parçaya ayrıldığı.”
Polis M.G ise verdiği ifadede 3 metre sonra durduklarını söylemişti.
MOBESE KAYITLARI
Yine Mobese kayıtlarının çözümünde ise sokağa 18.26.59’da 3 zırhlı aracın aralarında 70-80 metre aralıklarla ilerledikleri, yine aynı kamerada 18.27.09’da zırhlı araçta görevli personellerin araçtan indiği ve 18.28.12’de zırhlı aracın kaza mahalinden hareket etikten sonra ilk sol sokağa girdiği çözüm tutanaklarında yer aldı.
HIZINI AZALTMADIĞI TUTANAKLARDA YER ALDI
Gelen evraklar arasında yer alan Trafik kazası tespit tutanağında ise, sokakta azami hızın 50km/s olması gerektiği yer aldı. Tutanakta “zırhlı aracın sürücüsü M.K.’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda diğer hususlardan 52/1-A (araçların hızını kavşaklara gelirken azaltmamak)…”
Miroğlu’nun gönderilen ölü muayene ve otopsi tutanağında ise kesin ölüm sebebi, “kafa travmasına bağlı kanama kaybı ve beyin parankiminin bütünlüğünün bozulma sonucu oluşan hayati fonksiyonunu devam ettirebilme yetisinin kaybı olduğu…” yer aldı.
‘KAFA KEMİĞİNDE KIRIK, DERİDE SOYULMA’
Yapılan detaylı muayenede, “kafanın sol ön bölgesinden başlayan arka kafa kemiğine kadar uzanan kemik kırığı mevcuttur. Kırığa kafa derisinin soyulması eşlik etmektedir” ifadeleri yer aldı.
Miroğlu’nun kafa derisinde yaşanan soyulmanın da zırhlı aracın hızından kaynaklanıp, kaynaklanmadığı sorularını beraberinde getirdi.
POLİS ADLİ KONTROLE İTİRAZ ETMİŞ
Öte yandan soruşturma kapsamında mahkeme tarafından savcılığın tutuklama talebine karşı adli kontrolle serbest bırakılan polis M.K.’nin de adli kontrole itiraz ettiği, itirazının kabul edilmediği yer aldı. Savcılık tarafından tutuklamanın gerçekleşmesine yönelik itirazda Cizre Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildiği belgeleri de gönderildi.
‘KÜRT MESELESİ ÇÖZÜLMELİ’
Cevapta, zırhlı ve çevresindeki çocukları göremeyen ve camları demir parmaklılarla kapalı ve görüş açıları dar olan araçların sokak aralarında dolaşmaması gerektiğini ifade eden HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Polis çocuğunu görmediğini bir sarsıntı olması ardından durduklarını söylemiş. Çocuğu görmediğini söylemiş. Çünkü bu araçların görüş açısı çok kötüdür. Bu tür kazaların önlenmesinin en doğru yolu Kürt meselenin barışçıl bir şekilde çözülmesi, insanların yaşadıkları alanda askeri araçların dolaşmasının önlenmesidir” dedi. Gergerlioğlu, Türkiye’de Kürt sorunun çözülmediği için kadınların, çocukların yaşamını yitirdiğini ve hesaplarının sorulmadığını ifade etti.
‘DEĞERİN GÖSTERGESİ’
Polisin tutuklanmamasını da eleştiren Gergerlioğlu, “Bir çocuk hayatını kaybetmiş, şoför tutuklanmıyor. Burada da sivillere, çocuklara yönelik ortaya çıkıyor. Savcı tutuklama istemiş, itiraz etmiş ama hakim ısrarla tutuklamamış. Yukarıdan bir talimat gelmiş ki hakim ısrarla tutuklamamış. Bu tür üzücü olaylarda tutuklama olmaması bile maalesef insana verilen değeri gösteriyor. Başvurumuz araştırmalar devam ediyor, denilmişti. Tespit edilmesi gereken hususların tespit edilmediği ve meselenin sümenaltı edilmeye çalışıldığını gösteriyor” diye konuştu. (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***