Anayasa Mahkemesi (AYM); KHK ile ihraç edilen ve karara ilişkin yargı süreci devam ederken, KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın il yönetimine seçilen kişinin, “kamu görevinden atıldığı için sendika yönetimine seçilemeyeceği” gerekçesiyle para cezası kesilmesi üzerine yaptığı başvuruda “sendika hakkının ihlal edildiğine” hükmetti. Kararda, kamu görevinden atılmaya ilişkin yargı süreci tamamlanana kadar sendika üyeliklerinin korunacağı vurgulandı.
AYM İkinci Bölüm’ün Resmi Gazete’deki kararına göre, KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi olan ve Yalova Devlet Hastanesi’nde sağlık teknikeri olarak çalışan Hüseyin Ercan, 2017’de KHK ile ihraç edildi. Karara itiraz eden Ercan, bu sırada sendikanın il yönetimine seçildi. Yalova Valiliği, sendikaya yazdığı yazıyla “Ercan’ın KHK ile kamu görevinden ihraç edilmiş olması nedeniyle sendika temsilciliği yapamayacağını” belirterek, yerine başka birinin atanmasını istedi. Sendika ise Ercan hakkındaki hukuksal sürecin tamamlanmadığını, bu nedenle sendika üyeliğinin devam ettiğini, talebin yerine getirilmeyeceğini bildirdi. Bunun üzerine valilik, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak yasal işlem başlatılmasını istedi. Başsavcılık da “sendika temsilciliği devam edemeyeceği halde bu görevi yürüttüğü” gerekçesiyle Ercan hakkında para cezası uygulanmasına karar verdi. Ercan, kararın kesinleşmesi üzerine AYM’ye başvurdu.
‘SENDİKAL HAK İHLAL EDİLDİ’
Cumhuriyet’te yer alan habere göre başvuruyu değerlendiren AYM, “sendika hakkının ihlal edildiğine” hükmetti. Sendika üyelerinin kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin yargısal sürecin devam etmesi durumunda sendika üyeliklerinin korunacağının yasal bir düzenleme olduğu vurgulanan kararda, Ercan’ın, idari para cezası uygulandığı sırada kamu görevinin hukuken sona erdiğine ilişkin bir yargı kararı bulunmadığına işaret edildi. Kararda, “sendika üyeliği devam eden Ercan hakkında idari para cezası verilmesinin, yasayla çelişen bariz bir takdir hatası oluşturduğu” kaydedilerek yerel mahkeme tarafından yeniden yargılama yapılması kararlaştırıldı.
GÜVENÇ VE KURU TAZMİNAT ALACAK
AYM, 2013’te bir kafede otururken polis müdahalesine maruz kalan ve yaralanan bir öğrenci ile eski TMMOB Başkanı Özkan Kaya Güvenç’in başvurusunda, kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi.
2013’te, Kızılay’daki bir kafede oturan Güvenç ile o dönem öğrenci olan Alper Tunga Kuru, TMMOB tarafından açıklama yapıldığı sırada polisin müdahalesi sonucu fiziki ve sözlü şiddete maruz kaldı. Kuru ve Güvenç, “kolluk görevlilerinin mekânın içine biber gazı sıktığını, kendilerini zorla bahçeye çıkardıklarını ve darp ettikleri” gerekçesiyle şikâyette bulundu. Başsavcılık ise “güvenlik görevlilerinin zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşmadıkları” gerekçesiyle kovuşturma yapılmamasına karar verdi. İtirazların reddedilmesi üzerine iki isim AYM’ye başvurdu. “Kötü muamele yasağının usul boyutunun” ihlal edildiğine karar veren AYM, Kuru’ya 15 bin lira, Güvenç’e ise 27 bin lira tazminat ödenmesine de hükmedildi. AYM İkinci Bölüm’ün Resmi Gazete’deki kararına göre, KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi olan ve Yalova Devlet Hastanesi’nde sağlık teknikeri olarak
çalışan Hüseyin Ercan, 2017’de KHK ile ihraç edildi. Karara itiraz eden Ercan, bu sırada sendikanın il yönetimine seçildi. Yalova Valiliği, sendikaya yazdığı yazıyla “Ercan’ın KHK ile kamu görevinden ihraç edilmiş olması nedeniyle sendika temsilciliği yapamayacağını” belirterek, yerine başka birinin atanmasını istedi. Sendika ise Ercan hakkındaki hukuksal sürecin tamamlanmadığını, bu nedenle sendika üyeliğinin devam ettiğini, talebin yerine getirilmeyeceğini bildirdi. Bunun üzerine valilik, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak yasal işlem başlatılmasını istedi. Başsavcılık da “sendika temsilciliği devam edemeyeceği halde bu görevi yürüttüğü” gerekçesiyle Ercan hakkında para cezası uygulanmasına karar verdi. Ercan, kararın kesinleşmesi üzerine AYM’ye başvurdu.
2013’te, Kızılay’daki bir kafede oturan Güvenç ile o dönem öğrenci olan Alper Tunga Kuru, TMMOB tarafından açıklama yapıldığı sırada polisin müdahalesi sonucu fiziki ve sözlü şiddete maruz kaldı. Kuru ve Güvenç, “kolluk görevlilerinin mekânın içine biber gazı sıktığını, kendilerini zorla bahçeye çıkardıklarını ve darp ettikleri” gerekçesiyle şikâyette bulundu. Başsavcılık ise “güvenlik görevlilerinin zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşmadıkları” gerekçesiyle kovuşturma yapılmamasına karar verdi. İtirazların reddedilmesi üzerine iki isim AYM’ye başvurdu. “Kötü muamele yasağının usul boyutunun” ihlal edildiğine karar veren AYM, Kuru’ya 15 bin lira, Güvenç’e ise 27 bin lira tazminat ödenmesine de hükmedildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***