Anayasa Mahkemesi (AYM), icra müdürlüğünce ihaleyle satılan aracın çalıntı çıkması nedeniyle satın alan kişiden bedel ödenmeden geri alınmasında mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
AA’nın aktardığına göre bir kişi, icrayla satışı yapılan aracı ihale yoluyla satın aldı. Muayene istasyonuna götürdüğünde şasi numarasında oynama olduğu belirtildi. Aracı emniyete götürmesi gerektiği söylenen kişiye polislerce aracın orijinal şasi ve motor numaralarına göre 2012’de Diyarbakır’dan çalındığı belirtildi. Araç, burada yasal sahibine teslim edilmek üzere muhafaza altına alındı.
Bunun üzerine aracı satın alan kişi, uğradığı zararların tazmini için dava açtı. Yerel mahkeme, davanın kabulüne karar vermesine rağmen istinaf mahkemesi reddetti. Karar kesinleşince aracı satın alan kişi, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.
Başvuruyu değerlendiren Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 35’inci maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
‘Devletin görevi’
AYM’nin kararında, icra müdürlüklerinde satılan aracın hukuki ve maddi ayıptan ari olmasını sağlamanın devletin pozitif yükümlülükleri arasında bulunduğu belirtilerek, “Bir aracın trafik tescil kaydının doğru tutulması ve bu kayda güvenerek hareket eden iyi niyetli kişilerin mülkiyet hakkının korunması, devletin pozitif yükümlülüğünün gereğidir” denildi.
İhale öncesi icra müdürlüğü personelince aracın niteliklerinin tespiti ve bunların satış şartnamesinde gösterilmesi yönünde ihaleye katılanların haklı beklenti içinde oldukları kaydedilen kararda, icra ve ihale süreçlerinde yeterli güvenin oluşturulması gerektiği vurgulandı.
Öte yandan aracın trafiğe tescili, muayenesi ve ihale aşamalarında yer alan kamu görevlilerinin söz konusu usulsüzlüğü ortaya çıkarma yükümlülüğü ve ihalenin bu şekilde sonuçlanmasına engel olma imkanları bulunduğuna işaret edilen kararda, şu tespitlerde bulunuldu: “Somut olayda idari mercilerin kullanışlı idari ve hukuki enstrümanlarından yararlanamamaları nedeniyle başvurucunun zarar görmesine engel olunamamıştır. Buna göre de olayda devlet yetkililerinin başvurucunun mülkiyet hakkını korumak için ellerinden geleni yapmadıkları ortaya çıkmakta ve idarenin denetim ve kontrol yükümlülüğünü ihmal ettiği de anlaşılmaktadır.”
Araçta yapılan şasi numarası değişikliğinin ancak alanında uzman kişilerce anlaşılabilecek nitelikte olduğu ve satın alan başvurucunun maddi zarara uğradığı belirtilen kararda, başvurucunun satın almasından önceki hırsızlık olayı nedeniyle aracın muhafaza altına alınmasının ölçülü olmadığı kaydedildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***