YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Yeryüzünde hiçbir iktidar AKP kadar hunharca ve arsızca hırsızlık yapmamıştır. Hırsızlık konusunda şeytanın bile aklına gelmeyen en sofistike yollarla yapıyorlar bunu.
Bugüne kadar hiçbir iktidar hırsızlık konusunda bu kadar cesur ve cüretkar olmamıştı. AKP tarihte zalimliğinden bile daha fazla hırsızlığıyla anılacak. Son döviz oyununda kaç milyar dolar vurgun yaptıkları hesaplanabilir mi bilemiyorum.
15 Temmuz’dan sonra bunu daha önce üç beş kere daha yapmışlardı ancak bu sefer tam bir altın vuruş yaptılar. Bundan önce Mart 2021’de Naci Ağbal’ın görevden alınıp Şahap Kavcıoğlu’nun göreve getirilmesi sırasında dövizde büyük artış meydana gelmiş, her gün ortalama 150 milyon dolarlık döviz alımı olurken değişikliğin bir gün öncesinde 450 milyon dolarlık alım yapıldığı ortaya çıkmıştı. Birileri taş atıp kolunu bile yormadan milyonlarca lira havadan para kazanmıştı.
Son döviz olayında faiz indirimleriyle bilinçli olarak dövizi yükselten ve bu konuda haftalarca ısrarlı bir tutum içine giren Saray ve şürekâsı, herkesin dövize yönelmesini sağladıktan sonra bir gecede dövizi tepetaklak aşağı indiren bir politikaya yöneldi.
Bu örtülü faiz operasyonunu önceden bilenler düşük kurdan aldıkları dövizlerini en yüksek kurdan sattı. Döviz düşebileceği kadar düştükten sonra tekrar alım yapacak. Bunlar Merkez Bankasının faizi düşüreceğinden de önceden haberdar olmuşlardı.
Daha önceki hükümetlerde bu tür operasyonlardan haberdar oldukları düşünülenler çok büyük eleştirilerin hedefi olurdu. Gazi Erçel olayını hatırlayacaksınız.
2001 krizi döneminde Merkez Bankası Başkanı olan Gazi Erçel, dalgalı kura geçilmesinden hemen önce Halk Bankası’nda 52 milyar liralık hesabını dolara çevirdiği ve bu parayla 83 bin dolar aldığı için büyük eleştirilerin hedefi olmuştu. Sadece eleştirilerin hedefi olmakla kalmamış aynı zamanda hakkında dava da açılmıştı. Bu dava sonucunda görevi kötüye kullanmaktan 11 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmıştı. Söz konusu para sadece 52 milyar liralık mevduatıyla (o tarihte paradan altı sıfır atılmamıştı henüz) 83 bin dolar satın almaktı.
Şimdiki döviz cambazı hırsızlar 83 bin doları yere düşürse eğilip de almaya tenezzül etmeyecekleri kadar büyük vurgun yapıyorlar.
Toplumdaki herkesin dövize yönelmesini sağlamak için ısrarla faizi düşürüyorlar, politika faizini düşürmenin dövizi tetikleyeceğini bildiklerinden, Cumhurbaşkanı ve ekonomiden sorumlu bakanın açıklamaları bunun bilinçli bir politika olduğu, bundan sonra yüksek kurla işlerin yürüyeceği intibaı uyandırılıyor.
Küçük büyük herkeste, parasını TL’de tutması halinde büyük zarara uğrayacağı kanaati oluşturuluyor, insanlar elindeki avucundaki bütün parasıyla döviz almak mecburiyetinde hissediyor. Yoksa parasının değeri mum gibi eriyor. Bu kanaat oluşturulduktan sonra bir anlık Ali Cengiz oyunuyla döviz kurları alt üst ediliyor. Vatandaşlar, 15-16-17 liradan satın almak zorunda kaldıkları dövizi bir günde 12 liradan satmak zorunda kalıyorlar. Aradaki bütün fark operasyonlardan haberdar olan küçük bir azınlığın cebine gidiyor.
Bunlar nasıl arsız ve cüretkar bir hırsızlık güruhudur, insan gerçekten dehşete düşüyor.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***