Demokratik Toplum Kongresine (DTK) yönelik operasyon kapsamında 2016 yılının Aralık ayında tutuklanan eski milletvekili Aysel Tuğluk, o günden bu yana Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevinde tutuluyor. Bu süre içinde kendisine verilen 10 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onanan Tuğluk’un yakın zamanda hastalığının ağırlaştığı dile getirilmişti. Geçtiğimiz Eylül ayında İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK), Tuğluk hakkında “Cezaevi şartlarında infazına devam ettirebilir” kararı verdi. Avukatlar karara itiraz etti. Tuğluk’un sağlık durumunun bir süredir kötüye gittiği öğrenildi.
Euronews’ten Dilek Gül’ün haberine göre, Avukat Reyhan Yalçındağ, Aysel Tuğluk hafıza kaybı yaşadığını ve günlük işlerini tek başına yapamaz hale geldiğini söyledi.
Yalçındağ, ”Şöyle düşünün; her birimizin bir günde yapması gereken aktiviteler var. Bunun içine yeme, içme, öz bakım, konuşma, yazma, okuma girmez mi? Bunların içerisinden bazılarını çıkardığınız da geriye ne kalır? Kimsenin yardımı olmadan bir başına kalamayacak bir insan kalır… Günlük bir rutin içerisinde bir sürü şeyi unuttuğunuzu düşünün. Nasıl yol alabilirsiniz tek başınıza, imkanı var mı? Olamaz. Ayrıca bu halde bile kendisi bir hassasiyet yaşıyor. Aysel Hanım uzunca bir süre cezaevinde daha ağır koşullarda olan mahpuslar var diyerek kendisinin gündeme getirilmesinin haksızlık yaratabileceğini düşündü” dedi.
“Aysel Tuğluk annesinin naaşının gömüldüğü yerden çıkarılmasına tanıklık etti. Aysel Hanımın bugün yaşadığı sürecin müsebbibi o gün o mezarlıkta bizlere saldıranlar ve onları koruyan kolluyan siyasi iktidarın kendisidir” ifadelerini kullanan Avukat Yalçındağ, tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk’u hafıza kaybına götüren sürecin arkasında annesinin cenazesine yapılan saldırı olduğunu dile getiriyor.
Tuğluk’un muayenesini yapan doktorların da aynı kanaatte olduğu bilgisini paylaşıyor:
”Cezaevinde birinci yılı dolmadan annesinin ölüm haberini aldı. Ve izinli olarak çıkarıldı. Ben de bu süreçte avukatı olarak yanındaydım. Ve bizim annesinin defin süreci esnasında yaşadıklarımız var. Bu şu anda bu ülkede yaşayan seksen milyon insanı yakından ilgilendiren bir mesele. Mezarlığa girdiğimiz andan itibaren ırkçı sözlü saldırılara ve tacize maruz kaldık, akabinde de hepimize yönelik fiziken taşlı saldırılar başladı. Bu durum defin esnasında ve sonrasında da daha korkunç bir hal alarak devam etti. Havaya ateş de açmaya başladılar. Bugün değerlendirdiğimde korkunç bir katliam çıkabilirdi. Aysel Hanım bütün bunları, gördü, duydu, yaşadı ve tanıklık etti. Naaşın yeniden gömüldüğü yerden çıkarılmasına da tanıklık etti. Gün be gün Sayın Tuğluk’un bu etkiden kurtulamadığını, üzerinde kalıcı etkiler bıraktığını gözlemledik. Ve hatta cezaevi idaresi ve personeli ile eş zamanlı gözlemledik. Çok ağır bir hale döndüğünü gözlemledik. Aysel Hanımın bugün yaşadığı bu sürecin müsebbibi o gün o mezarlıkta bizlere saldıranlardır, onları koruyan kollayan siyasi iktidarın kendisidir.’’
“AYSEL TUĞLUK’UN CEZASININ İNFAZI ERTELENMELİ”
Tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk, yaklaşık sekiz ay boyunca Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndaki dokuz uzman doktor tarafından muayene edildi.
Bu muayene sonunda Kocaeli Tıp Fakültesi, siyasetçi Aysel Tuğluk için; ‘Hastalığının kronik seyirli olduğu ve ilerleyici vasıf arz ettiği, cezaevi koşullarında sağlanabilecek tıbbi destek ve bakımının yeterliliğinde sorun yaşanabileceği, ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceğine ve dolayısıyla cezasının infazının ertelenmesi’ tespitinde bulundu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***