Gazeteci Nazlı Ilıcak, AİHM’nin kendisi hakkında verdiği karara çok sevindiğini söyledi. AYM’nin ‘ret’ kararı sonrası hayal kırıklığı yaşadığını anlatan Ilıcak, 3 yıl 4 ay hiç bir somut delil olmaksızın tutuklu kaldığını hatırlattı. Ilıcak, “Terör suçundan mahkum ettiler bizi. Terör örgütü üyesi olmak için ne yapmışım?” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gazeteci Nazlı Ilıcak’ın hapsedilerek ifade hürriyetinin ihlal edildiği gerekçesiyle Türkiye’yi 16 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etti.
Nazlı Ilıcak, AİHM’nin kararını Muhalif’ten Nursun Erel’e değerlendirdi. Karardan çok mutlu olduğunu ifade eden Ilıcak, “Hakkım teslim edildi. Şu anda çalışmıyorum, dolayısıyla (16 bin Euro) elime geçerse tabii ki kendim harcayacağım.” dedi.
Cezaevinde 3 yıl 4 ay yatan Ilıcak, daha önce Anayasa Mahkemesine yaptıkları başvurunun reddedilmesi sonrasında büyük üzüntü yaşadığını, cezaevinde günlerce uyuyamayıp, depresyona girdiğini anlattı.
Röportajdaki soru ve cevaplar şöyle:
- AİHM kararını nasıl değerlendirdiniz?
- Daha önce Anayasa Mahkemesine de başvurmuştum, ret kararı çıkınca çok çok çok üzüldüm, bu durum hapiste yatan birini çok etkiliyor, adeta güvendiğimiz dağlara kar yağmış gibi oldu. 3 yıl 4 ay hapiste yattık. Belli yaştaki bir insan için çok zor bir durum, günlerce uyuyamadım depresyona girdim. Dolayısıyla AİHM’in bu kararına çok sevindim, kamuoyuna karışı adeta bir hakkı teslim etmiş oldu. Ne yazık ki karar sadece Türk hakimin ret oyu ile 1’e karşı 5 oyla kabul edildi. Eh tabi, hapiste 3 yıl 4 ay kaldık. Yani geçen geçti. Terör suçundan mahkum ettiler bizi… Terör üyesi olmak için ne yapmışız?
- AİHM kararı sosyal medya sitelerinde çok tartışıldı, hatta Twitter’da TT (en çok konuşulan) oldu, pek çok kişi sizin zamanında Balyoz ve Ergenekon davalarındaki tutumunuzla askerleri haksız yere mahkum ettirdiğinizi savunuyor?
- Bakın Türkiye’de bir derin devlet var mı yok mu? Askeri vesayet, yargı vesayeti var mı yok mu? Biz bunları konuştuk, yazdık. Ben o dönemde kimi hatalı belgeler nedeniyle yanılmış olabilirim, bu hakkı teslim ederim. Hatta o sırada kişilerin bu davalarda uğradığı haksızlıkları dile getiren en az 50 yazı kaleme aldım. Bir kontrgerilla gerçeğinin var olduğunu da kabul etmek lazım.
- O dönemin ünlü savcısı, sonradan FETÖ bağlantısı tespit edilen Zekeriya Öz’le yaptığınız röportaj yine gündeme geldi. Hatta gülerek kartopu oynadığınız fotoğraflar hala eleştiri konusu yapılıyor?
- Ben buna gülerim. Röportaj yapmak suç mu? O sırada herkesin konuşmak istediği isim değil miydi? Röportaj yapmak da mı suç oldu? O röportajda ne sorulması gerekiyorsa sormuşum, hata mı bu? Eh, o gün kar yağdıysa, resim çektirirken kar topu oynadıysak bu da mı suç?
- Bir zamanlar desteklediğiniz AKP’yi bugün nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Evet, 2013 sonuna kadar AKP’yi destekledim, çünkü kin tutanlar AKP’yi alaşağı etmek istiyorlardı, İmam Hatiplere katsayı engeli, başörtüsü yasakları gibi demokrasiye ters düşen bir zihniyetle… Bugün yapılan hataları soruyorsanız o durum farklı… Zaten AKP’nin başta başörtüsü meselesinde olmak üzere sağlam durmasıyla o günkü sorunlar çözülmüş oldu.
- Merve Kavakçı’yı TBMM’de savunmanızı hatırlıyorum, milletvekilliği o günlerde düşürüldü lakin sonra büyükelçi yapıldı, Adalet ve Kalkınma Partisi bir haksızlığı böyle mi telafi etmiş oldu?
- İlle de milletvekili yapılması gerekmeyebilirdi. Önemli olan şu anda TBMM’de başörtülü milletvekillerinin bulunması ve CHP’nin sağlam desteği ile bu hakkın teslim edilmiş olması.
- 16 bin Euro (Bugün 260 bin TL) elinize geçince ne yapacaksınız?
- Şu anda çalışmıyorum, dolayısıyla elime geçerse tabii ki kendim harcayacağım.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***