Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, müftülere seslenerek “Sosyal medyada sıkça karşılaştığımız din görevlilerimize yönelik yalan, iftira amacı taşıyan kampanyaların asla moralinizi bozmamasını istiyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, sarayda 40. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’na katıldı.
Erdoğan’ın açıklamasından satırbaşları:
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Diyanet İşleri Reisliği olarak geçen teşkilatın önemi ortaya çıkmaktadır. Din işlerinin en sağlıklı şekilde yürütülmesini sağlamaktadır. Bu kurumumuzu başkanlık düzeyine yükselterek yetkilerini genişlettik. FETÖ ile mücadelemizde Diyanet, çok önemli bir yere sahiptir. Salgın döneminde teşkilat mensuplarımızın büyük bir gayretle ifa ettiği hizmetler takdire şayandır. Sosyal medyada sıkça karşılaştığımız din görevlilerimize yönelik yalan, iftira amacı taşıyan kampanyaların asla moralinizi bozmamasını istiyorum.
Bugün de yakın coğrafyalarımız başta olmak üzere pek çok yerde benzer sancılar yaşanmaya devam ediyor. Her ne kadar birileri epeyce süre milletimizi dininde uzak tutmak için uğramışsa da hamdolsun başarılı olamadılar. İlahiyet fakülteleri, imam hatip okulları ile camilerde verilen hasbi hizmetlerle milletimiz inancına sarılmıştır. Son dönemde Avrupa’da ortaya çıkan Peygamberimize yönelik saygısızlıklara karşı en güçlü tepki yine bizim milletimizden yükselmiştir. Benzer bir hadise beklemediğimiz şekilde bizim de başımıza geldi.
Suriye’de kontrolümüzdeki okullarda dağıtılmak üzere hazırlanan kitaplarda peygamberimizin tasviri olarak yorumlanacabilecek kimi resimlerin olduğu tepsit edildi. Kitapların dağıtımı durduruldu, imha edilmek üzere toplatıldı. Henüz basılmamış başka kitaplar olduğu belirlendi. Yaşanan rezalette sorumluluğu olan herkesle ilgili soruşturma başlatıldı. Sorumlu olduğum yönetimde ortaya çıkmasından dolayı ziyadesiyle üzüntülüyüm. Bu vahim durum karşısında inşallah gereken hızla yerine getirilecek.
Camilerimize sahip çıkmak, ihya etmek temel görevlerimizden birisidir. Bunun yolu ise buraları tekrar eğitimin, ilim ve irfanın merkezi haline getirmekten geçmektedir. Çocuklarımızı ve gençlerimizi camilerle ne kadar buluşturabilirsek geleceğimize o denli güvenle bakabiliriz. Aynı durum vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı yurtdışındaki yerler için de geçerlidir. Asıl sorumluluğumuz insanların kalbini ve zihnini allah sevgisi ile aydınlatmaktır. Kimi cahil, gafil birilerinin insanlarımızın zihinlerini bulandırmasına da ancak bu şekilde engel olabiliriz.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***