TL’deki değer kaybı gençlerin yurt dışına seyahat hayallerini ertelemesine neden oluyor. Dövizdeki artışın yanında yüksek pasaport bedelleri de gençleri zorluyor.
Son dönemde dolar ve euro karşısında hızla değer kaybeden Türk Lirası (TL) gençlerin yurt dışına çıkma planlarını da oldukça olumsuz etkiledi. Son beş yılda euro, TL karşısında yüzde 330 değer kazanırken dolardaki değişim ise yüzde 297 oldu.
Bu süreçte asgari ücretin dolar karşılığı da 430’dan 200 dolar seviyelerine kadar indi. 2016’da 155 TLa olan bir yıllık pasaport ücreti ise 2022 yılı için 455 lira olarak belirlendi. Euronun 5 TL seviyesini geçtikten sonra yurt dışına çıkmanın oldukça zorlaştığını söyleyen gençlere göre gelinen noktada bu planlar artık bir hayale dönüşmüş durumda.
Bir klişe artık yok oldu
Interrail Türkiye Kurucusu Bestami Köse’ye göre 2010-2016 yılları arasında Türkiye’nin seyahat konusunda yakaladığı altın jenerasyonu bu ekonomik ortamda bir daha yakalamak çok zor.
Euronun 3 TL seviyelerinde olduğu günlerde Türkiye’deki gençlerin akın akın yurt dışına gittiğini belirten Köse, “O yıllarda bir kültür oluşmuştu. Ekonomik ortam bugüne göre çok daha iyiydi ve gençler bir şekilde yurt dışına gidip farklı ülkeleri gezebiliyordu. Daha sonra bu deneyimleri paylaştıkları farklı arkadaşları da onların izinden gidiyordu. Üniversiteliler arasında inanılmaz bir kültür oluşmuştu. Herkes sırt çantasını alıp yollara düşüyordu. Bu kültür üniversitelerin de dışına çıkmıştı. Bir yaz gecesi yüzlerde Türk genci Roma’nın ortasında buluşabiliyordu. Biz bu günleri gördük. İnsanların “Bu sene kesin interrail yapıyoruz” dediği klişe artık yok oldu” diye konuşuyor.
“Şu an sadece yurt dışına bilet alıp gitme ihtimalinin oluşması için bile 5-6 bin lira gerek”
“6 yıl önce Avrupa’yı trenle gezmek için bilet alan gençlerin sayısı 100 bin civarındaydı”
TL’deki değer kaybı gençlerin yurt dışına çıkmalarını engelliyor https://t.co/0WmW9E6lh8 pic.twitter.com/xEqqylIDdL
— DW Türkçe (@dw_turkce) December 6, 2021
Gençlerin önceliği değişti
TL’nin değer kaybetmesiyle beraber üniversiteli gençlerin bu konudaki motivasyonunun da azaldığını anlatan Köse, “Biz yüzbinlerce üyesi olan bir topluluğuz. İnsanlar yola çıkmadan önce gidecekleri ülke ile ilgili uçak biletinden konaklamaya, vizeden pasaport kontrolüne kadar her soruyu daha önce bunu deneyimleyen kişilere sorabiliyor. O yıllarda binlerce soru geliyordu. Herkesin kafasında trenle, otobüsle ya da otostopla dünyayı gezmek vardı. Bunlar öyle pahalı planlar da değildi. Ama şimdi artık bu sorular da gelmiyor. Gençlerin önceliği değişti. Artık herkes bir şekilde hayatını devam ettirmeye çalışıyor” ifadelerini kullanıyor.
Para biriktirmek yetmiyor
Bestami Köse’ye göre gençler bundan 5 yıl öncesine kadar 2-3 ay çalışıp yurt dışına seyahate gidebiliyordu. Köse, bu durumu şöyle özetliyor:
“Önceden üniversitede okuyorsanız burs veya kredilerinizi biriktirip iki ay bir yerde çalışıp yurt dışına çıkacak parayı kenara koyabiliyordunuz. Öğrenciler 4-5 bin liraya çok sayıda ülkeye gidebiliyordu. Bugün sadece vize ve bilet ücretini karşılamak için en az 5 bin lira gerekiyor. Arada çok büyük bir uçurum oluştu.”
Neden en pahalı pasaport?
“Bir düşünelim. 200’den fazla ülke var. Neden Türk vatandaşları dünyanın en pahalı pasaportlarından birini kullanıyor? Neden Türk gençleri yurt dışına çıkarken harç ödüyor. Vize ücretlerine gelene kadar önümüzde çok sayıda sorun var” diyen Bestami Köse, şöyle devam ediyor:
“Bizim önümüzde çözülmesi gereken çok fazla engel var. En pahalı pasaport bizde olmasına rağmen 3 senedir zam gelmeye devam ediyor. Yine yüzde 36 zam geldi. Bir Türk gencinin yurt dışını görme hayali bu kadar pahalı olmamalı. Yani sadece yurt dışına gitme ihtimalinin oluşması için bile tonla para harcamak zorundayız. Bu gerçekten şaka gibi. Bunlar gençlerin heveslerini kırıyor. Dünya vatandaşlarından koparıyor.”
“Ne gezmek için ne de eğitim için çıkabilirim”
İstanbul’da bir restoranda çalışan Muhammed Aladağ ise İspanya’yı gezme hayallerinin artık suya düştüğünü anlatıyor. 2016’da gitme fırsatı olduğu halde gitmediği için üzgün olduğunu belirten Aladağ, “Bu kur seviyeleri bu hayali iyice imkânsız hale getirdi. Artık ne gezmek için ne de eğitim için yurt dışına çıkabilirim. İkisi de çok pahalı benim için. 27 yaşında olmama rağmen üzerimde çok büyük bir yük varmış gibi hissediyorum. Bu durum beni kaygılandırıyor” diyor.
Eğitimine yurt dışında devam etmek istediğini belirten 17 yaşındaki lise öğrencisi Nisa Geçker ise “Ekonomideki gelişmeler bazı konularda daha karamsar olmamıza neden oluyor. Ben burada bir gelecek görmüyorum. Ama doların bu şekilde sürekli artması da hem benim hem de diğer gençler için bu konuda umutlu olmamızı engelliyor” ifadelerini kullanıyor.
Tek seçenek burslu programlar
Şimdiye kadar çok sayıda ülkeye seyahat eden ve bu deneyimlerini gençlerle paylaşan gezgin Perçin İmrek’e göre gençlerin bu konuda önünde tek seçenek kalıyor. O da dünyanın farklı noktalarındaki burslu programlar.
İmrek, “Gençler bu konuda ekonomik anlamda çok zorlanıyor. Önümüzdeki dönemde de bu zorluk devam edecek gibi. Seyahat etmenin dışında eğitim için yurt dışına çıkmanın maliyeti de çok fazla olmaya başladı. Ancak bazı bursu programlar var. Bu programlar gençlerin turistlik bir seyahatten çok daha fazlasını yaşamasına olanak sağlıyor. Belki sadece dil eğitimi için bütçeniz yetmeyebilir ancak bu programlar ile hem dilinizi geliştirebilir hem de o ülkenin kültürünü yaşayabilirsiniz. Bu programları araştırıp takip etmeleri onlar için çok iyi olacaktır çünkü çoğu Türk genci bunun farkında değil be bu programlara katılım çok az” şeklinde konuşuyor.
90 liradan 800 liraya çıkardılar
Altı yıl önce Avrupa’yı trenle gezmek için bilet alan Türk gençlerinin sayısının 100 bin barajına dayanırken şimdi bu sayının yıldan yıla düşerek 10 binin altına indiğini belirten Bestami Köse, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Ekonomideki bu durum insanların gezme ve seyahat etme konusundaki hevesini kırdı evet ama bizim insanımız bu kültürü bir şekilde yaşatmak istiyor. Şimdilik yurt dışı planları ertelense de yurt içinde yeni planlar yapılıyor. Ama orada da devlet gençleri teşvik etmiyor aksine gençlerin önüne duvar örüyor. Türkiye’de tren rotaları kısıtlı ama Doğu Ekspresi gibi muhteşem bir hat var. Ve gençler burada gidiş-dönüş 90 liralara bilet alıp gezebiliyordu. Sırf gençlerin ilgi gösteriyor diye bilet fiyatları 800 liranın üzerine çıkarıldı ve turizm için pazarlandı. Yani bir Türk gencisin, İnterrail yapamıyorsun ama en azından Doğu Ekspresi’ne binmek istiyorsun. Onu da bir şekilde zorlaştırıyorlar. Türkiye’de kaç kişinin 800 liraya bir tren bileti alıp, 5 bin lira da Kars’ta harcayacak gücü var? Yurt içinde gezmeye kalktığınızda da ulaşımdan konaklamaya kadar önünüzde çok yüksek bir maliyet var.”
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE – EMRE ESER
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***