İstanbul’da faaliyet yürüten Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) üyesi 28 kişi, 3 Temmuz’da gözaltına alındı. Gözaltı sonrası dernek başkanı Ekrem Baran, Ali Fuat Hatip, Aydın Ayhan, Nezir Erdemci, Enver Karabey, Mehmet İnan, Mehmet Emin Aslan, Hafik Tunç ve Sefa Mehmetoğlu tutuklandı.
6 ay sonra hazırlanan iddianamede, 23 kişi hakkında “Örgüte üye olmak” ve “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamaları yöneltildi. 5 kişi hakkında ise takipsizlik kararı verildi. İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianame kabul edilerek, ilk duruşma tarihi olarak 18 ile 21 Şubat olarak belirlendi.
BAŞKANINA FİKİR DANIŞMASI ‘ÖRGÜT HİYERARŞİSİ’ SAYILMIŞ
İddianame henüz mahkemeye sunulmadan savcı tarafından havuz medyaya servis edildi. Bunun ardından İçişleri Bakanlığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) teftiş başlatıldı. İBB’de DİAYDER üyesi olup da çalışan dört kişi var. İBB’nin gassal alımı için yaptığı sınava giren ve kazanan Mehmet İnan’ın İBB’de hizmet vermesi “suç” olarak iddianame de yer aldı. İnan’ın telefon görüşmesinde dernek başkanı Ekrem Baran’a İBB tarafından iş görüşmesi için çağrıldığını, gidip gitmemesi yönünde fikir danışması “örgüt içinde hiyerarşiye” bağlandı.
MAAŞINDAN DERNEĞE AİDET ÖDEMESİ DE SUÇ SAYILDI
Bunun yanı sıra İBB’nin personel alımına başvuran İnan’ın 24 Kasım 2019 itibariyle gassal olarak işe başlaması sonrasında üye olduğu DİAYDER’e aidat ödemesi suç kapsamına alınmaya çalışıldı. İnan’ın derneğe aidat ödemesi “KCK Ana Davası’na” bağlandı. İddianamede KCK Ana Davası’nda gözaltına alınan ve tutuklananlara belediyede çalıştıkları sırada “örgüte” maddi destek sağladığı yönünde tespitlerin olduğu ileri sürülerek, İnan’ın üye olduğu DİAYDER’e aidat ödemesi de bu kapsama alındı.
‘DİYADER OLARAK BİZ DE DAVET EDİLDİK’
Bunun yanı sıra iddianamede dernek başkanı Ekrem Baran’ın İnan’ın İBB’de çalışmasına yardımcı olduğu ileri sürüldü. Baran verdiği ifadede, “Belediyenin bünyesinde kurulan inanç masasında, tüm inanç grupları için dini vecibelerine uygun kadrolar oluşturuldu. DİAYDER olarak biz de davet edildik. Pandemiden dolayı çokça ölüm olması sebebiyle mezarlıklar müdürlüğü kadrosundaki imamlar yetmiyordu, birkaç kişide bu ilandan dolayı benimle irtibata geçti. Ben de başvuran şahıslara burada bir rolümüzün olmadığını söyledim. DİAYDER olarak belediyeye gassal veya başka bir görevde herhangi bir kimseyi önermedik” dedi.
KÜRTÇE TAKVİM SUÇ SAYILDI
Bunun yanı sıra telefon görüşmeleri üzerinden DİAYDER’in çıkardığı 5 bin adet Kürtçe takvim de suçlama konusu yapıldı. İddianamede söz konusu her takvim bedelinin 5 buçuk TL olduğu toplamda ise takvim bedellerinin 27 bin 500 TL olduğu ancak İBB’nin DİAYDER’e bu takvimler için 34 bin TL maddi yardım verdiği ileri sürüldü. İddianamede, bu paranın DİAYDER tarafından matbaacıya elden teslim edildiği ancak elden verildiği iddia edilen bu paranın kimin tarafından ve nerede verildiğine yer verilmedi. İddianamede, ayrıca bu paranın “bir miktarının” ise matbaacı tarafından DİAYDER üyesi olan Rıza Oğur’un oğlunun banka hesabına yatırıldığı iddia edildi. İddianamede takvim bedeli olarak 34 bin TL’den ne kadarının Oğur’un banka hesabına yatırıldığına ise yer verilmedi. Ayrıca İBB’nin DİAYDER’e bu parayı ne şekilde verildiği yer almadı.
İddianamede bir diğer suçlama konusu ise İBB’nin Ramazan Bayramı nedeniyle dağıttığı ileri sürülen alışveriş kartları oldu. İddianamede yaklaşık toplam bedeli (3 ve 4 buçuk bin arası) olan 300 kartın DİAYDER’e verildiği bu kartların dernek Başkanı Ekrem Baran’ın dernek üyesi olan imamlara verdiği ileri sürüldü. Bu kartları alan imamların ise kartları “Değer Ailelerine” verdiği iddia edildi. Savcılıkta bu kartlarla ilgili ifade veren DİAYDER üyesi Fevzi Barış, 10 adet kart aldığını bu kartları ise yaşadığı mahallede maddi durumunun kötü olduğunu bildiği kişilere rast gele verdiğini söyledi.
2004’TE ESENYURT’TA, 2008’DE İBB’DE KADROYA GEÇTİ
İddianamede, 2008 yılında AKP döneminde İBB’de çalışan ve 2016 yılında KHK ile ihraç edildikten sonra DİAYDER’e üye olan Ali Fuat Hatif üzerinden de DİAYDER ve İBB hedef alındı. Hatip verdiği ifadesinde 2004 yılında AKP’nin elinde olan Esenyurt Belediyesinde Mezarlıklar Müdürlüğünde işçi olarak çalışmaya başladığını, daha sonra 2008’de yine AKP’nin yönetimde olduğu sırada İBB’de kadroya geçiş yaptığını ifade etti. Hatip, daha sonra ise 2016’da FETÖ ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle KHK ile işten atıldı. İşten çıkarılan Hatip, daha sonra ise DİAYDER’de bir mescitte imamlık yapmaya başladı.
‘KENDİ ÇABALARIMLA GİRDİM İŞE’
İddianamede tutuklu DİAYDER üyesi ve İBB’de gassal olarak çalışan Aydın Ayhan üzerinden de İBB hedef alındı. Ayhan ifadesinde, belediyede işe girmeden önce Beylikdüzü’nde bulunan bir gıda firmasında çalıştığını belirterek, seçim çalışmaları döneminde Ekrem İmamoğlu ile tanıştığını ve belediyede gassal olarak çalışmak istediğini ilettiğine yer verdi. Ayhan’ın ilgili ifadesi şöyle: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi mezarlıklar müdürlüğünde yaklaşık 2 yıldır gassal olarak çalışmaktayım. Ben Beylikdüzüde seçim çalışmaları öncesinde direk Ekrem İmamoğlu’na gassal olmak istediğimi söyledim DİAYDER derneğiyle belediye arasında oy karşılığında böyle bir kadro verildiğinden ve bu kadro karşılığında insanlardan aldığı maaştan derneğe para aktarıldığından haberim yoktur. Ben kesinlikle aldığım maaştan hiçbir kuruma maaş vermedim.”
İBB İLE BAĞI BULUNMAYINCA ZERDÜŞTLÜK İLE SUÇLANDI
Ancak savcı iddianamede Ayhan’ın DİAYDER üzerinden İBB’ye girdiği yönünde suçlama yönetilmesine rağmen iddianamenin değerlendirme kısmında Ayhan’ın doğrudan DİAYDER üzerinden belediyeye girmediğine yer verdi. İddianamede, “DİYADER isimli dernekle doğrudan irtibatı olmasa dahi Beylikdüzünde bulunan mescitte vaaz vermesi, söz konusu vaazın CMK 140 tedbiri sebebi ile alınan kaydında şüphelinin Zerdüştlük üzerine beyanda bulunarak siyasi konulara girmesi, HTS incelemelerinde örgütsel eylem amacıyla Kobani Direnişini desteklemek amacıyla Suriçi ilçesinden sinyal bilgisi vermesi, dernek saymanı Rıza OĞUR ile yaptığı örgütsel içerikli görüşmeleri…” ifadelerine yer verildi.
İNANÇLAR MASASI KAPSAMINDA
İddianamede tutuklu DİAYDER üyesi Mehmet Emin Aslan ifadesinde, Büyükşehir Belediyesinin geliştirdiği İnançlar Masası programı kapsamında 2019 tarihinden itibaren Küçükçekmece Belediyesi’nde çalışmaya başladığına yer verdi. Savcı iddianamede Aslan’ın televizyon programlarındaki konuşmalar, basına verdiği demeçler, verdiği Kürtçe vaazlar, dernek bünyesinde yapılan programlara katılması nedeniyle cezalandırılmasını istedi. Savcı, İBB ile ilgili bir değerlendirmeye yer vermedi.
DİAY-DER üyelerinin Kürtçe vaazı da suç unsuru sayıldı
DİAY-DER üyelerinin havuz medyasına servis edilen iddianamesi ortaya çıktı. İddianamede Kürtçe vaaz, sarık ve cübbe giymenin yanı sıra bir araya gelip et yemek de suç sayıldı.
Dosyanın kabul edilmesi ile hazırlanan tensip zaptında mahkeme ise tutuklu bulunan Mehmet İnan, Aydın Ayhan, Mehmet Emin Aslan yanı sıra ev hapsinde bulunan Nur Mehmet Işık ve Fahrettin Ülgün’ün İBB’de çalışıp çalışmadığına dair belediyeye müzakere yazısı yazılmasına karar verildi. Ancak söz konusu kişilerden Nur Mehmet Işık ve Fahrettin Ülgün’ün İBB’de hiç çalışmadığı öğrenildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***