HDP’ye yönelik kapatma davasında hakkında siyasi yasak istenen 451 siyasetçiden biri olan Selahattin Demirtaş, AYM Başkanlığı’na konuyla ilgili bir savunma dilekçesi yazdı.
Eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, Yargıtay başsavcılığının hakkında siyasi yasak istemesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yolladığı yazıda “Siyaset yapmak için altın varaklı koltuklara ve saraylara gerek yoktur. Önemli olan nerede olduğunuz değil, yüreğinizin nerede ve kimler için attığıdır” dedi.
AYM, HDP’nin kapatılması istemiyle hazırlanan ilk iddianameyi iade etse de ikinci iddianameyi oybirliğiyle 21 Haziran’da kabul etmişti. İddianamede yaklaşık 500 partili hakkında siyasi yasak istenmişti. AYM Genel Kurulu’nun, iddianameyi kabul etmesi ve iddianame ile eklerinin partiye tebliğinden itibaren ön savunma için iki aylık süre başlamıştı. HDP Hukuk Komisyonu, savunma için dört ay ek süre talebinde bulunmuştu.
‘Dışarıdayken ne kadar siyasetçiysem…’
Demirtaş, AYM’ye yolladığı yazıda iddianameye karşı kapsamlı hukuki savunmayı avukatlarının mahkemeye sunacaklarını belirterek “Ben sadece, birkaç cümleyle düşüncelerimi arz etmek istiyorum” dedi.
Tutuklu eski HDP eş genel başkanı şunları kaydetti: “‘Kürt-Zaza’, ‘Müslüman’, ‘başı kapalı’, ‘yoksul’ bir ‘kadın’ doğurdu beni. Anamın bütün kimlikleri bu coğrafyada sorun olarak görüldüğünden, ben de benzerlerim gibi doğuştan ve mecburen siyasetçiyim.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı siyaseti koltuk, makam, mevki ve parti üyeliğinden ibaret sanıyor olsa gerek ki, bana siyaseti yasaklayabileceğini iddia ediyor. Beş yıldan fazla süredir siyasi rehine olarak tutulduğum yüksek güvenlikli bir cezaevi hücresinde, beyaz bir plastik sandalyeden başka koltuğum da makamım da olmadı. Ancak yine de dışarıdayken ne kadar siyasetçiysem içeride de o kadar siyasetçi olduğumu rahatlıkla belirtebilirim.”
‘Halkımızın yüreği benimle birlikte atıyor’
‘Yüreğinin her daim yoksul, emekçi halkın mazlum yüreğiyle birlikte attığını’ ifade eden Demirtaş, şöyle devam etti: “Halkımızın yüreğinin de benimle birlikte attığını biliyorum. Bana siyaset yapma zeminini sağlayan en önemli etken de budur. Şayet mahkemeniz bana siyasi yasak getirirse kararın son cümlesi olarak şunu yazmanızı arz ve talep ediyorum: ‘Siyasi yasak getiriyoruz ama bir işe yarayacağından da emin değiliz.’ Kararınızın Türkiye toplumu ve ortak geleceğimiz açısından katkı sağlayıcı nitelikte, tarih önünde ve halkın huzurunda gururla savunacağınız şekilde olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***