Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan ve sistematik işkence gören tutsak Garibe Gezer, koğuşunda şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu. Öğlen saatlerinde intihar ettiği iddia edilen Garibe’nin durumunu, cezaevi yönetimi ailesine bildirdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Garibe Gezer’in hayatını kaybettiğini “Biraz önce Kandıra cezaevinde müvekkilimiz Garibe Gezer’in intihar ettiği bilgisini aldık. Kendisi işkence mağduruydu. Hücre cezası vardı. Cezaevi müdürü ablasını aradı maalesef Garibe’mizi kaybettik. Av Jiyan Tosun ve Av Jiyan Kaya yanına gidiyorlar. Garibe hücre cezası çekiyordu. Hücre de ki bir insan kendini nasıl asabilir. Yazıklar olsun size!!!! Dargeçit’te yaşayan aileye çektirdiğiniz kaçıncı acı!!” ifadeleriyle sosyal medyadan duyurdu.
JINNEWS’den Marta Sömek‘e konuşan Gezer’in avukatı Jiyan Tosun, “Kadın gardiyanlar tarafından tecavüze uğrayan ve kafasındaki kanamaya rağmen doktor tarafından tedavi edilmeyen Garibe’nin talepleri, yaşadıklarının duyulması ve duyurulması” ifadelerini kullanmıştı.
Kandıra 1 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda 22 günlük hücre cezasının bitmesinin ardından üç kişilik hücreye geçmeyi talep eden Gezer, tekrar hücreye götürülmek istenmesinin üzerine durumu protesto etti. Garibe, eylem yaptığı gerekçesiyle gardiyanlar tarafından cinsel şiddet, işkence ve kadın gardiyanlar tarafından tecavüze uğradı.
Yaşadıklarını avukatları ve ailesine anlatmak isteyen Gezer’in mektupları engellendi. Telefon görüşmesi sırasında ablasına yaşadığı şiddeti anlattığı gerekçesiyle hakkında disiplin soruşturması başlatılan Gezer, intihar girişiminde bulundu. Düşme kaynaklı beyin kanaması geçiren Garibe, uzun bir süre boyunca tedavi edilmedi.
Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu avukatı Jiyan Tosun Gezerin yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:
“Garibe burada ısrarla başka arkadaşlarının yanına geçmek istediğini söylüyor, sürekli cezaevi yönetimine bu yönde dilekçeler veriyor ve talepte bulunuyor. Ancak talepleri karşılanmıyor ve tek kişilik odada tutuluyor. Garibe de bunun üzerine ‘kapı dövme eylemi’ yapıyor, ‘beni başkalarının yanına alın’ diyerek tek kişilik hücrede kalmak istemediğini söylüyor. Gardiyanlar kapıyı çarpmaya devam edersen seni ‘süngerli oda’ya alacağız diyorlar. Garibe tekrar kapıya vurmaya devam ediyor. Bunun üzerine daha büyük bir gardiyan ekibi geliyor ve Garibe’yi yerlerde sürükleyerek hücreye götürüyorlar. Üzerinde şalvar olduğunu söylüyor ve o üzerinden çıkıyor, erkek gardiyanların olduğu koridorlarda yarı çıplak bir şekilde sürüklenerek ‘süngerli oda’ya atıldığını söylüyor. Garibe burada dört saat tutuluyor, daha sonra buradan çıkarılıp tekrar odasına götürülüyor fakat bu götürülme sırasında üst araması yapılırken kadın gardiyanlar tarafından cinsel saldırıya uğruyor.”
Garibe’nin anlattığı hücrede tutulması ve maruz kaldığı işkencelere dair bir araştırma yapılması gerektiğini ifade eden Jiyan, bunun yanı sıra işkence ve kötü muamelenin söz konusu olduğunu ve böyle bir iddia karşısında da savcılığın kendiliğinden bir araştırma yapması gerektiğine dikkat çekti. Jiyan, “Buna ilişkin hiçbir şey yapılmıyor, o hücrede 24 saat tutuldu mu, kamera görüntülerine ne oldu, silindi mi silinmedi mi, bunlar çok önemli şeyler işkence ve kötü muamele iddialarında ama bunun için hiçbir araştırma da yapılmıyor ne yazık ki” diyerek, Garibe’ye çok geç bir süre sonra ulaşabildiklerini ve görüştükten hemen sonra 20 Eylül tarihinde de suç duyurusunda bulunduklarını aktardı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***