Temel büyüklükler itibariyle TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan 2022 yılı bütçesini değerlendiren Kuşoğlu, “2022 Yılı bütçesi Genel Kurul’dan geçip yürürlüğe girmeden, anlamsızlaşmış oldu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay‘ın bütçeyi sunduğu anda enflasyon, kur gibi makro hedefleri eksikti, gerçekçi değildi. Plan Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeler bittiğinde bu yanlışlık çok daha bariz şekilde ortaya çıktı. 36 gün içerisindeki gelişmeler bütçenin havada kalmasına neden oldu” dedi.
“Erdoğan,Türkiye’yi metaverse dünyaya hazırlıyor”
Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin Milli güvenlik Kurulu (MGK) bildirisine girdiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın “Ekonomik Kurtuluş Savaşı” söyleminin kendi partisi içinde bile yeterli destek görmediğini savunan Kuşoğlu, “Ben tüm bunları bir anlamda Türkiye’nin metaverse dünyaya hazırlanması gibi görüyorum. Erdoğan,Türkiye’yi metaverse dünyaya hazırlıyor” dedi.
Kuşoğlu, verdiği örneği şu şekilde açıkladı:
“Metaverse, dünyada yeni bir teknoloji. Sosyal mecraların geliştirmeye çalıştığı bir teknoloji, giriyorsunuz sizin bütün özellikleriniz var. O dünyada iş toplantıları da yapabileceğiniz, yaşayabileceğiniz bir yer. Fiziki olarak orada olmasanız bile hologram olarak oradasınız, kokuyu, görüntüyü, ortamı kimle görüşmek istiyorsanız onu olduğu gibi veriyorlar. Bütün duygularınıza hitap ediyor ve orada mutlu oluyorsunuz. Bu sanal bir mutluluk gerçek değil, algı yönetimi ile bir dünya oluşturuluyor, insanlar oraya sevk edilecek. Gerçek dünyada mutlu olmayacak insanlar, çoğunlukla o sanal dünyada mutlu olacaklar ya da mutlu olacaklarını sanacaklar. Sıkıntıya girdikleri anda o dünyada olacaklar, onun dışında robot gibi yaşayacaklar insanlıkları bitecek. Erdoğan, Türkiye’yi ve Türk milletini metaverse dünyaya hazırlıyor. Türkiye’nin bu yeni sanal dünyaya kurban edilmemesi için bazı adımlar atılması lazım, en başta da borçlandırılmaması lazım. Hane halkının, kamunun, özel şirketlerinin bu kadar borçlandırılmaması gerekiyordu. Türkiye, şu anda çok rahatlıkla bu sanal dünyaya adapte edilebilecek durumda, hem ekonomik hem de psikolojik olarak maalesef”
“İnşallah IMF’ye kalmadan çözeriz”
Yapılacak yapısal reformların hayata geçirilmesi için yeni mali kaynağa ihtiyaç duyulacağını belirten Bülent Kuşoğlu, bunun için IMF ile anlaşma yapılmasına gerek olup olmadığına yönelik soruya şöyle yanıt verdi:
“Reformları yaptıktan sonra yeni bir kaynağa ihtiyacı var. Yoksa programın başarılı olması mümkün değil. Bu kaynağın ne kadar olması gerektiğini bilmiyorum. Çünkü kamunun rakamları şeffaf değil, bankalarla ilgili ne kadar sıkıntı olduğunu bilmiyoruz ama reformları yaptıktan sonraki kaynak ihtiyacının 50-100 milyar dolar arasında bir rakam olduğunu tahmin ediyorum. Dolayısıyla bunu IMF’den mi temin eder, ki etmesini istemem, inşallah IMF’ye kalmadan çözeriz”
“Kamu yeniden üretimde olmalı”
ABD ve Çin arasında bir teknolojiyi belirleme mücadelesi olduğunu ve ileri teknoloji gerektiren bazı sektörlerde kamunun öncü ve destekleyici olması gerektiğini kaydeden Kuşoğlu, “Kamunun yeniden üretimde olması gerekiyor, bu şart dünya tarafından artık kabul ediliyor. Muhakkak devletin üretici olarak ya da üreticilerle birlikte olması lazım. Burada sadece anonim şirket kurarak, yatırım yapması daha önceki KİT yatırımlarına benzer yatırımları yapmasını kastetmiyorum, özel sektörle yatırım yapmaktan kastım, kurulan şirketlerin devlet tarafından yönlendirilmesi, riskin devlette olması. Farklı hukuki yapılarla özel sektörün kamunun birlikte yatırım yapması sağlanabilir, sağlanmak zorundadır, kamu artık yatırımcı olarak Türkiye ekonomisinde olmak zorundadır, özellikte tarım, eğitim ve sağlıkta bu şarttır. Yüksek teknolojik ürünler için muhakkak şarttır” dedi.
“S-400’ün Türkiye’ye 15 milyar dolarlık bir maliyeti var”
Stratejik sektörlerle hatalar yapıldığını ve petro-kimya nedeniyle Türkiye’nin yıllık ortalama 20 milyar dolar cari açık verdiğini kaydeden Kuşoğlu, “Bizim Petkim’i satmaya değil iki tane daha Petkim yapmaya ihtiyacımız vardı” dedi.
Kuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yanlış politikalar nedeniyle S-400’ü tercih ettik, kabadayılık yaptık bağımsız bir ülke olduğumuz mesajı verdik güya, sonra da gidip 1,4 milyar dolar para ödediğimiz F-35’lerden olduk. F-35 üretim sürecine katılan bir Türkiye vardı. Milli Savunma Bakanı’nın bütçe görüşmelerindeki ifadesiyle Türkiye F-35 üretim sürecinden 11 milyar dolar ihracat geliri elde edecekti. 11 milyar dolardan olduk, 2,5 milyar dolarda S-400’e verdik, şimdi kullanamıyoruz kullandırtmıyorlar. S-400’ün Türkiye’ye 15 milyar dolarlık bir maliyeti var. İtibar maliyeti çok daha yüksek”
“Anadolu boşalıyor, Türkiye 20 yerde toplanıyor”
Türkiye’nin mültecilerle birlikte 90 milyonluk bir ülke olduğunu ve ekonomideki hedeflere ulaşması için mutlaka üretim yapması gerektiğini kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, “Bölgesel olarak baktığımızda Anadolu boşalıyor. Türkiye aşağı yukarı 20 yerde toplanıyor. Türkiye köylerin kasabaların boşalmasını istiyor mu, bilerek mi bunu yapıyoruz hızlı bir şekilde boşaltıyoruz. Ben böyle bir politika olduğunu düşünmüyorum. Eğer hızlı bir şekilde boşalmasını istiyorsak temerküz merkezlerinde toplansın istiyorsak buna göre eğitim verilmeli, toplum ona göre hazırlanmalıydı ama böyle bir hazırlık yapılmadı” dedi.
“Altyapı yatırımlarının yüzde 60’ı İstanbul ve Marmara’ya yapıldı”
Türkiye’deki altyapı yatırımlarının da plansız yapıldığını savunan Kuşoğlu, “Marmaray’ı, 3. Havalimanını, 3. köprüyü, çevre yollarını, Avrasya Tünelini, Osmangazi Köprüsü’nü, hepsini İstanbul’a ve Marmara bölgesine yaptılar. Yani alt yapı yatırım harcamalarının yüzde 60’ı İstanbul ve Marmara Bölgesine yapıldı. İstanbul bu kadar büyütülmemeliydi, bu yatırımların bir bölümü Anadolu’ya yapılmalıydı. Kanal İstanbul’a verilecek 50 milyar dolar ile bütün İç Anadolu’yu sularız ve dünyanın hububat merkezi oluruz. Sakın yine yanlış yapmayalım” şeklinde konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***