Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan ve sistematik işkence gören tutsak Garibe Gezer, koğuşunda şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu. Öğlen saatlerinde intihar ettiği iddia edilen Garibe’nin durumunu, cezaevi yönetimi ailesine bildirdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Garibe Gezer’in hayatını kaybettiğini “Biraz önce Kandıra cezaevinde müvekkilimiz Garibe Gezer’in intihar ettiği bilgisini aldık. Kendisi işkence mağduruydu. Hücre cezası vardı. Cezaevi müdürü ablasını aradı maalesef Garibe’mizi kaybettik. Av Jiyan Tosun ve Av Jiyan Kaya yanına gidiyorlar. Garibe hücre cezası çekiyordu. Hücre de ki bir insan kendini nasıl asabilir. Yazıklar olsun size!!!! Dargeçit’te yaşayan aileye çektirdiğiniz kaçıncı acı!!” ifadeleriyle sosyal medyadan duyurdu.
Biraz önce Kandıra cezaevinde müvekkilimiz Garibe Gezer’in intihar ettiği bilgisini aldık. Kendisi işkence mağduruydu. Hücre cezası vardı. Cezaevi müdürü ablasını aradı maalesef Garibe’mizi kaybettik. Av Jiyan Tosun ve Av Jiyan Kaya yanına gidiyorlar.
— Eren Keskin (@KeskinEren1) December 9, 2021
JINNEWS’den Marta Sömek’e konuşan Gezer’in avukatı Jiyan Tosun, “Kadın gardiyanlar tarafından tecavüze uğrayan ve kafasındaki kanamaya rağmen doktor tarafından tedavi edilmeyen Garibe’nin talepleri, yaşadıklarının duyulması ve duyurulması” ifadelerini kullanmıştı.
Kandıra 1 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda 22 günlük hücre cezasının bitmesinin ardından üç kişilik hücreye geçmeyi talep eden Gezer, tekrar hücreye götürülmek istenmesinin üzerine durumu protesto etti. Garibe, eylem yaptığı gerekçesiyle gardiyanlar tarafından cinsel şiddet, işkence ve kadın gardiyanlar tarafından tacize uğradı.
Yaşadıklarını avukatları ve ailesine anlatmak isteyen Gezer’in mektupları engellendi. Telefon görüşmesi sırasında ablasına yaşadığı şiddeti anlattığı gerekçesiyle hakkında disiplin soruşturması başlatılan Gezer, intihar girişiminde bulundu. Düşme kaynaklı beyin kanaması geçiren Garibe, uzun bir süre boyunca tedavi edilmedi.
Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu avukatı Jiyan Tosun Gezerin yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:
“Garibe burada ısrarla başka arkadaşlarının yanına geçmek istediğini söylüyor, sürekli cezaevi yönetimine bu yönde dilekçeler veriyor ve talepte bulunuyor. Ancak talepleri karşılanmıyor ve tek kişilik odada tutuluyor. Garibe de bunun üzerine ‘kapı dövme eylemi’ yapıyor, ‘beni başkalarının yanına alın’ diyerek tek kişilik hücrede kalmak istemediğini söylüyor. Gardiyanlar kapıyı çarpmaya devam edersen seni ‘süngerli oda’ya alacağız diyorlar. Garibe tekrar kapıya vurmaya devam ediyor. Bunun üzerine daha büyük bir gardiyan ekibi geliyor ve Garibe’yi yerlerde sürükleyerek hücreye götürüyorlar. Üzerinde şalvar olduğunu söylüyor ve o üzerinden çıkıyor, erkek gardiyanların olduğu koridorlarda yarı çıplak bir şekilde sürüklenerek ‘süngerli oda’ya atıldığını söylüyor. Garibe burada dört saat tutuluyor, daha sonra buradan çıkarılıp tekrar odasına götürülüyor fakat bu götürülme sırasında üst araması yapılırken kadın gardiyanlar tarafından cinsel saldırıya uğruyor.”
Garibe’nin anlattığı hücrede tutulması ve maruz kaldığı işkencelere dair bir araştırma yapılması gerektiğini ifade eden Jiyan, bunun yanı sıra işkence ve kötü muamelenin söz konusu olduğunu ve böyle bir iddia karşısında da savcılığın kendiliğinden bir araştırma yapması gerektiğine dikkat çekti. Jiyan, “Buna ilişkin hiçbir şey yapılmıyor, o hücrede 24 saat tutuldu mu, kamera görüntülerine ne oldu, silindi mi silinmedi mi, bunlar çok önemli şeyler işkence ve kötü muamele iddialarında ama bunun için hiçbir araştırma da yapılmıyor ne yazık ki” diyerek, Garibe’ye çok geç bir süre sonra ulaşabildiklerini ve görüştükten hemen sonra 20 Eylül tarihinde de suç duyurusunda bulunduklarını aktardı.
“KESİN ONLAR BİR ŞEY YAPTI”
Gezer’in şüpheli ölümüne ilişkin ablası Asya Gezer, kardeşi ile en son 16 Kasım’da konuştuğunu ve o konuşmada Garibe Gezer’in durumunun iyi ve moralinin yerinde olduğunu söyledi.
Abla Gezer, “Üzerindeki baskıların azaldığını, bu nedenle moralinin iyi olduğunu söylemişti. Ancak önceki süreçlerden toplamda 20 hücre cezasının olduğunu söylemişti. Bu nedenle hücreye gireceğini söylemişti. Ocak ayında onun görmeye geleceğimi söylemişti. Çok sevinmişti. Dört gözle beni bekleyeceğini söylemişti. Hatta ona üç tane kargo gönderdim. Bizim çocukların fotoğraflarını istemişti. Giyecek kıyafet göndermiştim” dedi.
Bugün cezaevinden kendini 2’nci müdür olarak tanıtan bir kişinin kendisini aradığı bilgisini paylaşan Gezer, “Bu kişi kardeşimin intihar ettiğini söyledi. Ben de buna inanmadığımı söyleyip tepki gösterdim. Haklarında şikayetçi olacağımı söylediğimde ‘buraya geldiğinizde ayrıntılı konuşuruz’ dedi. Ayrıca cenazenin adli tıp kurumuna kaldırıldığını söyledi. Ben de şu an Mardin’den Kandıra’ya gidiyorum. Kardeşimin intihar ettiğine inanmıyorum. Kesinlikle onlar bir şey yaptı” diye konuştu.
ANNE GEZER: İŞKENCE YAPTINIZ, YERLERDE SÜRÜKLEDİNİZ
Garibe Gezer’in yaşadıklarının duyurulması üzerine 15 Kasım’daki kadın eyleminde seslenen annesi Halime Gezer, “Allah’tan korkmuyorlar mı cezaevinde böyle yapıyorlar. Çocuklarıma işkence yapıyorlar. Sebebi nedir. Ne hakları var. Hakkınız yoktu kızıma işkence yapmaya. Merhaba Elazığ cezaevindeki aslan oğluma da. Kızım 20’li yaşlarındaydı henüz. Aldınız. İşkence yaptınız. Yerlerde sürüklediniz. Taciz ettiniz, tecavüz ettiniz. Ne hakkınız vardı? Merhaba cezaevindekilere. Merhaba işkence altındakilere. Başkanımız denizlerin altında tutuluyor” sözlerini kullandığı sırada fenalaşmıştı.
BEŞTAŞ: KORKUNÇ BİR HABER ALDIK
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise Meclis Genel Kurulu’nda devam eden görüşmelerde söz alarak Garibe Gezer’in yaşamını yitirmesine dair konuştu.
Görüşmelerin devam ettiği sırada korkunç bir haber aldıklarını kaydeden Beştaş, “25 Ekim’de HDP Kadın grubu olarak tek bir soru önergesi vermiştik. Bir kadın mahpus hakkında 28 yaşındaki Garibe Gezer Nusaybinli bir Kürt kadını. Kayseri Cezaevi’nden Kandıra Cezaevi’ne sevk edilmişti. Kandıra Cezaevi’ne sevk edilirken çok ciddi işkence, taciz ve tecavüze maruz kalmıştı. Garibe Gezer bunu ailesine, avukatına aktarmak istemiş ama bunun sonucunda 22 gün hücreye konulmuştu. Hücreden çıktıktan sonra mektup yazmak istemiş ancak bunun sonucunda da ‘itaat etmediği’ gerekçesiyle süngerli odaya alınmıştı. En son çareyi telefonla ailesine aktarmakta çareyi buldu. Aktardıktan sonra bize de ulaştı. 22 önerge verdik, burada da ifade ettim. Avukatları da takip etti” dedi.
“ÖLÜMÜ ALTINDA İMZALARI VAR”
Gezer’in intihar ettiğine dair bilgi geldiğini söyleyen Beştaş, Gezer’in ölümünün intihar değil, şüpheli ölüm olduğunu söyledi. Beştaş, “Bir kere işkence, taciz ve tecavüzü soruşturmayan savcılık makamı başta olmak üzere, Kandıra Cezaevi yönetimi, Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bakanlığa kadar bu olayın üstünü örtmeye çalıştılar. Genç bir kadının cezaevinde tecavüz edilmesine, şiddet görmesine darp edilmesine, savcılığa, İnfaz Hakimliği’ne müracaat etmesine rağmen hiçbir işlem yapmadılar ve onun ölümü altında imzaları var. Hakikaten çok üzgünüz. Sadece bakanlık bile bizim önergemizi açıp okusaydı ve yanıt verme ihtiyacı duysaydı ya da cezaevi yönetimini uyarsaydı bugün Garibe Gezer ölmemiş olacaktı” diye belirtti.
“BU OLAY BİR CİNAYETTİR, SORUMLULAR GÖZALTINA ALINMALIDIR”
Tek kişilik hücrede kalan bir kişinin nasıl intihar edebileceğini soran Beştaş, “Daha önce çarşafıyla intihara teşebbüs etmiş. Meyilli olduğu biliniyor. Velev ki intihar ettiğini kabul edelim. Cezaevi yönetimi ne iş yapıyor orada. O insanların can güvenliği devlete ait değil mi? Onları koruma sorumluluğu yok mu? Biz hergün burada cezaevlerine dair bir olay anlatıyoruz. Bu olay cinayettir aslında. Derhal Kandıra Cezaevi yönetimi görevden alınmalıdır. Sorumluların gözaltına alınmasını, soruşturmanın acilen başlatılmasını talep ediyoruz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***