Döviz kurlarında yaşanan tarihi yükseliş, hammaddeyle belli alanlarda tamamen dışa bağımlı olan ilaç sanayisini vurdu. Toplamda 7 bin farklı ilacın olduğu Türkiye’de eczaneler ağırlıklı olarak 1200 çeşit ilacın satışını yaparken, piyasada bulunamayan ilaç sayısı 1000’e ulaştı. Sağlık Bakanlığı’nın 4.57 TL’lik euro kuru üzerinden ilaç alımı yaptığı belirtilirken, 20 TL’yi aşan kur, hammadde ve mamulde yüzde 90 dışa bağımlı olan sektörde büyük bir darboğaz yarattı.
Üretim açısından zorlanan sektör oyuncularının şubat ayına kadar belirlenecek yeni fiyat tarifesi için en az yüzde 40’lık artış beklediği vurgulanırken, yeterli bir artış olmaması durumunda diyabetten tansiyona, öksürük şurubundan ağrı kesici, ateş düşürücü grubuna kadar var olan ilaç sıkıntısının derinleşeceği belirtildi.
‘TÜKENEN İLAÇLAR PİYASAYA HİÇ DÖNMEYEBİLİR’
Sözcü’den Sayime Başçı’nın haberine göre İstanbul Eczacı Odası Başkanı Pınar Özcan, piyasada bulunamayan ilaç sayısının bine ulaştığına işaret ederken, kısıtlı sayıda verilen ilaçların da tükendiğini anlattı. Şubat ayında yeni zam tarifesiyle birlikte tükenen ilaçların piyasaya hiç dönmeme tehlikesinin de olduğuna dikkat çeken Özcan, “Euro kuru nedeniyle makas o kadar açıldı ki firmaların üretmek ya da ithal etmekle alakalı çekinceleri de oldu. Krizin derinleşmesinden hepimiz endişeliyiz. İyi bir fiyatlama dengesi kurulmazsa sıkıntı olur. Üretici firmaların beklentisi karşılanmazsa bazı ilaçların geri dönememe riski var” dedi.
ŞUBAT SONRASI İÇİN KARAMSAR TABLO
İlaç şirketlerinin üretim maliyetlerini 4.57 TL olarak belirlenen euro seviyesi nedeniyle karşılayamadığını ve yüzde 40 zam istediğini anlatan Türk Eczacıları Birliği önceki Başkanı Erdoğan Çolak, “Eczaneler ortalama 1.200 kalem ilaçla dönüyor. Bu, eczanelerin ortalamasının yüzde 60’ına tekabül eder. Biz her yıl yeni fiyat kararnamesi öncesi 50-100 kalem ilaç yok gibi bir açıklama yapardık. Ancak bu yıl kasım ayında bu rakam 645’e ulaşmıştı. Şubat sonrası üretici sadece kâr ettiği ürüne yönelebilir” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***