ABD Başkanı Joe Biden, Çin’in Sincan Özerk Bölgesi’nden neredeyse tüm ithalatı yasaklayan yasa tasarısını Perşembe günü imzaladı.
Bu karar, bölgede Uygurların zorla çalıştırıldığına dair endişeler nedeniyle alındı. Çin, kararı kınadı.
Geçen hafta Kongre tarafından onaylanan yasa tasarısı, Biden’ın, Sincan’daki insan hakları ihlallerinden sorumlu Çinli yetkililere yaptırım uygulamasını da öngörüyor.
Tasarının öncülerinden Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio yaptığı yazılı açıklamada, “Bu, Çin Komünist Partisi’ni köle emeği kullanımından sorumlu tutmak için ABD tarafından şimdiye kadar gerçekleştirilen en önemli ve etkili eylem” dedi.
Bazı ABD şirketleri ise, üretimde zorla çalıştırmanın bulunmadığına dair bir kanıt sunmadıkça, bölgeden tüm malların ithalatını yasaklayan Uygur Zorunlu Çalışmayı Önleme Yasası hakkında rahatsızlıklarını dile getirdiler.
‘Uluslararası ilişkiler normlarının ihlali’
Çin’in Washington Büyükelçiliği Sözcüsü Liu Pengyu, eylemin “gerçeği görmezden geldiğini ve Sincan’daki insan hakları durumunun kötü niyetle karalandığını” savundu:
“Bu, uluslararası hukuk ve uluslararası ilişkiler normlarının ciddi bir ihlalidir ve Çin’in ilişkilerine büyük bir müdahaledir. Çin bunu şiddetle kınıyor ve kesinlikle reddediyor.”
Güneş panelleri için gereken malzemelerin çoğunu dünyaya sağlayan Çin, aynı zamanda büyük bir pamuk üreticisi.
Her yıl ABD’ye ithal edilen giysilerin tahmini yüzde 20’si bir miktar Sincan’da üretilen pamuktan içeriyor.
İnsan hakları uzmanları, tanıklar ve ABD hükümeti, bir milyondan fazla Uygur’un ve diğer Müslümanların İslami kültürel geleneklerini silmek ve onları Çin’de çoğunluğu oluşturan Han ulusuna zorla asimile etmek amacıyla kamplarda hapsedildiğini söylüyor.
Washington, Çin’de uygulanan bu politikayı “soykırım” olarak nitelendirdi.
Bazı Çinli yetkililere ve işletmelere yönelik yaptırımlar ülkede halihazırda uygulamaya sokuldu. ABD ayrıca, Sincan’daki durumu protesto etmek için Pekin Olimpiyatları’nı diplomatik olarak boykot ettiğini duyurdu.
Pekin, Uygur Müslümanlarının tutulduğu bu yerleri mesleki eğitim merkezleri olarak nitelendiriyor ve saldırıların ardından radikal İslam’ın etkinliğini azaltmaya çalıştığını söylüyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***